Yansımama gizlenmiş katil sıfatlı kimliklerim. Yaşamayı bilseydim, aynalara küsmezdim. Öyle işte sevgilim, biliyorsun ben bir katilim. Korktuğum tek düşman aynada bıraktığım kendim.
RUSYA - MOSKOVA
21.15Moskova'nın eski aristokrat mahallesinde, kıvrımlı sokaklar ve tarihi binalar arasında gizlenmiş, görkemli bir malikane, saklı bir duman yuvası olarak kullanılıyordu.
Rus mafyasının iki kudretli lideri, Vladimir Kozlov ve Dmitri Ivanov, bu şehirde karanlık işlerini büyük bir rekabele yönetiyordu. Bu görev için yan yana olmalarının tek sebebi Gri perdenin özel isteği üzerineydi. Vladimir Kozlov, normal şartlarda kafasını kesmek istediği adamla birazdan sırt sırta savaşacaktı.
Biliyordu onun ölümü Vladimir Kozlov için büyük bir şans olacaktı. Tekrar Rus mafyası masasında söz sahibi olacak eski yerini alacaktı. Ama hayır, asla ona zarar vermeyecekti. Ölümüne girdikleri savaşta onun kanının ellerine bulaşmasını istemiyordu.
Malikane, 18. yüzyılda inşa edilmiş, beyaz taş ve ahşaptan yapılmış, iki katlı, klasik tarzda bir yapıydı. Malikane, geniş bir bahçe ile çevriliydi. Bahçede, çınar ağaçları, çiçekler, çeşmeler ve heykeller vardı. Bahçenin tasarımı, Fransız bahçelerini andırıyordu.
Ortalama 30 metre yüksekliğinde, 50 metre uzunluğunda ve 40 metre genişliğindeydi. Malikane, kırmızı renkli, sivri uçlu, kiremitli bir çatıya sahipti. Çatının üzerinde, altın renkli, yuvarlak bir kubbe vardı. Kubbede üç keskin nişancı olduğu bilgisi gelmişti.
Malikane, beyaz renkli, kalın ve sağlam taş duvarlara sahipti. Duvarların üzerinde, birçok pencere, balkon ve kapı vardı. Pencereler, kare veya dikdörtgen şeklindeydi. Balkonlar, demir korkuluklarla çevriliydi. Kapılar, ahşap veya metal malzemeden yapılmıştı.
İçerisi, dört ana bölümden oluşuyordu: giriş, salon, yatak odaları ve ofisler. Giriş, malikanenin ön tarafında, büyük ve süslü bir kapıyla açılıyordu. Bir gün evvel içeri giren adamları bu girişin onlar için ayrı bir yeri olduğu bilgisini vermişti. Onların arasına yeni üye olarak katılan adam, bu giriş kısmını yerde sürünerek geçtiğini de anlatmıştı. Bu bir tür kabul ritüeli sayılıyordu.
Salon, malikanenin merkezinde, geniş ve yüksek tavanlı bir odaydı. Salonun ortasında, büyük ve şık bir avize asılıydı. Salonun duvarlarında, birçok tablo, ayna ve saat vardı. Büyük ve bir duvarın yarısını kaplayan aynanın ve koridor boyunca uzanan siyah gül tablolara bakmamak oldukça güç ve zordu.
Malikane, dışarıdan bakıldığında zarif ve masum görünse de, içindeki sırların ve yasadışı faaliyetlerin üstünü örtüyordu. Burası, uyuşturucu, silah, insan kaçakçılığı ve kara para aklama gibi suçların merkeziydi. Muhtemelen Haşhaşinler bu işleri yürütmek için birçok alt düzey tetikçi, koruma ve muhbir kullanıyorlardı. Ancak, onlar da kendilerine güvenemiyorlardı. Çünkü, aralarında ihanet kokusu vardı.
Gecenin karanlığında, sessizlikle dolu sokaklardan gelen hafif bir rüzgar, malikanenin avlusundaki çınar ağaçlarının yapraklarını hafifçe salladı. Kozlov ve Ivanov, gölgeler arasında sessizce ilerlerken, ellerinde silahlar ve planlarla dolu bir kararlılıkla ilerliyorlardı.
İki gün önce adamların arasından çıkan bir Assassin yüklü bir kamyonu şehrin ortasında patlatma girişiminde bulunmuştu. Bu kamyon Ivanov için önemli bir teslimat taşıyordu. Bu hain, aynı zamanda onların işlerini polise sızdırmış ve birçok arkadaşlarının tutuklanmasına veya öldürülmesine sebep olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑃𝑂𝐿𝐸𝑀𝑂𝑆
AksiÖLÜMLÜLERİN KRALLIĞI 1: 𝑃𝑂𝐿𝐸𝑀𝑂𝑆 "Savaş, her şeyin babası ve kralıdır: bazılarını tanrı, bazılarını insan yapar; bazılarını köle, bazılarını özgür kılar," "Polemos" sizi, ihanet ve sadakatin, savaş ve barışın, aşkın ve acının iç içe geçtiği u...