Kapı açıldığı sırada Akın'ın acı dolu bağırışıyla irkildim, ona doğru döndüğümde yerde iki büklüm yatıyordu. Artık acısı ne kadarsa kendini acıdan yere attığı belli oluyordu. Tam bu sırada yanımdan hızla geçen şeyle tekrar irkildim, o tarafa döndüğümde bir adam Akın'ı ayağa kaldırmış ve ona yardım ederek malikaneye doğru götürüyordu. Adama doğru döndüm ve malikaneyi göstererek "O ev sahibini tanıyor musunuz ki hemen o tarafa yöneldiniz?" dedim ama kapıya baktığımda açıktı ve önünde de kimse yoktu. Jetonumun yeni düşmesiyle adama mahcup bir ifadeyle "Ben çok özür dilerim, bu zamanda kimseye güvenemediğimizden şey yapmıştım yani..." sözümü keserek "Arkadaşın ölmek üzereyken bunu konuşmayalım istersen sert kız" haklı olduğu için kapıdan geçmelerine yardım ederek içeri geçtim.
İçeri geçtiğimizde eşi olduğunu düşündüğüm kadın "Ceyhun misafirimiz olduğunu söylememiştin. Ne kadar misafire benzemez olsalarda" sanki ben buraya çok isteyerek gelmiştim. Akın'ı yanlış anlamıştım ve bu yüzden de onu buraya kadar sürüklemiştim, malikaneyi görünce de son çare olarak buraya gelmiştik. Adam beni anlamış olacak ki " Begüm, istersen sen bu hanımefendiye yardım et bende ölmeden bu delikanlıyla ilgileneyim" o kadar bastıra bastıra söylemişti ki ben olduğum yere sinmişken adının Begüm olduğunu öğrendiğim kadın "Eve gelen herkesi almasan böyle olmaz. Biz yardım kurulu değiliz!"dedi.
En sonunda dayanamadım "Biz de size muhtaç değiliz! Biz başımızın çaresine bakarız teşekkürler" diyerek bir hışımla adamın elinden Akın'ı çekiştiriyordum ki Akın'ın acıyla inlemesiyle olduğum yerde kala kaldım.
"Sen gitmek istesen de bu delikanlıyı böyle bırakamam, sanırım sen de onu tek bırakmazsın yani burada kalıyorsunuz. Begüm'e de aldırma geçen yine böyle bir olay başımıza geldi ve saldırıya uğradık ondan böyle davranıyor. Siz içeri geçin hadi." Kafamı salladım ve kadını takip ettim yoksa bizim kavgalarımız yüzünden Akın'ı kaybedebilirdik. Bunun da tek suçlusu ben olurdum çünkü bir kadının dediklerini gururuma yedirememiştim.
Evin içerisinde ilerlerken ne kadar ihtişamlı olduğunu fark ettim. Bu kadar süslü şeylerle yaşamak onları sıkmıyor muydu acaba? Ben bunları düşünürken Begüm "Öyle bakana kadar odaya gir de banyo falan yap, o sırada hizmetliler sana bir şey getirirler" bu sözüne göz devirerek odama girdim. Odaya şöyle bir bakınca bu ihtişamlı ev için epey özensiz kalıyordu, bilerek bana hizmetçi odası verdiğine yemin edebilirim ama kanıtlayamam.
Banyo etmiş ve gelen kıyafetleri üstüme hızlıca geçirmiştim, hemen Akın'ın yanına inmem gerekiyordu ama tam kapıdan çıkacağım sırada aynaya gözüm takılmıştı, elbise sandığımdan daha güzel durmuştu, hâkî yeşili olması kumral saçlarımla çok hoş duruyordu, hem de kehribarlarımı da ortaya çıkarmıştı.
Aşağı indiğim sıra da Ceyhun'u gördüm, o da beni görmüş olacak ki "Gel kızım tam yemek yiyecektik bizde" dedi. Gerçekten çok acıkmıştım ve başımıza bir şey gelme ihtimali hala yüksekti bu yüzden herhangi bir terslikte Akınla kaçmak için güce ihtiyacım olacaktı bende boş olan -bana ayrılmış- yere oturdum. Akın için endişelendiğimi anlayan Ceyhun "Merak etme çok derin bir ısırık değildi, biraz dinlenmesi lazım sadece" kafamı onaylar anlamında salladım. Yüzünde konuyu değiştirmek ister gibi bir hal vardı haklı malum karısı bizden pek memnun değildi ama o kadar kolay kapatamazdım. Bizi aşağılamışken mi? Asla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNANIN ARDINDAKİ GERÇEKLER
Gizem / Gerilim23 yaşındaki Leyal ERTEM veteriner kliniğinin yakınlarında bir cinayete tanık olur. Bu cinayetten sonra Leyal kabuslar görmeye başlar lakin bu gördüğü kabuslar bir anda güzel rüyalara dönüşür. Leyal rüyalarında gördüğü adama âşık olur. Peki ya gördü...