EKİZ

17. ANKA

Hoş geldiniz!!

Lütfen okuyan herkes oy ve yorumlarını esirgemesin. Benim motivasyonumu sizlerin yorumları ve oyları etkiliyor.

{ SINIR ; 400 Oy ve 300 Yorum. }

KURGU GERÇEKLİĞİ
YANSITMAZ.

Keyifli okumalar!

🔥

Yüzyıllarca tutuştum, üstüste yandım.
Bir Anka kuşu gibi anne,
Kendimi külümden yarattım.
•Yusuf Hayaloğlu•

♪ Manuş Baba • Eteği Belinde

♪ Cvrtoon • Er Turan

♪ Cem Karaca • Çok Yorgunum

17. ANKA

"Bu pamuğu kolunuza bastırın bir süre ve yerinizden kalkmayın, anı kalkışınızda baş dönmesi ve bayılma yaşanabilir. Bir süre sadece oturun bu şekilde."  Hemşirenin uyarısıyla başımı sallayarak kolumdaki pamuğu tutmaya başladım.

Gözlerimi kapatarak sedyede uzanırken içeri birinin girdiğini hissettiğim an gözlerimi araladım.

Karşımda Yiğit vardı.

"Vişneli meyve suyu?" diyerek elindeki küçük meyve suyunu gösterdi.

Başımı aşağıya yukarıya salladığım an pipeti yan tarafından sökerek, üsteki yuvarlak yere taktığında bana doğru yaklaştı ve sedyenin yanına oturdu. Elimi uzatarak meyve suyunu almak istediğimde bana izin vermedi. Meyve suyunun pipetinden tutarak dudaklarıma yaklaştırdı, dudaklarımı yarımca araladım.

Meyve suyunu yavaş yavaş içmeye başladığımda. "Berkay ameliyattan birazdan çıkacakmış." dedi pipeti dudaklarımdan ayırırken.

"Bir süre görevlere katılamayacak dimi?" Sorduğum soruya cevap vermeden başını aşağıya yukarıya salladı ve tekrardan meyve suyunun pipetini dudağıma uzattı.

Araladığım dudaklarımın içine pipeti aldığımda ikimizde sessizleştik.

"Askeriyeye gideceğiz birazdan, bu gece bir görev olacak." dedi Yiğit, pipeti tekrardan dudaklarımdan ayırdığı an kendimi onun konuşmasına kaptırdığım için dudaklarımdan bir kaç damla vişne suyu aktı.

O an Yiğit konuşmaya devam edecekken gözleri dudaklarıma kayınca konuşamadı.

Sol elimi yavaşça kaldırıp dudağımın üstünü hafifçe silerken, "Erken değil mi görev için?" dedim.

Yiğit hala dudaklarıma bakmaya devam ediyordu.

Elimi dudaklarımdan çektim. "Yiğit Yüzbaşım." dedim imali bir sesle.

Gözlerini dudaklarımdan ayırdığın, gözlerime baktı.

Yutkundu.

"Ne demiştin?" diye sorduğu an kıkırdadım.

"Vişne suyu güzelmiş, sizde denemek ister misiniz? Aklınız kaldı sanırım?" dedim dudaklarımdaki gülümsemeyle.

O da benim gibi gülümsemeye başladığında ayağa kalktı. Elindeki vişne suyunu başucumda bulunan çekmecenin üstüne bıraktığında, sedyede uzanmış onu izliyordum. Sedyenin yanına bir kaç adım atarak daha fazla yaklaştığında bir elini sedyenin diğer tarafına atı. Bir diğer eli ise sedyenin üst kısmına yaslanmıştı.