17. Hasret Uyandı

241 7 0
                                    

Iyi okumalar canlar🫶

"Kan lazım 0 RH -"

Gökhan ani hamle ile öne atıldığında Savaş ve Barsn sadece baka kalmıştı. Savaşın gözleri açılan kapıdan içerideki Sevdiğine daldı. Kalbi atıyordu, kulak tırmalayıcı seste kaybolmuştu ortadan.

"Dayan kurban olduğum, lütfen dayan!"

Savaşın feryadı bu sefer o kadar sesizdi ki kimse duyamazdı. O hariç.

Gökhan'ı başka odaya götürdüklerinde Savaş ameliyathane kapısının önünde çivilenmiş gibi bekliyordu.

"Kardeşim, biliyorum ne yeri nede zamanı ama baş komutan aradı seni soruyor. Izinli olduğunu söyleyeceğim. Senin yerinede ben gideceğim, Gökhanın yerini de Çınar alacak. Hanerin olsun istedim sensiz iş yapmam."

Başı ağır bir şekilde önünde duran arkadaşına döndü. Kötü hisseti kendini Savaş, daha evliliklerinin ikinci gününde hastanelerde sürünüyorlardı ikiside. Eğer Savaş bazı şeyleri zamanında önleyebilseydi belki şimdi Sevdiği Kadın Hasret canı ile cebelleşiyor olmayacaktı, Kızı erken değil tam zamanında çıkacaktı anasının karnından, yeni evlenmiş olan arkadaşları Rümeysa ile Baran şuanda balayında olmalılardı ama hiç biri olmadı ve bunun tek sebebi Savaş. Kendini böyle görüyordu en azından.

"Affet kardeşim."

"Savaş saçmalama çrapmayayım ağzının ortasına. Ne diyon olm kardeşiz lan biz, bu günler için varız! Hasret benim hep hayalini kurduğum kız kardeşim, öz değil özümdende öte bildiğim can dostumun sevdiği. Ötesi yoktur. Vatanım, Sevdam ve ailem için canım feda."

Güç bela ayağa kalkıp sımsıkı sarıldılar. Arkasında arılmış bir beden daha hisseti Savaş.

"Bensiz kocama sarılamazsın artık Savaşçım. Seni Hasrete şikayet edeceğim gör bak!"

Rümeysanın sahiplenişinden başka bir şey değildi. Gülümsedi Savaş, Hasrete şikayet edileceği bilgisi bile onu gülümsetmeye yetmişti. Ayrıldı iki sevgilinin arasından

"Oh güzel karım benim."

Ikisi birbirlerine sıkı sıkı sarılırken ameliyathanenin kapısının açılması ile birlikte adımlarım kapı önünde durdu. Ilk önce Gökhan çıktı koluna bastırarak ardından ise makinalarla birlikte yatakta sürüklenen Hasret'im.

Yüzünün her milimetresine Hasret kaldım bu iki gün içerisinde, Gözlerinin kömüründe kaybolmayı o kadar çök özlemiştim ki, o sesinde dolaşan huzur, bağrına başımı koymam gerekiyordu, ellerini sıdıkı tutmam gerekiyordu, saçlarının yüzünde savrulmasını izlemem gerekiyordu artık.

Önümden götürülürken bu seferde gözlerim Deniz'e döndü.

"Yoğun bakıma alıyoruz, ameliyatı tamamladık kanındaki zehri temizleyebildik ama bazı iç organlarına yayılmıştı. Kalbi iki kez durdu, şimdilik durumu stabil."

"G,görebilir miyim?"

"Yoğun bakıma alalım ondan sonra"

Başımı olumlu yönden salladığımda Baran elini omuzuma koyarak vedalaştı. Rümeysa ise hala onun kollarının arasında. Deniz yanımızdan ayrılarak Doktor odasına girmek yerine arka tarafa çıkacağında peşinden gittim. Dışarı çıktığında yere çömelerek kollarını hıçkıra hıçkıra ağlayan Hayat'a sarmıştı.

"Hayatım tutma içindekileri"

"D,deniz ben, ben Hasreti öyle görünce a,annem aklıma geldi. O da kendini ilaçlarla öldür,öldürmüştü ama Hasret ölmek istemiyor."

Askerin HemşiresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin