Orda burda şurdadır ya da şurda burda ordadır. Elim kimin şeyindeyse, dolarlarım ondadır..Gımıldan gımıldan gımıldanıver, ah şöyle nazlımda gımıldanıver.. (bana da ver )
.....................................................
Bahçede bu güzel hava da herkes bir yana yayılmıştı. Kimisi uzanıyor kimisi oyun oynuyor kimisi de bir şeyler içiyordu.
Ve David.. David ise gayet uslu şekilde ağaca sırtını yaslamış duruyordu. Şu an oldukça sessiz sakin ve usluydu..
'Ben bir leydiyim.. Lap lap lop.. Saraylarda yürürüm şip şap şop.. Alın beni götürün fan fin fon.. Aşırı da seksiyim sik sek sok..' diyerek şarkı mırıldanıyordu David. Tabii buna kim şarkı derse..
'Sik-sek-sok mu?' dedi Victoria ona bakarken. 'Hayır ben anlamıyorum sen ne yiyorsun ne içiyorsun suyuna ilaç diye içki mi katıyorlar olum?'
'Kıskanma canım kıskanma' dedi David öpücük atarken. 'Ohhh double feraye, ohh duble şeraye, ohh kazımdan yee..'
'Allah'ım kulaklarım kanıyor kulaklarım..' dedi Dani gözlerini devirirken.
'Gene de son nakarat çok sanatsaldı bence' dedi Wynonna gülerken. 'Sik-sek-sok!'
'Cidden mi?' dedi Natasha gülerken. 'Siz de ki sanat anlayışı çöp adam çizip exlerine benzeten kızlar gibi tıpkı..'
'Kıyafetli mi kıyafetsiz mi?'
'Wynonna..'
'Anladım kıyafetsizmiş..'
'Bu nasıl örnek be?' dedi David'de gülerken. 'Hem soktun hem koydun hem de bozdun' hepsi ona şaşkınca bakınca; 'Lafı orusbular lafı' dedi David oflarken. 'Bunların beyinleri belli saatlerde çalışıyor sanırım' demeyi de ihmal etmemişti.
O sırada bahçede;;
Lexa, bugün erken geldiği için Clarke'sız gelmişti. Clarke çok sonradan gelmişti. Ama henüz bu koca okulda birbirlerine denk gelmemişlerdi. Bahçede turlarken birden Clarke'ı görmüştü. Ama hocalardan birisi ile sohbet halindeydi. Lexa biraz daha yaklaştı.
'Hocam kesinlikle katılmalısınız bu geziye..' dedi erkek hocalardan birisi 'Sizin gibi güzel bir sanat hocasının manzara ile tanışması lazım'
'Teşekkür ederim ama ilgilenmiyorum' dedi Clarke'da o an.
O sırada Lexa'nın iç sesi; 'O sanatın ta kendisi zaten..'
'Benim başka planlarım var'
'Ben de dahil olayım' diyen hocaya şokla bakmıştı Clarke. Çünkü planları, tüm gün boyunca evde Lexa ile sevişmekti.
'Üçlü olsun güçlü olsun der gibi hissettirdi bu..'
'Özür dilerim anlamadım?'
'Bu sohbet çok anlamsız yere gidiyor' dedi Clarke ve tam adım atacaktı ki Lexa gelmişti. Önce Clarke'ın elini tuttu. Ardından dudaklarına götürdü. Öptü ve 'Sevgilim?' dedi güllümserken. 'Her yerde seni arıyordum ben de'
Hoca şokla bakarken gözlüklerini düzeltip; 'Çok özür diliyorum efendim' dedi. 'Görüşürüz Lexa hocam, görüşürüz Clarke bacım'
'Hadi canım sağdan sağdan' diyen Lexa Clarke'a dönmüştü. 'İyi misin?'
'Ay iyiyim' dedi Clarke'da Lexa'ya bakarken. 'İyi ki geldin anlamsız sohbetten kurtardın beni.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşli Öpücük +18 (gxg)
HumorPartiler.. Eğlenceler.. Alkoller.. Davetler.. Çılgın ve Zengin hayatları ile ünlü gençler.. Karadağ-Montenegro'da geçen bol komedili, bol kaoslu ve bol aşklı bir kurgu.. +18 sahneler içerir...