12. Erdem'e Veda.

435 12 0
                                    

"Tamam güzelim, tamam Hasretim sakin ol lütfen."

Ne kadar sakinleştirmeye çalışsam da bu imkansızdı, ben bile Erdem Komutanımı böyle kanlar içinde görünce etkilenmiştim. Kucağımda sinir krizinden bayılan Hasreti tamamen sarmaladığımda gözlerim Denize dönmüştü. Kalp masajı yapmayı durdurup göz yaşlarını serbest bırakmıştı.

"Deniz?..."

"Başımız Sağolsun!..."

Işte şimdi toptan Yetim kalmıştık...

Erdem Komutanı Hastane aracında götürürken bizde Denizlerin geldiği arabaya binmiştik. Deniz sürücü koltuğundayken ben arkada Hasret'de kucağımda baygın bir şekildeydi. Hasret sesizce inlerken bir şeyler fısıldıyor ama anlaşılmıyordu. Karnının şişkinliğine takılmıştı gözüm, bir can gelirken bir can gitmişti bizden ne acı...

"Deniz, Hasretin sinir krizi kendisine veya bebeğe zarar vermez değil mi?"

"Kontrol altına almamız lazım Hasreti, Hamile bir kadın stresten
ve üzüntüden uzak kalmalı çocuk için. Hem kendisine hemde bebesine zararlı ama bu durumdada Hasrete üzülme diyemeyiz, kızın tek ailesi gitti."

Gözlerim Hasreti bulmuş bir elimide karnına yerleştirip alnını öpmüştüm. Saçlarını yüzünden arkaya elimle tararken gözlerinden hala yaşlar süzülmesi beni mahvediyordu. Hastaneye geldiğimizde bütün Komandonun haberi vardı geleceğimizden ve Erdem Komutandan. Hepsi hazır ol vaziyette beklerken Hastane aracından çıkarılan Erdem Albaya herkes saygı duruşundaydı. Biz araçta uzaktan izliyorduk olanları. Hasreti gözler önüne seremezdik onu Hastanenin arka tarafından geçirecektik ama önce naaşı çıkarılan Erdem Komutana son kez bakmak istedik.

Hastaneye gizliden girdiğimizde Rümeysa çoktan Hasret için bir oda hazırlamış kontrol malzemelerinide ayarlamıştı. Kucaklayıp sedyeye koyduğumda Deniz önlüğünü giyinmiş Hasretin göbek kısmını açarak ultrason aletini gezdirmeye başlamıştı. Deniz kontrol ederken Rümeysada asistanlığını yapıyordu, ikisinin gergin bakışları beni edişelendirsede omuzuma dokunan bir El ile dikkatim dağalmıştı.

"Başımız sağolsun Kardeşim..."

"Baran, kardeşim."

Sıkıca sarıldıktan sonra elindeki eşaları bana uzatmıştı.

"Sana böyle hayırlı olsun demek istemezdim, daha şanlı bir kutlama yapmak isterdim kardeşim baba oluyor diye...bu elimdekileri giyin, görev kıyafeti ile durma. Ben Komutanımızın Cenaze işlemlerini başlattım yarın öğlen Burada görev yaptığı yere defnedeceğiz."

"Allah razı olsun kardeşim."

Elindeki eşaları alarak üstümü değiştirmeye gidip geldiğimde Hasrete Serum bağlanmış normal odaya alınmıştı. Başında duran Rümeysa ve Barana baktığımda ikisi birbirinden destek alarak ayaktalardı.

"Hala uyuması normal mi?"

"Normal. Hamileliği zaten uyku dolu geçiyordu hormonlardan dolayı yorgunluğu ve ayriyetten sinir krizinin, üzüntünün verdiği yorgunluk ile sabaha kadar bile uyur. Bebekte Hasretin vital bulgularıda iyi, korkulacak bir şey yok."

"Sağolun Rümeysa. Ben bu gece yanında kalacağım, yarın uyansa bile onu Cenazeye götüremem Gökhan öğrenmiştir olayları hem Hasret bu kadar etkilenmişken gelmemeli. Yanında sen dursan olur mu?"

Askerin HemşiresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin