9🥀BENİM İSTEĞİMLE YAŞIYACAK TÜM İNSANLAR

9 0 0
                                    


"BU DÜNYADA CANINI YAKTIĞIN HERKESİN BEDELİNİ SANA ORADA ÖDETİCEKLER"

.... 🥀


Dolabımın önünde durmuş ne giyicem diye düşünüyordum. Harbi ne gicektim be. Bu çok zor bi karardı birsürü kıyafetim vardı ve aralarından birini giymek çok zor. Halısahaya gidicektim, gitmeliydim. Komiserim'de gelicekti, kesin gitmeliydim.
Ayrıca güzel görünmem gerekiyordu bu yüzden bu kadar düşünüyordum ne giyceğimi.

Komserim beni eve bıraktıktan sonra hızlıca eve girmiş, kutuyu babamın dolabına koyduktan sonra odama çıkmıştım. Babam evde yoktu, iyiydi.
Halısahaya gitme fikri komiserimin geliceğini öğrenince düşmüştü aklıma. Kesin gidicektim Ayaz ile. Şu an ise kıyafet seçmeye çalışıyordum.

Ben dolabıma boş boş bakarak düşünürken. Kapının pat diye açılması ile yerimden sıçradım.

"Ablaaağ çabuk hadi" diyerek odama girmişti Ayaz. Ama yuh ya insan bi kapıyı çalardı.
Yere saçılmış olan kıyafetlerden birini alıp suratına fırlattım. Ama o eli ile engel olup kenara fırlattı.
"Kıyafetlerini fırlatacağına ne giyeceğine karar versen diyorum." Bi of çektim onun bu cümlesinden sonra.

"Ne giycem bilmiyorumki." Benim isyanımdan sonra Ayaz baştan aşşağıya süzdü beni.
"Bence şu asker yeşili eteğini giymelisin" diyerek yerdeki eteğimi gösterdi

"Etekmi? Yakışırmıki?"

"Yakışır yakışır niye yakışmasın. Hatta üstünede siyah gömlek giy, çok güzel olur valla."

Söyledikleri ile düşündüm biraz, evet yakışırdı.
"Ay evet onu gicem." Diyip coştum yerimde. İki adım atıp Ayazın dibine gelince yanağından tutup kendime çekerek öpüp geri yerime döndüm. O öf pöf yaparak yanağını silerken bende yerdeki eteğimi ve gömleğimi aldım.

"Çık lan dışarı üstümü gicem."
Diyerek bağırdım ona. Klasik abla kardeş ilişkisi işte.
"Çabuk ol valla beklemem çıkar giderim ha."
Ona yaw he he der gibi baktım.
Ben gelmediğim sürece çıkmazdı. Bakmayın bana sürekli bulaştığına bensiz hiçbişey yapamazdı.

Benim bakışlarım üstüne göz devirip kapıya dönerek çıkıcakken yandaki sandalyeden mavi kapşonlu kazağımı tuttuğu gibi koşarak kapıyı çarpıp çıktı.

"Ayaaz!"

Arkasından bağırmak nafileydi, şu an onunla uğraşamazdım daha makyaj yapıcaktım. Arkasından güzel güzel söverek üstümü deyiştirdim. Öküz Ayaz.

Kıyafetlerimi giyipmak makyajımı son noktalarını koyuyordum.
"Yaaa abla!" Aşağıda bağıran Ayazı duymuyarak
""Ablaaa!" Acaba oje sürsemiydim yoksa bu açık kahve ojeler kalsınmıydı.
"Yaa anne söyle şuna artık gelsin!"
Kirpiklerime uzun olduğundan birşey yapmama gerek yoktu zaten.
"Ya saat kaç oldu yeter çık artık şu odadan." Saçlarımı topuz yaptım ama oldumu acaba.
"Adel Kızım hadi bağırmaktan sestelleri kopucak çocuğun." İyi bence topuz.
"ABLA"

"YETER" diye ellerimi masaya vurarak kalktım. Çantamı ve telefonumu alıp odamdan sert adımlarla çıkıp aşşağıya indim.
Aşağıya indiğimde annem koltukta portakal yiyor, Ayaz ise koltuğun kenarına oturmuş sinirle ayağını sallıyordu. Benim aşağıya indiğimi görünce sinirle ayağa kalktı.
"Ooo Adel hanım ooo." Diyerek yavaş yavaş alkışladı.

"Çok güzel olmuşsun kızım" tam bana laf söylicekken annem, canım annem, kanatsız meleğimin konuşması ile sinirle ona döndü.
"Anne ne konuştuk seninle." Diye dişleri arasında konuştu.
"Doğru, Adel kaç saat oldu niye bekletiyosun bu çocuğu!" Kaşlarını çatıp yapay bir sinirle bağırdı.
Ayaz bana dönüp kendiside kaşlarını çatarak;
"Evet niye bekletiyon çocuğu." Dedi.
Derin bir nefes çekip göz devirdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KANATSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin