Benden önce Sen

"Çünkü ben öyle istiyorum."

Her zaman çoğu kişinin aksine çok dikkatli biri olmuşumdur. En ufak detaylara bile dikkat eder, onlar hakkında konuşmayı severdim. Ama tam aksime çevremde ki kişilerde dikkat etmezlerdi etrafına.

Soğuk su başımdan aşağı akarken bu kadar dikkatsiz olmama şaşırıyordum. Eren'in böyle biri olabileceğini düşünememiştim. Hele ki tam bir ego yığını olabileceğini hiç düşünmemiştim. Ama arkadaşlarının dediklerinden farklı bir karakteri vardı. Bir kıza bir şey hissetmeden yatmaz diyorlardı ama kızlar benim için bir şey anlam ifade etmiyorlar diyordu.
Böyle erkeklerden nefret ediyordum. Ama bende Denizsem o çocuğa bir daha yüz vermeyecektim.

Hızlıca durulanıp duştan çıkarken bornozu üzerime geçirdim ve odama doğru ilerlemeye başladım. Dolabımı açıp geceliklerimden bir tanesini alıp giyindim ve saçımı havuyla kuruladım. Tarakla saçımı tarayıp bornozu banyoya geri asarken rafların üstündeki telefonumu aldım ve bildirimlere baktım. İçki tayfası bu hafta buluşmak için saat ayarlıyorlardı ama gitmek istemiyordum. Aslında gitsem Eren için bir kaç şey yapabilirdim. Göt olması umuduyla gitmeye karar verdim. Gruba girip gideceğimiz saati belirlemek için saat yazdım ve hepsi kabul etti. Gülümseyip yatağa uzanırken ne yapacağımı bilmiyordum. Yarın 2 de kadıköyde gittiğimiz mekanda buluşacaktık ve beleşe içki içecektik. Mutluluktan yatakta tepinirken midem guruldamaya başlamıştı. Mutfağa giderken yiyecek bir şeylerin olmasını umuyordum. Annem evde değildi ve geç geleceğini belirten bir mesaj yazmıştı. Dolaba bakarken nesquik gördüm ve yüzümde bir sırıtış belirdi. Nesquik'i ve sütü dolaptan çıkarıp kaseye koydum ve karıştırdım. Yerlerine koyarken kaşıkla karıştırıyordum nesquiki. Odama geçerken kaşık kaşık nesquiki yiyordum. Yatağıma geçip kucağıma leptopu aldım ve kapağını kaldırdım. Film izleyecektim. Gülümsedim. Film izlemek beni mutlu ediyordu. Karayip korsanlarını açarken defalarca izlemiş olmama rağmen ilk sefer izlemişçesine merakla ekrana bakıyordum.

Telefonum titreyince ekrana baktım ve Eren'den mesaj olduğunu gördüm. Kaşlarım şaşkınlıktan kalkarken 'Napıyorsun?' diye mesaj atmıştı. Mesaj atmasının nedenini merak ediyordum. Mesaja girerken cevap versem mi vermesem mi bilmiyordum. Ama cevap vermesem de ısrar edecek bir tip değildi. Omuz silkip telefonu kilitledim ve filmi izlemeye başladım.

Dakikalar hızla birbirini kovalarken telefonum titredi ve ekranda Eren yazısını gördüm. Eren arıyordu! Parmağımı cevaplaya yönelttim ve telefonu açtım.

"Efendim?" Eren'den bir nefes verme sesini duydum ve gülmemek için kendimi sıktım. "Ne yapıyorsun Deniz?" Gözlerimi odada dolaştırırken gözlerimi kapattım ve sıkıntıyla nefesimi dışarı üfledim. "Film izliyorum," diye mırıldandım. "Sen?" Eren onaylar şeklinde bir mırıldandı ve konuştu. "Dışarıya çıkabilir misin?" Sorusuyla kaşlarımı çattım. Neyden bahsediyordu bu?

"Hayır, neden?" Kendinden emin değilmişçesine konuşuyordu. "Sana söylediğim şeyler hakkında konuşmak istiyorum," dediğinde kaşlarımı çattım. "Müsaitsen ve evden çıkabilirsen seni alabilirim." dedi. Aslında konuşsak iyi olabilirdi en azından karşımdaki kişiyi iyi tanıyabilirdim ama nedensizce istemiyordum.

"Eren gerçekten konuşmamıza gerek yok.. yani demek istediğim konuşacağımız bir şey yok." Eren homurdanırken sesini dikkatle dinliyordum. "Konuşmalıyız Deniz." Sinirle başımı arkaya atarken saçımı yolma isteği oluşmuştu içimde. "Neden?" Boğazını temizledi. "Çünkü öyle istiyorum." Söylediğiyle içimde bir kıvılcım oluşurken ellerimi saçlarıma daldırdım ve öfkeyle konuştum. "Ah söylesene, bu derece kendini beğenmiş bir tiple ne konuşabilirim? Sen konuşmak istiyorsun ama ben istemiyorum. Bir şey daha söyleyeyim mi? Konuşmayacağız. Nedenini merak ediyor musun? Çünkü ben böyle istiyorum." dedim ve telefonu yüzüne kapattım.