5. bölüm

3.4K 296 58
                                    

Vural hem benim dediklerimi, hem de mükemmel görünen bir omlet hazırlamıştı. Beni belimden tutup ada kenarındaki bar taburesine oturttu.

Kalbime indirecek kadar yakınlaşmış ve kokusunu üstüme sindirecek kadar sarılmıştım ona. Odunsu kokusu benim çiçeksi kokumla karışmıştı, bunu o da fark etmiş olmalı ki omzunu koklayıp duruyordu.

"Çiçek kokulu mu duş jelin?" Ağzımdaki omleti hızla yuttuğumda boğazım acımıştı.

"Parfümüm o, duş jeli kullanamıyorum. Cildim hassas olduğu için alerji yapıyor." Gözlerini açıp hayretle bana baktı.

"Güzel kokuyor, tabi sen de öyle. Sende güzel kokuyorsun." Boynu hafifçe kızarmıştı, çatalımı dişlerimle sıkıp ona baktım.

"Senin kokun da çok güzel, ormanın sakinleştiren kokusu gibi. Ama en güzel yerin dudakların, çok ...." 'öpülesi' diyerek zihnimde tamamlarken bana döndü.

"Çok...." devam etmemi ister gibi bakıyordu. İçime derin bir nefes çektim ve elimi uzatıp dudağının kenarında asılı kalan kruvasan kırıntısını aldım.

"Çok güzeller, çok dolgunlar ve çok ama çok baştan çıkarıcılar." Yutkunup kendini biraz geri çekti.

"Hadi omletini ye." Kulaklarındaki kızarıklık olmasa utandığını anlamazdım bile, sesi bayağı sertti.

"Eline sağlık, çok güzel olmuş. Eeee, fındık kremasını yemeyecek misin?" Daha da kızarırken omletini hızlı hızlı yemeye başladı.

"Ben biraz daha uyuyacağım, öğleden sonra iki dersim var sadece... yani beni beklemene gerek yok." Kaçar gibi tabaklarını makinaya atıp odasına gitti, giderken sadece sırtını izleyebilmiştim.

Okula gidip derslere girdikten sonra Selen ile birlikte yemekhaneye yürüdük. Hemen bir sürü arkadaş yapmıştı, bazıları bana dikkatle bakıyorlardı.

Mehmet Kara'nın gay oğlu olarak namım şimdiden yayılmıştı tüm okula. Şimdiden beni kolay av olarak gören, en az sekiz kazanova sayabilmiştim. Pasif bir şekilde kur yapıyorlardı ve ben hepsine içimden nah yapıyordum.

Ben zaten birini bulmuştum, kimse buna inanmasa bile asla kalbimde biri varken başkasına bakmazdım. Ben o şımarık, herkesi parmağında oynatan, binlerce flörtü ve onlarca sevgilisi olan zengin züppelerinden değildim.

Selen, flörtüm olarak gördüğüm Vural ve arada selam verebileceğim bir kaç normal arkadaş bana yeterdi. Herkesi etrafımda dolanırken görmek beni sadece bunaltıyordu.

Acaba üç kuruş tırtıklayabilir miyim zihniyetinde olan kimse benim etrafımda dolanmasa iyi olurdu. Yanımda para bile taşımayı sevmiyordum doğru dürüst, silkeleseler ikiyüz anca çıkardı yani.

Kartımı da sadece alışverişe çıkarken alıyordum yanıma, ev için yada kıyafet için fark etmez. Zaten çoğunlukla uygulamadan alışveriş yapıyordum, hatta bugün gelmesi gereken iki kargom vardı.

Ayaz : Vural kargom gelecekti alır mısın gelirse..

Vural : Aldım bile, iki tane paket geldi

Kargocu biraz garip baktı bana

Ne aldıysan artık

Ayaz : Açabilirsin merak ettiysen

Çok güzel bir gecelik aldım

Birde ev terliği

Vural : Cidden bu senin mi şimdi?

Çirkinin AşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin