"ŞİZOFRENİ HASTALIĞINDA BİREY KENDİSİNE VE ETRAFINDAKİLERİNE CİDDİ HASARLAR VEREBİLİR...."
....🥀
Yeni bir gün ve yine aynaya boş boş ölü gibi bakan ben. Dün gecede her zaman olduğu gibi doğru dürüst uyku girmemişti gözüme. Dün en son yatağa yatmak için atmıştım kendimi ama yine aklımda kalan kanlı kıyafetlerim ve ellerimdi.
Yorgundum makyaj yapasım yoktu, zaten doğuştan gelen bir güzelliğim olduğundan makyajı formalite gereği yapardım. Efnan gibi yüzümü badana yapmazdım tabi ama vardı bendede bişeyler.
Bu gün çok sakin bir sabah yaşanıyordu hayretti yani. Bu gün öküz kardeşimin ayı gibi sesini hiç duymamıştım. Ya da beni 'Ablağ' diye böğürerek kahvaltıyada çağırmamıştı. Evin içinde bir tek aşşağıda kahvaltı hazırlayan annemin sesi geliyordu büyük ihtimal ile Ayaz daha uyanmamıştı.
Onun okulu saat 8.30 da başlıyordu ve saat 7.25'ti okul yolu 20 dakikalık bir mesafeydi. Sorun o diyildi zaten koşa koşa giderdi okula. Asıl sorun hazırlanmasıydı.
Hazırlanması nerdeyse yarım saati alırdı ben kız olmama rağmen 10-20 dakikada hazırlanıyordum. Ama Ayaz beyimiz jölesiydi, tarağıydı, konbin seçmesiydi, yok anne çorabım nerde anne şu kazagım nerde falanıydı filanıydı derken yarım saatte zor hazırlanıyordu. Birde kızlara geç hazırlanır derler ben makyaj yapmama rağmen ondan hızlı hazırlanıyordum. Bu yüzden o benden çok erken uyanır hazırlanırdı buna rağmen benimle beraber çıkıyordu evden. Düzenli bir programı vardı ama bazen bu programdan çıkıyordu şu an olduğu gibi zaman azdı.
Geç kalacaktı pezevenk.
Makyaj masamın önünden kalkıp çantamı alarak aşşağı ilerledim.
Alt kata indiğimde annemi masaya birşeyler koyarken gördüm. Masaya ilerlememe izin vermeden.
"Adel dur gelme koş git Ayazı uyandır"
Evet tamda tahmin ettiğim gibi Ayaz öküzü uyuyordu hala.
"Oohooo anne uyumasına niye izin veriyon o ayının." Diye isyan ederek merdivenleri tekrar çıkmaya başladım.
"Uyandırdım kızım ben. Tekrardan uyumuş ,yeni farkettim" diyen annemin sesinden uzaklaşarak üst kata çıktım.
Ayazın odasına kapıyı çalmadan girdiğimde (zaten bizim evde kapı çalmak diye bir adet yoktu) Ayaz yatakta boylu boyunca uzanmış kalçası yukarda yüz üstü fosur fosur yatıyordu. Gerizekalıydı uyanıp annem gidince bi beş dakika daha kestireyim ağzı ile uyuyup kalmıştı öküz. Cidden büyük salaktı.
Ama ben onu uyandırırdım hiç problem deyildi.
Yatağın yanındaki komidine doğru döndüm. Komidinin üstünde bulunan bir bardağın içindeki suyu gördüm öküz bardaklarınıda odada bırakıyordu hizmetçisi vardı sanki.
Suyu atlayıp komidinin yanında yerdeki annemin terliklerin tekini elime aldım.birkaç gün önce annem ona fırlatmış oda kendisine deyen bir çift terliği alıp odasına koşmuştu. Tabi annemin cepanesi olduğundan yeni bir terlik alıp dövmüştü onu bu terlikler ise kalmıştı elinde.
Yüz üstü yatmış hiçbirşey umrunda deyilmişçesine uyuyordu Ayaz.
Ben şimdi bölerdim onun güzellik uykusunu.
Elime aldığım terlik ile tavana doğru çevirdiği kalçasına elimdeki annemin on numaralı silahı olan hasır terlik ile vurdum.
Şılllap diye bir ses yankılandı odada sonrasında ise 'laaaağn' diye bağıran Ayazın sesi.
Evet belki biraz sert vurmuş olabilirdim. Ama canıma deysindi.
Yatakta dizlerinin üstünde durmuş kalçasını ovuşturup şaşkın yüzü ile etrafına bakıyordu.
"Noluyo lan" diye aval aval bakıyordu yüzüme. "Uyan lan it" diyerek elimdeki terliği yere attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANATSIZ
Ficción General.... "Seni çözemeyen çalışıyorum ama olmuyor, sen tam olarak kimsin?" * Sahi o kimdi? Oda bilmiyordu kim olduğunu... O Tüm ülkede aranan ismini duyunca bile herkesin tüylerinin ürperdiği, canavar ilan ettikleri, nefret, öfke ve korkuyla andıkları...
