48. Bölüm

10 3 1
                                    

Bölüm şarkısı: Bahadır Sağlam-Kır papatyası

Yıllardır kendimi anlamsız bir şekilde eksik hissediyordum. İçimde sanki bir boşluk vardı. Nasıl olmuştu o boşluk, hiç bilmiyordum. Yaşayan ölüden bir farkım yok gibiydi. Hayatın bir anlamı da yoktu. Sadece babasını hayatta tutmaya çalışan bir çocuktum. Sırtımdaki yüklerin altında ezilmeye başlıyordum, ama bunu kimse fark etmiyordu. Kaldırabilirim zannediyordular. Kaldıramazdım. Kaldıramıyordum. O zaman çöplerin arasından bir kız çıkmıştı. Hayatıma kimse dahil olmak istemez diye düşünürken, o benim hayatıma dahil olmuştu. Hem de isteyerek.

O hayatıma girdiği günden beri sanki eksik olan şey tamamlandı. O boşluk yok oldu. Ve sırtımdaki yüklerin hafiflediğini hissettim. Ceren’in varlığı bana güç verir oldu. Onunla iyileştim. Onunla toparladım kendimi.

Ben sanki yıllardır kendimi arıyordum. Ve ben kendimi bu minik kadında buldum. Benim her şeyim oldu. Hayatımı güzelleştirdi. Belki farkında değildi ama hayatımı eskisinden daha da güzelleştirmişti.

Yolda yürürken elindeki evlilik cüzdanına bakıyordu. Ben ise ona bakıyordum. “Gözlerini alamıyorsun evlilik cüzdanımızdan,” dedim tebessüm ederek. “Aşık mı oldun yoksa?” Gülümseyerek bakışlarını çevirip bana baktı. “Ben bir tek sana aşığım,” dedi içten bir şekilde. “Artık kendi evimizde kalacağız. Gerçi oraya ev denilmez ama.” Ses tonumdan canımın sıkıldığı belli oluyordu. Ceren’e iyi bir hayat verebilecek miydim?

“Civan,” dedi durarak. Sanki aklımdan geçenleri okumuştu. “Lüksler hiçbir zaman ilgimi çekmedi benim,” dedi. “Ben yıllardır çöplükte yaşıyorum, farkındaysan eğer. Üzerimde doğru dürüst bir kıyafet, başımı sokabileceğim bir evim yoktu. Karşımda sıcak yemekler yoktu. Ben bunları görmüş biriyim.” Gülümsemeye çalıştım ama beceremedim. “Yani koca adam, seninle olmak zaten benim cennetim. Lütfen aklından başka şeyler geçmesin, tamam mı? Hem senin evin bizim villamızdan daha bir ev gibi. Ben senin evinde uyuduğum gün gerçekten bir evdeymişim gibi hissettim.”

“Bizim evimiz,” dedim düzelterek. “Orası artık bizim evimiz.” Gülümsedi ve onaylarcasına kafasını salladı. “Bizim evimiz.” Ceren’le artık biz olmuştuk. Ve bizi ölüm bile ayıramazdı.

Pembe OdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin