Çirkinin Aşığı

19. bölüm

Beyaz yırtık kotumu giymiştim, bu kot kalçalarımı enfes gösteriyordu. Üstüme bebek mavisi, bazı yerlerinde zincirleri olan bir tişört geçirdim. Bu tişörtü de sadece bara giderken giymiştim daha önce.

Yüksek tabanlı beyaz sporlarım, şekil verdiğim saçlarım, takılarım.... bir içim su olmuştum. Senin aklını alacaktım sen daha dur...

Parfümümü boynumun etrafına ve nabız noktalarıma sürdüm, birazcık krem geçtim üstünden ki kalıcı olsun kokum. Dudaklarıma, yaban mersini tadında olan lip balmımı da sürdüğümde tamamen hazırdım.

Kartımı cebime attım, odamın kapısını açıp konsolda oyun oynayan Vural'a baktım. Kapımın sesini duyunca oyunu durdurup bana dönmüş, döndüğü gibi de öyle kalmıştı.

Kendimden emin adımlarla merdivenlerden aşağıya indim, gözleri bir an olsun üstümden çekilmiyordu ve bu beni inanılmaz güzel hissettirdi. Onunda üstünde çok hoş, yaprak desenli ve açık mavi bir gömlek, krem rengi pantolon, beyaz ayakkabılar vardı.

"Bebeğim, bu ne güzellik?" Konsolun kolunu rastgele masaya atıp iki adımda yanımda bitti, beni kendine çekip minik bir öpücük çaldı dudaklarımdan.

"Teşekkürler.... çıkalım mı?" Elime aldığım motorun anahtarlarını sallayıp kapıyı gösterdim.

"Keşke koyu renk bir pantolon giyseydim." Anlamayarak ona baktım, sırıtarak kendini açıkladı.

"Senin sürdüğün motora binince, tek gaza basan sen olmuyorsun sevgilim." Ağzım açılıp kapandı, arkamı döndüm.

"Çok fenasın sen ama." Yüzüm deli gibi kızarmıştı, deri ceketimi aldım üstüme.

Vural da kendi deri ceketini giydiğinde evden çıktık, Selen'e de mesaj atmıştım. Felix'e gidiyoruz diye, burası benim arkadaşımındı ve çok harika bir mekandı.

Uğrayacağını söylemişti sadece, motora atlayıp mekanın otoparkına kadar hiç durmadım. Vural belime sarılmıştı ve yine sertliği kalçama baskı yapıyordu.

Felix yine tıklım tıklımdı, kapıdaki korumalardan Vuslat'a selam verdim ve onca kuyruğa rağmen bant bizim için açılıverdi. Sıradan bir kaç homurdanma duyulsa da biz çoktan içeri girmiştik bile.

"Bebek..." iri kolların arasında koybolup sıkıştırıldım bir anda.

"Hakan, nasıl hemen gördün beni yaaa?" Gülerek kollarından çıktım. Vural ikimize dikkatle bakıyordu, onun elini sımsıkı tutup yanıma çektim.

"Bu benim adamım, Vural." Hakan dikkatle Vural'a baktı.

"Memnun oldum, ben de ezeli kankası Hakan." Vural elini uzatıp tokalaştı, ama suratındaki ifadesizlik geçmemişti.

Masalara baktığımda ileride boşalmak üzere olan bir tane vardı ve piste yakın olduğu için onu kapmak istiyordum. Vural'ın elini tutup masaya çektim ve hızla kaskımı masaya koydum.

Vural barı işaret edip ilerleyecekken elini tutup kulağına eğildim, 'alkolsüz benimki' diye bağırdım. Kafasını sallayıp sırıttı.

Müzik gümbür gümbürdü ve insanlar yarınlar yokmuşçasına dans ediyorlardı. Biraz sonra bende aralarında olacaktım, kıpır kıpır olmuştum bu müzik sayesinde.

Vural ananas suyumu uzatınca sırıttım, kendine yoğun görünen bir alkol almıştı. Dudakları ilk yudumda parlayınca iç çekmemek için tuttum kendimi, bu gece bana kapılan o olmalıydı.

Dans pistine geçmek için daha fazla bekleyemezdim, dj alanına geçen Hakan bana göz kırpıp parmağıyla beni gösterip kulaklığı boynuna taktı. Benim şarkımı açıp (medyadaki şarkı) milletin daha da coşmasını sağladı.

Filmdekinden daha erotik şekilde dans ederek Vural'a bakıyordum, bu filmi Hakan izletmişti bana, Vural gözlerini üstümden ayırmadan beni izliyordu. Etrafımdaki kalabalık hafifçe ayrılınca ortada kaldım, ben alışık hareketlerle dansıma kendimi kaptırmışken bedenimde tanıdık kollar hissettim.

Kıvrılan bedenime uygun hareketlerle dansıma eşlik ediyordu ve herkesin önünde böyle bir dansı onunla yapıyor olmak beni fena ateşlemişti. Kalkık aletlerimiz birbirine sürtününce pistin ortasında olmamı umursamayarak derince inledim.

Ona arkamı dönüp kalçamı hızlı bir ritimle kasıklarına sürtüp eğildim ve kalkıp başımı omzuna koyup kolumu ensesine doğru attım. Nefesi boynuma vururken kesik bir nefes aldı, boynumu tadan dudaklarıyla ondan ayrıldım.

Bu seferde ön tarafımı ona sürttüğümde beni kendine çekti ve tüm ıslıkların ortasında sertçe öptü. Bu normal bir öpücük değildi, saf arzu ve şehvetle kaplıydı.

İstediğimi almış olmanın verdiği tatminle gözlerimi yumup kendimi öpüşüne bıraktım ve onun dudaklarında yeniden can buldum.