BÖLÜM 31

4.6K 520 52
                                    

Merhabalaaaaar

Yorumlarda buluşalım

İyi okumalaaaaaar

★★★

Tüm vücudum sanki alarm vermiş gibi sızlarken boynumdan şakaklarıma doğru da bir ateş basmıştı.

Barbarosun yanındaki kadına ve kucağındaki çocukta gözlerimi gezdirdiğimde sanki biri kalbimi sıkıyordu.

Yanımdaki kadın ayağa kalkıp onlara doğru ilerlediğinde mutfaktan abimlerde çıkıp gelmişti.

" Uuiiyy bu uşak büyümüşmü ? Nenesi yesun onu."

Barbarosun kucağında ki bebek ağzındaki eliyle ve kocaman açtığı gözleriyle salondaki herkese bakıyordu.

Kadın onlara yaklaşıp bebeği kucağına aldığında bebek bir süre kadına bakmış daha sonra da ağlamaya başlamıştı.

" Ulaaaa unuttun mu beni ?!"

Herkes gülmeye başladığında nedense ben gülemiyordum.

Noluyor bana ya ?

Kendine gel Çiçek.

Barbaros tekrar bebeği kucağına aldığında bebek kollarını barbarosa dolamış başını da göğsüne yaslamıştı.

Bebekte olan bakışlarım yumuşarken o kadına bakmaya çekiniyordum.

" Annem biz bir oturalım mı ? "

Kadın hem Barbarosun yanındaki kadına bakmış ona da gülümsedikten sonra tekrardan yanıma oturmuştu.

Barbaros ve kadın yan yana oturdujtan sonra kadın yanımdaki kadına doğru konuştu.

" Nasılsın Emine teyze ? "

Teyze ?

Demek ki adı Emineymiş.

" İyiyum kizum sen nasulsun ? Evlilik nası gidiyi ? "

Evliler işte.

Ağlama sesiyle bakışlarımı bebeklerime çevirdim.

Hemen ayağa kalktığımda Demir abimde benimle kalkmıştı.

" Açıkmış olmalılar." Diye sessizce konuştuğumda Demir abim Yunusu kucağına alıyordu.

" Çiçek kizum sen doyurda hemencik gel oldumu ? "

Emine teyze bana şefkatle bakıp konuştuğunda yüzümdeki gülümsemeye engel olamayıp başımı salladım.

Abimle beraber yukarı çıkıp odaya girdiğimizde Gölgeyi yatağımda uzanırken gördüm.

Hemen yataktan atlayıp ayaklarımın dibine gelmesiyle gülümsemiştim.

Kucağındaki Yusufla yatağa oturduğumda abim Yunusu yanıma bırakıp beşikten battaniyeyi aldı.

Göğsümü açarken battaniyeyi örtüp Yusuf'u emzirmeye başladım.

Derin bir nefes alıp elimi sımsıkı tutan oğluma bakarken odada sadece Yunusun çıkardığı sesler duyuluyordu.

Abim arkama oturup sırtımı göğsüne yasladığında ağrıyan belim rahatlamıştı.

Demir abim saçlarımı okşayıp dudaklarını saçlarıma bastırırken bu an da kalmak istemiştim.

Ne aşağı inmek geliyordu içimden ne de başkasıyla konuşmak.

Üzerime bir anda çöken yorgunluğa anlam veremiyordum.

ÇİÇEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin