Siz: nasıl hallettin bunu?
Siz: hakkımızdaki tüm haberler kalkmış
Özgür: Bir yakınımdan yardım aldım.
Özgür: Endişelenme bir daha olmayacak
Siz: Özgür benim için gerçekten sorun değil merak etme ama
Siz: oyunculuğu bıraktıktan sonra bile bu şekilde rahat bırakmamaları neden, anlayamıyorum
Özgür: Yaptıkları şey prim kasmak
Özgür: Benim üzerimden kendi sayfalarına haber yapıp daha fazla takipçi, beğeni toplamak
Özgür: Bu şekilde sayfaları daha çok tanınmış olacak
Siz: bu çok rahatsız edici
Siz: ben asla böyle bir gazeteci olmayacağım.
Özgür: Çok iyi bir gazeteci olacağından şüphem yok :)
Siz: elbette öyle olacağım
Siz: :))
***
Genç adam elindeki telefonu, oturduğu koltuğa bırakarak sıkıntılı bir nefes verdi.
Çıkan haberleri sildirmek onun için zor olmamıştı çünkü haberi yayılmasını sağlayan kişi kendi öz abisiydi.
Abisi Çınar'la uzun bir süredir görüşmüyordu Özgür. Abisi uzun yıllar Amerika'da yaşamış, orada okumuş ve daha sonra tekrar Türkiye'ye gelmişti.
Gelir gelmez de hayatı kardeşine zehir etmek gibi bir derdi vardı.
Özgür, abisinin kendisiyle ne derdi olduğunu anlayamıyordu ve yaptıklarına da anlam veremiyordu.
Uzun zaman sonra ise bu yaptığı saçmalıktı. Özgür bunları düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyordu. Gözlerden uzak olmak istiyordu. Tam bunu başardım diyordu ama tekrardan önüne bir engel çıkıyordu. Artık yorulmuştu.
Bazen her şeyden uzaklaşmak istiyordu.
Çalan kapıyla yerinden kalktı. Gelen belliydi. Abisi yine başına dert olmaya gelmişti.
Kapıyı açıp suratına bile bakmadan içeriye doğru yürüdü ve tekrardan koltuğa oturdu.
Abisinin neşeli kahkahası kulağına doldu önce. "Canım kardeşim bu ne güzel bir karşılama böyle!"
Özgür göz ucuyla abisine baktı. Çınar oldukça rahat bir şekilde tekli koltuğa yayılarak oturdu ve etrafı inceledi.
"Yaptığım aşk haberini kaldırmamı istemen beni çok üzdü kardeşim." Güldü Çınar tekrar. "Sevgilin de fena değilmiş. Oysa ki ortaya da çok güzel kareler çıkmıştı."
"Derdin ne senin?" diye sordu Özgür en sonunda. "Ne istiyorsun yine?"
Cıkladı Çınar. Hayıflanır gibi konuştu. "Sanki her gün bir şey istiyormuşum gibi..."
"Senin vardır bir isteğin abiciğim," dedi Özgür yapmacık bir sesle.
Ciddileşti Çınar. "Benimle Amerika'ya döneceksin."
"Ne?" Özgür bu kadarını beklemiyordu. "Niye yapacakmışım bunu?" Sabrının son demlerine yaklaşıyordu. Sakin kalmaya çalışarak sorduğu soruya, abisinin cevap vermesini aynı sakinlikle bekledi.
"Babamız öyle istiyor." Çınar az önceki genişliğini bırakarak net konuşmaya başladı. "Buraya keyfime gelmedim sevgili kardeşim. Babam seni alıp Amerika'ya getirmemi rica etti. E bende seve seve kabul ettim tabii ki."
"Ne diyorsun lan sen?"
"Duydun işte bir daha tekrar edemem. Gittiğimizde babama sorarsın." Ayaklandı Çınar ve kapıya doğru yürüdü.
"İki gün sonra yola çıkacağız. Sen de o sırada güzel sevgilinle vedalaşabilirsin. Biraz zor olacak sanırım böylesine bir kızdan ayrılmak ama sen bulursun bir neden."
Kapıyı açtı ve evden çıkmadan önce içeriye doğru seslendi. "Görüşürüz kardeşim."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Haberi | texting
ChickLitOzgurDincer: Bunu kimseye duyurmazsın umarım. (03.42) kirmizibalikgolde: şansına küs. (03.42) OzgurDincer: ? (03.42) kirmizibalikgolde: çünkü ben bir gazeteciyim. (03.43) (görüldü.✓✓) OzgurDincer: Ne? (03.45)