not: bu bölümü önceki kitabımı okuyanlar bilir eğer okuduysanız ikiden devam edin.
sarışın kral belini esnetirken odasına doğru yürümeye başladı charlie ile girdiği bir iddiayı kaybetmişti ve bunun sonucunda otelde kalmak zorundaydı. alastor ile yakında birbirlerini gırtlaklayacak olmaları hariç her şey harikaydı. belki de charlie ile kalması daha iyiydi kızıyla daha yakın olma fikri luciferı gülümsetirken kızıl saçlı geyiğin odasının önünden geçiyordu.
"mh!..."
lucifer duyduğu acı inilti sesiyle olduğu yerde duraksadı ve alastorun odasının kapısına döndü. gitmesi onun yanına yaklaşmaması gerektiğini bilse de içindeki meraklı çocuk onu girmesi için dürtüklüyordu. lucifer en sonunda teslim oldu ve kapının kolunu tutup olabildiğince sessiz bir şekilde çevirdi.
lucifer kapıyı iterken kapının gıcırdamaması için bilmem kaç milyonuncu duasını ediyordu. nihayet kapı kazasız belasız on numara beş yıldız bir şekilde açılınca lucifer tuttuğunu farketmediği nefesini rahat bir şekilde verdi. lucifer ses çıkartmamak için parmak uçlarıyla odaya girerken gözüne ilk çarpan şey alastorun yatağa özensizce fırlatılmış kanlı ceketiydi...
bu lucuferı endişelendirmişti. kral minik sessiz ama hızlı adımlarda kapısı aralık olan banyoya doğru yürüdü ve aralık olan kapıdan içeriye girdi. luciferin gözü direk yere çökmüş üstü başı kan olan alastora kayarken iyiki buraya geldiğini düşündü yoksa bu geyik kesinlikle kan kaybından geberirdi.
lucifer onun kendisini görüp görmemesini umursamayarak endişeyle yanına çöktü ve onu kendine çevirip yarasına baktı alastor ise onu farketmiş ve ona nefretle bakmıştı luciferin ona bu kadar yaklaşması beyaz üstünün kırmızıya boyanmasına yol açtı amzapek umurunda değildi kim veya ne bok olursa olsun o charlienin değer verdiği biriydi ve göz göre göre gözünün önünde gebermesine izin veremezdi.
ama lucifer tam alastorun yarasına dokunup iyileştiricekken luciferin iki eli kırılmak suretiyle dokunaçlar tarafından sarıldı ve hemen ardından hızlıca yüzü alastorun eli tarafından avuçlanırken lucifer acı dolu bir ses çıkardı alastor kesinlikle ona acımıyordu dokunaçlar kan dolaşımını tıkamak suretiyle bileklerini sıkıyor alastorun eli ise luciferin yüzüne batıyordu.
alastor sarışın kralın yüzünü kendi yüzünde arada milim santim bile kalmayacak şekilde yakınlaştırdı ve yüzündeki o dehşet verici ifadesi ile lucifera baktı. başkası olsa bu manzaraya altına sıçardı ama lucifer onun bir saniye kadar cidden yakışıklı bir herif olduğunu düşünmeden edemedi.
"bana sakın dokunma aptal sarışın!..."
ve hemen ardından luciferi hiçte kibar olmayacak bir şekilde hızlıca ittirdi. lucifer ise düştüğü yerde sızlandıktan sonra karşısındaki radyo iblisine bakarak öfkeyle konuştu.
"geberiyorsun!"
alastor ise sanki her gün geberiyormuş gibi umursamaz bir tepkiyle lucifera "siktir git buradan" bakışı atmaya devam etti.
lucifer bir süre düşündü onunla inatlaşmanın hiç bir anlamı yoktu çünkü ne alastor inadı kırardı nede lucifer geri dönerdi lucifer bir süre sonra ona çaresizce elini uzattı.
"seni iyileştirmeme izin vereceksin karşılığında ise...."
alastor bir süre ona baktı. bu harika bir fırsattı gülümsemesi genişlerken anlaşmanın karşılığını belirlemek için dudaklarını araladı. tam o sırada ise lucifer hızlıca çekingen bir şekilde devam etti anlaşma şartlarını kesinlikle alastor belirlememeliydi çünkü bu tam anlamıyla sıçışının resmi olurdu
"kanım..."
alastor hızlıca ve zevkle luciferın elini sıkarken geniş bir sırıtmayla karşısındaki krala baktı. anlaşmayı güçlendirmek için çıkan yeşil ışık neredeyse hazbİn hotelin tamamını kaplayacağı için lucifer bunu yaptığı bir büyü ile engelledi bunu oteldekilerin özellikle charlienin bilmesine hiç gerek yoktu. yani lucifer bilmesini istemiyordu...
anlaşma olduğunda lucifer hızlıca elini çekti ve alastorun daha fazla kan kaybetmesini engellemek için hızlıca yanına sırnaştı. radyo iblisi ise ona ona piç bir gülümsemeyle bakıyordu. luciferın eli hızlıca alastorun kanlı gözleğine gitti ve gözleğin düğmelerini çözmeye başladı. gömleğin ön kısmının birazını açtıktan sonra kesinlikle kötü görünen yaraya göz gezdirdi ve elini alastorun göğüsüne koydu. bu ona tuhaf hissettirmişti...
bir kaç saniye sonra derin ve büyük yara gözden kayboldu. lucifer yaranın geçtiğinden emin olduktan sonra kalkıp gidecekken bileğinde bir el hissetti. ve hemen ardındansa hızlıca birinin onu kendine çektiğini. sarışın kral o anki endişeyle gözlerini yumdu ama boynunda hissettiği sıcak nefes gözlerinin resmen fırlayacakmış gibi açılmasına sebep olmuştu... yumuşak bir yerde oturduğunu varsayarsak iblisin kucağındaydı ve ve bir elini kafasını çekmesini engellemek için luciferın saçlarına dolanmıştı.
"peki ya anlaşmanın diğer kısmı majesteleri..."
alastorun alaycı sesi luciferın kulağında yankılanırken alastor sivri dişlerini onun boynuna sürtüyordu. ve en sonunda dişlerini kralın boynuna batırdı bu luciferın debelenerek fazlasıyla acı bir çığlık atmasına sebep olmuştu. alastor zevkle gülümserken debelenen sarışını hemen yandaki duvara yapıştırdı ve hareket etmesini engellemek için bedenini iyice lucifera yaklaştırdı.
ah meleklerin boynu... en acı çektikleri riskli yerlerden biriydi ve alastor bunu çok iyi biliyordu... üstelik bu lucifer gibi güçlü ve daha önce hiç zarar görmemiş birisi için dahada acı verici olmalıydı. alastor ona kesinlikle acımadı ve luciferın durması için yalvarmasını görmezden gelerek bu sefer dişlerini daha da derine götürdü. bu luciferin alt dudağını ıssırmaktan kanatmasına ve gözlerinin sulanmasına neden oldu. ama radyo iblisi ona kesinlikle acımadı... ve işkencesine devam etti.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK BAZEN TATLIDIR
Fantasyalastor önündeki şeytan çıkarıcıyı zorda olsa hallettikten sonra hızlıca ayağa kalktı ve etrafına baktı her yeri kan ve yara içindeydi bu seferki imha herkes için geçerliydi alastor toplantı odasındaki derebeylerine baktı hepsi kan revan içindeydi...