"Güzel olmuşsun."

15 0 0
                                    



Ece'ye olanları anlattığımda gözleri şaşkınlıkla büyümüştü ve gerçekliğini sorgular gibi elini cimciklemişti. Telaşlı bir şekilde ellerini havada sallayarak bana döndü.

"Kızım git bir alışverişe, güzel bir şeyler al. Bu hayvanın seni nereye götüreceği belli olmaz." Gözlerimi devirdim. "Saçmalama kızım ya. İstekli gibi görünmeyeceğim gayet normal olacağım," Göz kırptım. 

"Kıyafet işi bende." Ece onaylar bir şekilde başını sallarken ellerimi tokuşturduk ve minibüslere doğru yürümeye başladım.

 Minibüs beklerken Ece arkasını döndü ve baş parmağını kıkırdağına, serçe parmağını ise çenesine yerleştirip beni ara dercesine elini salladı. Başımı sallarken minibüs gelmişti ve girip ücretimi verdim.

**

Eve girdiğimde annem yoktu. Bu ne kadar akşam çıkacağımı haber versem de şuanlık benim için iyi bir şeydi. Odama ilerleyip çantamı yere bırakıp üstümdekileri çıkartırken ne giyeceğimi düşünüyordum. Dolabı açtım ve karşısında dikilmeye başladım. Camdan dışarıya baktığımda hafifçe yağmur çiseliyordu. Ellerimle sıkıntıdan sırtımı kaşırken gözlerimi kısıp giyecebileceğim kıyafetleri süzüyordum. 

Aklıma gelen fikirle yüzüme bir sırıtış yerleşti ve ellerimi sırtımdan çıkartıp dolaptan siyah yüksek bel şortumu yatağa attım ve üzerine bir şeyler aradım. Uzun kollu, kışlık ama vücudumu saran beyaz bir bluz tarzı şeyi çıkartıp şortun yanına, yatağa fırlattım. Çekmecelerden ince siyah çorap ve üstüne giymem için kalın diz üstü siyah çorap aldım ve fırlattım. Kapının arkasındaki ince siyah püsküllü hırkayı askısından çıkartıp yatağa koyarken gülümsüyordum. Güzel şeylerdi. Üstümdekilerden bir çırpıda kurtulup banyoya koştum ve duşa girdim. 

Duştan çıkınca dişlerimi fırçaladım ve seçtiğim şeyleri üzerime geçirdim. İki kat çorap daha sıcak tutacaktı. Çünkü külotlu siyah çorabım inceydi. Banyoya gidip uzun kıvırcık saçlarımı kuruturken kabaracaklarını biliyordum ama canım yapmak istiyordu. Saçlarımın iyice ısındığına emin olduğum zaman prizden fişi çıkarttım ve kurutma makinesini yerine yerleştirdim. Aynaya baktığımda katlı olan saçlarım fazla uzun değildi ama bana göre uzun sayılırlardı. Omzumun biraz aşağısında bitiyorlardı ve kıvır kıvırlardı. Hızla odama geçerken makyaj malzemelerimi çıkartıp telefonumda saate kısa bir bakış attım. 

19.30

Geç kalmayacaktım. Kirpiklerime rimel sürüp, göz içlerime kalem sürerken dudak nemlendiricimi arıyordum. Bulduğumda dudaklarıma sürdüm ve dudaklarımı birbirine bastırdım. Telefonu elime aldığımda bir mesaj vardı. Eren'den.

Gönderen: Eren

Evinin önünde bekliyorum.

Siyah ince hırkamın üzerine siyah kabanımı giymiştim. Annemin hala haberi yoktu bu olaydan. O yüzden kısa bir mesaj çektim ve kapıyı açıp ayağıma Harley Davidson'ları geçirdim. Asansöre binerken aynadan kendimi süzüyordum. Fazla alımlı olmuştum ve bu hoşuma gitmişti. Apartmandan çıkarken gözlerim arabasının önünde sigara içen Eren'e kaydı. 

Kafasını kaldırdı ve bana baktı sonra kafasını eğip sigarasından bir duman çekecekken yanlış bir şey görmüş gibi hızla kafasını kaldırdı bana baktı. Sigarayı yere attı ve şaşkın bakışlarla yakınıma gelmeye başladı. Gözümü bile kırpmadan onu izliyordum, ne yapacağını merak etmiştim. 

"Deniz?" diye sorunca gülesim gelmişti. Gözlerimi korkusuzca gözlerine sabitledim. "Efendim?" Gözlerini kapatıp açarken benden bir adım uzaklaştı ve baştan aşağıya beni süzdü. "Güzel olmuşsun. Yani demek istediğim.. Fazla güzel." Konuşma tarzına samimi bir kahkaha atarken gözleri anında yüzüme çevrilmişti. "Gidelim." diye mırıldandı şaşkınlık kokan nefesi arasında. 

Kapımı açıp beni oturttuktan sonra onun oturmasını beklemiştim. Artık ölsem de gam yemezdim. O hayvan bana nezaketen de olsa araba kapısını açmıştı. Gözlerim şöfor koltuğuna oturan Eren'e kaydığında nereye gideceğimizi merak ediyordum. Ayrıca nasıl bu yaşta arabası olduğunu da merak ediyordum ama muhtemelen sahte bir kimliği vardı. Sorsam eminim terslerdi. 

"Aç mısın?" dedi gözleriyle yüzümü tararken. Okuldan beri bir şey yememiştim. Aceleyle kafamı salladım. Gülüp, bakışlarını önüne çevirirken vitesi ileriye aldı. 

"O zaman ilk olarak bu güzelliğin karnını doyuralım." Yandan profiline bakarken gülümsedim. 

Güzel geçeceğini umut ediyordum. Elimle pencereyi aralarken soğuk hava yüzümü yalayıp geçti.

Güzel olacaktı!

Benden önce SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin