44. Bölüm

34 4 1
                                    

Bölüm şarkısı: Ufuk Beydemir-Ay tenli kadın

Eli çıplak göğsümde gezinirken “Çok özlemişim bu hissi,” dedi gözlerini kapatırken. Ona eğildim ve boynuna gömüldüm. Ben de. İliklerime kadar özlemiştim. Gözlerimi kapalıyken çıplak göğsümde gezinen elleri daha da aşağıya indi. Kaskatı kesilmiştim. Kıkırdadı. “Aklını almama son 1 dakika.”

“Aldın zaten aklımı,” dedim bir elimle belini kavrayıp onu daha çok kendime çekerken. O sırada eli cinsel organıma değmişti. Aldığım zevkin haddi yoktu şu an. “Özlemişsindir,” dedim imayla. Onaylarcasına sesler çıkarırken bir anda onu yatağa doğru ittirdim. Yatağa sert bir şekilde düşerken kızıl saçları etrafa dağılmıştı. Ellerini öne uzatarak “Hadi gel,” dedi keyifle. “Emrin olur,” dedim ve hızla üzerine çıktım.

“Seni sabaha kadar sikmek istiyorum,” dedim kulağına doğru fısıldayarak. “Canını da yakmak istemiyorum ama.” Gülümserken elleriyle boynuma sarıldı. “Canım böyle yanacaksa, yansın.” Söylediği şeyle güldüm. “Kışkırtıyorsun beni,” dedim ona bakarken. Ona daha fazla bastırdım kendimi. “Dur,” dedi bir anda. Kaşlarımı çatarak ona baktım. “Ne oldu?” dedim anlamayarak. “Doğru yaptığımızdan emin misin?” dedi endişeyle. “Şu an herkes bu evde. Ve biz sevişmek üzereyiz.”

Söylediği şeyle güldüm. “Buraya kadar gelmişken durayım mı diyorsun yani?” Gülümsedi. “Sarılıp uyusak mı?” Şaka mı yapıyor? “Hadi ama, yapma bunu bana,” dedim sızlayarak. “Ya Civan, laftan anlamıyor musun sen?” dedi ters bir şekilde. Yüzümü ona yaklaştırdım. “Anlamıyorum. Anlayacağım bir şekilde anlat.”

Bana yaklaşıp dudaklarımdan beni öperken bir anda kendimi yatağa atarken onun da üzerime çıkmasını sağlamıştım. “Öyle mi?” dedi dudaklarımı bırakırken. Eğilip köprücük kemiğimden öptü. “Anlamıyor musun?” dedi bu sefer de. Biraz daha aşağıya inip kalbimin üzerinden öptü. “Gerçekten mi?” Siktir. Cinsel organıma yaklaşırken “Dur,” dedim bir anda. Dudaklarını cinsel organıma yaklaştırırken durdu. “Anladın mı?” dedi gülerek. “Ağzına boşalırım, yapma,” dedim gülerek. “Ağzıma boşalmak istemiyor musun yoksa?” dedi yalandan üzgünmüş gibi davranırken. “Ceren, vallahi duyan olursa ebemizi sikerler. Toparlayalım bence kendimizi.”

“Buraya kadar gelmişken duralım mı diyorsun yani?” dedi gülerek. Ellerimle belinden kavrarken hızla doğruldum. Kucağımda oturuyordu şimdi. “Durmak zorundayız maalesef,” dedim ve hafif bir şekilde dudaklarından öptüm. “Benden olsa hiç durmam ya. Ama cidden, tehlikeli sularda yüzmeye başladık. Hem korunmuyoruz da. Başımıza iş almayalım.”

“Çocuk gibi mi?” dedi gülerek. “Sen kendin çocuksun zaten. Benim bünyem bir çocuk daha kaldıramaz.” Sert bir şekilde cinsel organımın üzerinde oturdu bir anda. İniltili bir ses çıkardım. “Ne yapıyorsun?” dedim zorlukla. “Bir daha tekrar etsene,” dedi yüzünü yüzüme yaklaştırırken. Bu halde konuşabileceğimi mi sanıyordu? “Ceren,” dedim zorlukla. “Sen benden bir çocuğun olsun istemiyor musun?” dedi dibime girip fısıltıyla konuşurken. “İstiyorum,” dedim ellerimi belinde gezdirirken. “Şu an olacaklardan ben sorumlu değilim minik kadın.” Söylediğim şeyle hızla kalktı. Yapılır mı bu şimdi? Yatağa uzandı. “Hadi gel uyuyalım,” dedi tatlı bir şekilde gülümserken. Gülümsedim ve yanına uzandım. Onu kendime çekip sarıldım. Saçlarından öptüm. “Tenin çok güzel,” dedim fısıltıyla. “Sen çok güzelsin,” dedim aynı tonda konuşmaya devam ederken. “Sen güzel olan şeylerin en güzelisin, Ceren.” Bana sıkıca sarıldı. Gözlerim kapanırken “Uyumak istemiyorum,” dedim zorlukla. “Neden?” diye sordu merakla. “Korkuyorum,” dedim konuşmama devam ederken. “Uyandığımda seni yanı başımda göremem diye çok korkuyorum.”

Derin bir nefes verdi. Boynumdan öptü. “Bir daha seni bırakıp gitmeyeceğim, yemin ederim. Uyu şimdi sevgilim.” Ona güvendim. Ona güvenmeyi seçtim. Çünkü ona hâlâ aşığım. “Özür dilerim, yalan söylediğim için.” Gözlerimi açıp ona bakarken endişeyle bana bakıyordu. “Ne yalanı?” Tebessüm ettim. “Artık sevmiyorum dedim ya. Yalandı. Ben sana kör kütük aşığım. Ve bu hiç bitmeyecek.”

Pembe OdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin