8. GERÇEKLER

46 22 25
                                    


Keyifli okumalar!


"Hayat ileriye bakarak yaşanır,
geriye bakarak anlaşılır."

-Kierkegaard

                                              -Kierkegaard

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


8. BÖLÜM

"Gerçekler"




Geceler, gerçeklerin yansımasıdır derdi adamın bir tanesi. Ancak kaç gecenin kaç gerçeği olduğunu atlamıştı.

Sahi, gerçekler geceyi sabırla bekler miydi?

Beklerdi.

Ben hikayenin sahilerini her seferinde karanlığın bir yıldırım gibi düştüğü vakitlerde öğrendim. O da bunlardan yalnızca bir tanesiydi. Gözlerimin odağında Bradley'in korkuyla hapsolmuş yüzü vardı. Dizlerinde Philip'in hareketsiz bedeni ile onlar için gelecek ambulansı bekliyordu.

Biz ise,

Biz ise öylece Bradley'in acı seslerini dinliyorduk.

Ben ise,

Ben ise hiç beklemediğim o gerçeklerin gölgesinde içten içe kıvranıyordum.

Onunla görüşmeni istemiyorum.

Şimdi anlıyordum babamın senelerden beri beni Bradley ile görüştürmediğinin sebebini. O bir kurt adamdı, babam ise bir avcı.

''İyi misin?'' Francis'in sesi kulaklarıma dolduğunda Bradley'de olan bakışlarımı çektim. Kafamı sağ sola salladım. Hayır, iyi değildim.

''Normal, kimse bu gerçekle yüzleşmek istemez.'' Yutkunma ihtiyacı hissettim.

''Nasıl dayanacağım peki?''

''Sen değil, zaman buna dayanacak.'' Bakışlarımı yavaşça Francis'e çevirdiğimde göz göze geldik. Onun bakışları çoktan bendeydi. Daha sonrasında ne ben konuştum ne de o. Öylece birbirimizi izledik. O yüzüme yerleşen acı ifadeyi izliyordu, ben ise onun ifadesiz yüzünü.

Ardından kenetlenen gözlerimizi ayıran tek şey bir silah sesiydi. Sesin verdiği o adrenalinle hızla arkamı döndüm. Babam az ötede elindeki silahla bize doğru ateş etmişti. Anlaşılan amacı bizi vurmak değildi, sadece korkutmaktı. Arkasından gelen adamlar ile bize doğru yaklaşıyorlardı. O sırada Francis, sinirle öne çıkarak koluyla beni arkasına aldı.

''Francis.'' Ona doğru fısıldadım.

''Arkama geç.'' Keskin sesi beni hareketsiz bırakmaya yetmişti bile. Adamlar birkaç metre mesafe bırakana kadar yaklaştılar. Artık onlarla karşı karşıdaydık. Etraftaki tek ses Bradley'nin acı dolu sesiydi.

Kaderin YadigârlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin