6🥀 KARAKOL

8 1 0
                                    

"BU DURUMDA HİÇKİMSE KENDİNE SUÇSUZUM DİYEMEZ, HERKES SUÇLU ÇIKABİLİR"

.... 🥀

Bazen yanlış giden bir işin bi sorumlusu olurdu deyilmi.
Bir suçlu olur ve tüm insanlar onu suçlar herşeyi yapan olarak onu bilirlerdi.
Oysaki bazenleri asıl suçlu belli olmazdı, kim olduğu bilinmediği içinde aslında herkes suçluydu.
Herkes birbirini suçlar, asıl suçlu ise kimsenin haberi dahi olmadan ortada gezerdi. Şu andada öyleydi suçlu kimdi bilinmiyordu, hiçkimse bilmiyordu ve bundan dolayı herkes suçlu olabilirdi herkesi suçlu görebilirlerdi. Bu durum herkesin birbirine olan güvenini kırardı. En güvendiğin kişi bile suçlu çıkabilrdi o öyle biriydiki kendisi bile kim olduğunu bilmiyordu, sahi o kimdi?

Suçlu olanı bilmemek herkesin suçlu olabiliceği anlamına geliyordu belki en yakınımız bile, belkide ben deyilim diyen kişide. Benim yakınlarım, yanımda olanlar, benimle konuşup gülenler, bana güvenenler etrafımdaki herkes, asıl kim olduğumu bilmeden yaşıyorlardı. Belki kim olduğumu bilselerdi benden kaçarlardı, yanıma yaklaşmazkardı, benden korkarlardı. Bu yüzden kimsenin bilmemesi gerekirdi onu, beni, kimliğimi. 
O bilinmezdi, hiçkimse bilmezdi, o bile bilmiyordu kim olduğunu. Ben bile bilmiyordum kim olduğumu....

Sandalyenin üstünde oturmuş tek elimle ritim tutmuş bir şekilde karşımdaki cam ekrana bakıyordum.

Polisler mahalleye gelip ben ve Ayazı Kanatsız tarafından öldürülen adam için karakola getirmişlerdi, bizimle beraber Efnan, Merih komiser ve Orhan amcada gelmişti.
Karakola geldiğimizde Esrada burdaydı gözleri ağlamaktan kan çanağına dönmüştü, onunla konuşmama izin vermeden ben Esra ve Ayazı ayrı yerlere götürmüşlerdi.

Orhan amca korkmamamız gerektiğini halledeceğini söyleyip duruyordu.
Korkuyordum ama karakoldan deyil.

Kapının açılma sesi ile oraya döndüm
Elinde bir kaç dosya ile içeri girdi Murat polis. Onu tanıyordum çünkü bu karakola daha önce gelmişliğim çoktu. Sarıya çalan kumral saçları ve komserim kadar olmasada güzel bir vicudu vardı.
Gelip karşımdaki sandalyeyi çekip oturdu.

"Adel Kıraç"
Toprak gibi gözleri ile baktı bana.

"Evet benim" rahat bir şekilde oturuyordum bende.

"Normalde buraya kavgalardan dolayı gelirdin, ama şu an ülkenin aranan en tehlikeli suçlusunun yaptığı cinayetten dolayı geldin, kurbanı son gören kişi olarak."

Evet dediğim gibi daha önce buraya gelmişliğim çoktu ve bundan dolayıda oda beni tanıyordu ve o zamanlar Orhan amca herşeyi hallediyordu, kavga ettik diye geldiğimiz bu karakoldan kolaylıkla çıkıyorduk. Elbette yine öyle olucaktı, buradan kolaylıkla çıkıcaktık. Peki ya sonra?

"Biliyorum söylediler zaten."

"Rahat görünüyorsun." Evet öyle görünüyordum ama deyildim.

"Rahat olmamı engelliyecek bir durum olduğunu zannetmiyorum."

"Ülkenin en büyük suçlularından biri olan Kanatsızın kurbanı ile görülen son kişisin. Üstelik onu son gördüğünde kardeşin onu dövüyordu."

"yani olabilir."

"olabilir öylemi? Senin için normal olabilir ama bizim için pekte normal deyil."

"neden normal olmayacakmış sadece o gün tartıştılar."

"normal olmamasının nedeni Kanatsızın kurbanını olan kişi bir depoda bulunması ve bunun anlamını bildiğini düşünüyorum." evet biliyordum anlamını.
Onu başımı sallayarak onayladım.

KANATSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin