BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ

105 68 11
                                    

BUMIRT
Kayl' ın derin düşüncelere dalmasından nefret ediyordum. Sürekli düşünüyordu. Kendini yıpratmaktan başka bir şey yaptığı da yoktu.
Yolda giderken, "Daha yavaş yapamaz mıydın?" Deyince ona ters ters bakarak, "Seni de gördük, çabuk sür de gidelim. Bir an önce bitsin istiyorum!" Dedim.
Kafasını sallayarak , kısık bir sesle, "Bu daha başlangıç," dedi ve kısa bir süreliğine Mia' ya baktı.
    Sonunda gelmiştik. Arabayı Kayl sürdüğü için Mia' yı kucağıma ben aldım. Eve doğru ilerlediğimizde aslında evin o kadar abartılacak bir şeyi olmadığını düşündüm. Gayet normal , bir büyücü eviydi. Kapıyı çaldık , bu sefer kadın kendi açmıştı. "Ben de sizi bekliyordum. Beni takip edin!" Diyerek bize önden rehberlik edip evin altına inen eski püskü, üstünde zıplasan yıkılacak bir merdivenden geçip büyük bir yere getirmişti.

    Burası çok güzeldi. Küçük ve doğal bir gölet, etrafta asırlık ağaçlar ve ağaçların köklerı vardı. Güzel kokulu ve renkli çiçekler de vardı. Böyle bir yeri , böyle bir evden beklemiyordum. Biraz ilerledik ve gölün yanında durduk. Cebinden ufak bir cam şişe çıkardı ve bu suyla doldurdu. Daha sonra biraz daha ilerledik ve gölden uzaklaştık.
 
    Az ileride yine bir göl vardı. Ancak suyun derinliği bir karış kadar yoktu. Kadın bana , "Onun kucağına ver!" Dedi Kayl' ı işaret ederek. Mia' yı ona verdikten sonra kadın Kayl' a,  "Suyun içine yatır , gel." Deyince Kayl ile kısa bir süreliğine bakıştık. Bu kadın delirmiş olmalıydı! Kayl itiraz edecek gibi olunca , "Henüz o kadar delirmedim. Korkma , bir kaşık suda boğulmaz!" Dedi.  'Delirmedim' derken bana bakıyordu. Bu kadının yanında durmak bir hataydı , hata!

    Kayl kucağındaki meleğe bakıp , çekinen ellerle onu suya bıraktı. Tekrar yanıma gelince kadın Mia' nın yanına suyun tam ortasına gelerek eğildi ve kulağına bir şeyler fısıldadı. Sonra elleriyle havada garip ve anlam veremediğim hareketler yaptı ve tekrar kulağına eğilip fısıldadı. Bunu bir kez daha yaptıktan sonra Kayl' a eliyle gel işareti yapıp sudan çıktı.

    Kayl onu tekrar kucağına aldı ve o da sudan çıktı. Kadını takip ederek geldiğimiz yere geri geldik. Kadın artık gidebileceğimizi söylermiş gibi , "Son olarak bu şişeyi al," dedi cebindeki az önce su doldurduğu şişeyi çıkararak. Şişeyi ben aldım. "Bu içindeki suyu sinir krizleri geçirdiğinde alnına bir damla akıt , onu sakinleştirir ve kendine getirir. "  Arkasını dönüp gitmeye hazırlanınca  Kayl, "Ne zaman düzelir ,kafasından ne zaman çıkar ?" Deyince kadın durdu ve arkası dönük bir şekilde, "İstediğini aldığı zaman ," diyerek bir kahkaha attı ve ortadan bir anda kayboldu.

    Arabanın yanına geldiğimizde ikimizde şaşkındık. Kayl , "Günün birinde kardeşinin beyni esir alınacak ve sen elin kolun bağlı kalacaksın deseler inanmazdım," diyerek bana arabanın kapısını açmam için işaret verdi. "Bana da bir kadın aklını okuyup seni gözleriyle tehdit edecek deseler inanmazdım! İlk defa Maya dışında bir kadından korktum biliyor musun?" Deyince az da olsa güldü ve "Maya' dan korkmayan mı var?" Dedi.

     Arabaya bindikten az sonra Mia ayılmaya başlamıştı. Gözlerini yavaş yavaş ve Kayl' ın kucağında açmıştı. İlk sorusu:

-Neredeyim ben?   Demek olmuştu. Kayl,

- Sakin ol , bir şey yok eve gidiyoruz yat sen.

-Boynum. Boynum çok kötü, deyince bana Kayl kısa bir süreliğine ölümcül bakışlar atmıştı. Mia çok fazla sorgulamadan Kayl' ın kucağında uykuya daldı. Yol boyunca çok konuşmadık. Eve gelince Mia' yı yukarı çıkardık. Maya hastanedeydi, çocuklarda görünürde yoktu onu odasına yatırıp salona indik.

KAYL
Eve gelince onu yatağına yatırıp aşağı indik. Koltukta otururken elimi cebime  attım ve kadının verdiği şişeye çarptı. Şişe küçüktü ama en çok merak ettiğim şey ise gerçekten krize girince işe yarayıp yaramayacağıydı. Onun bunuda atlatacağından emindim ama zamana ve bana ihtiyacı vardı. Biz aşağıda konuşurken Peter geldi. Uykulu gibiydi.

PERİLERİN OYUNU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin