~17~ Ne?

151 13 4
                                    

Ne..

Burda gerçekten birini tutuyorlardı ve bu kişi benim 2 hafta kokusuna, yüzüne, bakışına, dokunuşuna hasret kaldığım biricik güzelim, sevgilim Jungkookum muydu?

Onları öldürmekten beter edecektim.

Yazar

"LAN SİKTİĞİMİN ŞEREFSİZİ!" Taehyung sinirle burnundan soluyor sevgilisinin yerini öğrenmek için karşısındaki alfayı hayatta tutmakta zorlanıyordu.

Ne olduğunu anlamayan alfanın üstüne birden saldırmasıyla alfa afallamış ne olduğunu kavramıştı. Kısacası işi bitmişti.

Delta iki haftanın acısını çıkarırcasına vuruyordu halbuki elini bile sürmeden onu öldürebilirdi ama acıyı hissetsin istiyordu iliklerine kadar.

"SÖYLE LAN SİKTİĞİMİN PİÇİ SEVGİLİME NE YAPTIN?! NERDE O!" Alfanın yüzü kanlarla çevrili bir halde konuşacak mecali kalmadığında durdu Taehyung sevgilisinin yerini öğrenmeliydi. Ve bunu yaparken ilk defa ağlıyordu

"İ-irenele o-o nu o gö-türüy-" derken alfanın bilinci kapanmıştı çok bile dayanmıştı "ÖLME LAN GERİZEKALI NERDELER! SÖYLE!" Cevap gelmediğini anlayan delta bir küfür savurup bir tekme daha attı yerde yatan kurda

Geç olmadan sevgilisini bulması gerekiyordu. Çok uzaklaşmadıklarını varsayarak depodan çıkıp koşmaya başladı. Deltası hızlı koşuyordu elbet yetişirdi.

Jungkook şuan gittiği arabada sessiz sessiz yaş döküyordu Jungkook elbet kaçardı bir yolunu bulup ama o zamana kadar sevgilisini özlerdi. Özlüyordu da

Tek umudu Deltanın onu bulmasıydı yaklaşık yarım saat süren yolda arbada bir terslik vardı? Araba düz gitmiyor sağ sol yapıyor sallanıyordu derken birden çıkan gürültüyle kafasını arabanın bagajına vurmuş feci halde canı yanmıştı.

Kaza yapmışlardı.

Jungkook içinden tanrıya şükretti onu bu durumdan kurtardığı için kim bilir kaç kez teşekkür etti bagajda sadece o yoktu ne yazık ki, ne olduğu anlaşılmayan belirsiz kumaşlar ne kadar acıtsa da kafasını korumuştu. Şimdi tek sorun nasıl çıkacağıydı?

Etrafına bakınıp içeri sızan ışığı aradı ve bagajın far kısmının kırılmış olduğunu görüp derin bir iç çekti ve dışarı çıkmak için ayaklarını kullanabileceğini düşündü. Evet burdan çıkacaktı.

Kendini bagajda ters döndürmeye çalışıp ayaklarını bagaj kapısına döndürüp var gücüyle tekme atıp çıkmaya çalıştı ilk ve ikincisinde beceremesede üçte açılmıştı zar zor da olsa bagajı açıp dışarı çıkmıştı fakat bacaklarında derman olmadığından yere yığılmıştı.

Ayağa kalkacak gücü yoktu ama şuana kadar bakmadığı direksiyon kısmına baktığında alfayı hareket ederken gördüğünde gözleri korkuyla büyümüş ve aynı o korkuyla ayağa kalkmıştı nasıl yapmıştı o bile bilmiyordu.

Jungkook o saatten sonra var gücüyle -ki var mıydı şüpheliydi- koştu ve yavaşladığı bir zamanda ses duymasıyla daha da telaşlanıp kalan son gücüyle de sık ağaçların yanına koşmaya koyuldu.

Alıyordu.. ALIYORDU! DELTASININ KOKUSUNU ALIYORDU!

Bu Omegasını heyecanlandırıp daha hızlı koşmaya başladı. Yaklaşıyordu hissediyordu.

O sırada Delta son hızıyla koşuyor ufak ufak gelmeye başlayan omegasının kokusuyla daha hızlı koşmaya başladı. Yaklaşmıştı Deltası heyecanlı ve özlem doluydu omegasına sımsıkı sarılacaktı az kalmıştı.

Delta bulduğu bir gölün orda durdu ve havayı kokladı. Koku yoktu omeganın kokusunu anlamıyordu. Bu kurdunu oldukça endişelendirmiş hızla etrafına bakma gereği duymuştu çünkü Deltası kokusunu alamasada hissediyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Chance // Taekook ≮ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin