7. "Askerin yareni olmamalı"

506 17 0
                                    

Istek mi denir ihtiyaç mı yoksa kalpten gelen hareketlilik mi bilmiyorum ama o an Hasrete karşı koyamadım içimden ona olan ilgimi böyle göstermek geldi. Ona Seni Seviyorum diyemezdim, çünkü bana göre bir Askerin yareni, bekleyeni olmamalıydı. Bu gün var yarın yok olabilecek birinin bekleyeni olması o kişiye haksızlıktı. Benim için vazgeçilmez olan hiç bir şey yoktu ne gençliğimde nede şimdi, olmasınıda istemiyordum.

Öpüşüme karşılık verdiğinde dudaklarını aralamasını fırsat bilip daha çok sertleştirdim öpüşümü. Ellerimi yanaklarına sabitlediğimde dudaklarına susamış gibi öpmeye başladım. Hızıma yetişemediğinden o yavaş ilerlerken ben hızımı durduramıyordum. Dudakları buz kesmişken şimdi benimkiler gibi yanıyordu. Kendimi durduramazken diğer yandan yanaklarınıda okşuyordum. Aniden kapının zorlanıp tıklanması ile ayrılmıştık birbirimizden.

"Hasret abla, ben Yeşim. Müsaitsen açarmısın kapıyı? Bir arkadaş ile geldik de."

Hasret nefes alış verişlerini düzeltmeye çalışırken kara gözlerini kahve gözlerime dikmişti.

"A-açıyorum Yeşim bir saniye."

Elimi enseme yerleştirip mahçup bir şekilde ona bakarken bana çok dalgın ama anlam yüklü bakmıştı.

"Bunu seninle sonra konuşacağız Savaş Kara!"

Gözlerime bakarak kapının kilidi ile kapıyı açtığında bu anımızı bozan iki şahıs önümüzdeydi. Biz onlara nasıl şaşkın bakıyorsak aynı şekil onlarda bize bakıyordu.

"Hasret Hemşire bacım, kusura bakma rahatsız ettik. Savaş devrem geçmiş olsun bi sorun mu var?"

"Iyi akşamlar Çınar, arkadaşın basuru azmışta ona çağre buluyorduk. Bişey yok"

Bu söylediği ile hömkürerek öksürmeye başladığımda Çınarın yanında Yeşim denilen kız gülüşünü içinde tutmak için çaba harcıyordu. Hasrete bakarak ona sakince konuşmaya çalıştım büyük ihtimal ile sorusuna cevap vermeden böyle yakın bir eylemde bulunmam onu heycanlandırmasının yanı sıra kızdırmıştı.

"Hemşire hanım, hasta mahremiyeti diye bir şey var ya hani..."

"Devrem biz bir aileyiz ya, lafı mı olur?"

"Olur Çınar olur, senin neyin var?"

Konu Hasret sağolsun tamamen dağaldığında aniden göz göze gelmiştik. Öpüşmemizden sonra yanakları al al olmuştu öylece daldım yüzüne o da bana daldı. Ve yine bu anımızı katleden Yeşim denilen gıcık kızdı.

"Hasret abla senin yüzün neden kızarmış? Birşeyin mi var? Iyimisin?"

Hasret yönünü gıcık kıza çevirdiğinde başını olumlu anlamda sallamıştı.

"Hmhm, iyiyim, iyiyim.
Sizin neyiniz vardı?"

"Aslında biz Çınar için geldik."

Bütün gözler Çınara döndüğünde salakça bir ifade ile cevap vermişt

"Hemşire hanım Abla aslında durum biraz özelde..."

Yüzüm zevkten sırıtma halini alırken aynı Çınarın verdiği cevap kadar gevşek bir cevap ile girmiştim araya.

"Aaa olur mu öyle şey Çınar? Biz bir aileyiz lafı mı olur?"

Askerin HemşiresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin