Birlikte çıkışa doğru yürürken motorum aklıma geldi, Selen önden gidip para babasının arabasına binmişti. Biz de Vural ile birlikte yürüyorduk, motorumun yanına gelince sırıttı.
"Bu gerçekten senin mi?" Anahtarımı kaldırıp salladım, ufak tefek olduğum için bu canavarı kullanamayacak değildim.
Sadece kırmızı ışıklarda bacaklarım yere değmiyordu, bende ayaklığı indiriyordum o kadar. Motorun içinden iki kask çıkartıp birini Vural'a uzattım, diğerini kendi kafama taktım.
Oturup anahtarı çevirince güçlü motor sesi kulaklarımı okşamıştı, Vural arkama oturup kollarını belime sardığı an nefesim kesildi. Bunu düşünmemiştim, çok yakındık, tüm göğsü sırtıma yaslanmıştı.
Kalçalarıma dayanan kasıklarını söylemiyorum bile....
Derin bir nefes alıp motoru vitese taktım ve ayaklığı kaldırdım, bir çok meraklı gözün bakışları altında motoru ustalıkla otoparktan çıkartıp eve sürdüm. Normalde yarım saati geçen yol onbeş dakika bile sürmemişti, kalçama dayanan sertlik gittikçe irademi zorlasa da eve varmıştık.
Vural ben motoru park ederken kapıyı açıp eve girdi, küçük garajıma motorumu yerleştirip üstünü örttüm. Uzaktan öpücük atıp garajdan çıkıp kapısını kapattım, eve girdiğimde Vural mutfağa geçmişti bile.
"Sürekli yemekleri sen yapmak zorunda değilsin, dışardan da söyleyebiliriz." Bana dönmeden birşeyleri yıkayıp duruyordu.
"Vural... iyi misin?" Yanına sokulup yüzüne bakmaya çalıştığımda dudaklarını sımsıkı ısırdığını fark ettim. Anlam veremiyordum bu tavrına, elimi koluna koyduğumda derin bir nefes aldı.
"Yanlış bir şey mi yaptım?" Alayla kıvrılan dudakları ve yüzüme dönen gözleri yüzünden gerilmiştim.
"Yanlış bir şey yapmadın, o kadar saf bir bebeksin ki beni ne hale soktuğunun farkında bile değilsin." Ona çatılan kaşlarımla bakarken beni tezgahla arasına aldı.
"Seni öpsem.... beni iter miydin? Daha fazlasını istesem, korkar mıydın bebek?" Yutkundum, onu öpmeyi bende istiyordum.
"Senden asla korkmam, seni asla itmem Vural. Kelebeğin ateşe çekildiği gibi sana çekiliyorum ben." Ellerimi omuzlarına koyup onu kendime çektim ve önce masum bir öpücük bıraktım dudağına.
İkinci öpücükte beni tezgaha oturtup bacaklarımın arasına girmişti, omuzlarındaki ellerim sımsıkı tutuyordu olduğu yeri. Dudaklarımız sakin bir tempoyla birbirini keşfederken kalçasını bana doğru itti.
Sertliğini bacak aramda hissetmiştim, gözlerimi açıp beni öperken kapanan gözlerine baktım. Beni öpmeye o kadar odaklanmıştı ki kaşlarının arasında ufak bir kırışıklık oluşmuştu.
Gözlerim kayarak kapandı ve günlerdir hayalini kurduğum dudakları tadına vararak öpmeye devam ettim. Vural ara ara boynumu öpmeye inse de tekrar dudaklarıma dönüyordu.
Orada uzun uzun öpüştük, iç çamaşırım fena haldeydi ve bundan dolayı utanç içindeydim. Vural rahatladıktan sonra bile beni öpmeyi bırakamıyor gibiydi.
"Dudaklarım acıyor." Onu biraz uzaklaştırıp söylediğim sözlerden sonra kıpkırmızı ve oldukça şiş duran dudaklarıma bakarak kendi dudaklarını yaladı.
Boynuma ve kulak memelerime yönelip oralara öpücük kondururken inlememe engel olamıyordum. Cidden bu gencin bana hissettirdiği duygular çok başkaydı.
"Canını acıtmak istemiyorum ama seni ısıra ısıra emmek istiyorum, bebek teninde diş izlerimi görmek istiyorum Ayaz." Karnım kasılmıştı sözleriyle, onu bu kadar etkilediğimi bilmek heyecanımı tavan yaptırıyordu.
"Vural... duş almam gerek." Kafasını sallayıp beni yere indirmeden önce boynuma derin bir öpücük kondurdu.
Koşar adımlarla odama girdiğimde kalbim delirmiş gibiydi, kapımı kilitleyip yere kaydım. Yerdeki laminatlara bakıp sakinleşmeye çalışıyordum.
"Ben resmen Vural'la öpüştüm, Vural beni uzun uzun öptü." Ellerimi yüzüme kapatıp boğuk sesimle konuşurken yüzümde aptal bir sırıtış oluştu.
Artık sevgili sayılırdık, birlikte uyumuştuk önce ve şimdi de öpüşmüştük. Hem de ne öpüşmek, dudaklarım hala karıncalanıyordu.
Aynanın karşısına geçtiğimde şok oldum, boynumda hafif emilme izleri vardı. Dudağımın sağ kısmı emilmekten morarmıştı ve kulak mememin birisi resmen kan toplamıştı.
Bu görüntüye rağmen izlere baktıkça mutlu oluyordum, bunları bana yapan kişinin o olması mutluluğumun tek sebebiydi. Tek korkum Selen'in tepkisiydi, ortak arkadaşımız olduğu için korkuyordum.
Elimi boynumdaki ize bastırıp sırıttım, tenimin üstünde izini taşımak beni daha bir arzuyla doldurmuştu. Kendimi duşa atıp temizlendim ve mutfağa indim, akşam için basit bir patates yemeği yapıp pilavı demlenmeye bıraktım.
Vural uzun süre odasından çıkmamıştı, yemeğin hazır olduğunu söylediğimde ise sakince gelip sofraya oturdu. Birbirimize kaçamak bakışlar atıp yemeğimizi yedik ve sofrayı topladık.
Televizyon başında otururken bu kadar uzaklık fazla gelmişti ve kafamı Vural'ın omzuna dayadım. Yavaşça gevşeyen bedeni ile beni kolunun altına aldı. Yuvasına dönen yavru bir kuş gibi kollarının arasına yerleştim ve bir süre sonra uyuya kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çirkinin Aşığı
General FictionFakültenin ilk gününde gördüğü çirkin gence ilk görüşte aşık olan ve peşinden ayrılmayan gencin kalp çarptıran hikayesi