4. Bölüm: 'Fotoğraflar ve Haberler'

194 14 9
                                    

Selamlar, hoşgeldiniz! Nasılsınız?

Yazarken çok eğleniyorum doğrusu. Sizce nasıl gidiyor, beğeniyor musunuz kurguyu? :)

Heyecan dolu bir bölümle geldim, hazırsanız ve YILDIZA bastıysanız
bölüme geçebiliriz.

🎶Gülden Karaböcek/Yüreğin Bir Taş🎶

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎶Gülden Karaböcek/Yüreğin Bir Taş🎶

İyi okumalar....

4. Bölüm: 'Fotoğraflar ve Haberler'

Şoku atlatıp, kendimi topladım ve ayağa fırladım. Ben ayağa kalkana kadar fotoğramızı çeken adam bunu farketmişti. Stresten elim ayağım titremeye başlamıştı bile. Sinirden de olabilirdi. Olabilecekler aklıma geldikçe köpürüyordum.

Benim başıma gelenler, çiğ tavuğun başına gelmemişti.

"Yine mi sen?" Ilgaz'ın bana sorduğu soruyu duymazdan geldim, daha önemli bir mesele vardı şu an. Akrabalarımın bile haberi olmadığı varlığımdan, bir gece de tüm Türkiye haberdar olabilirdi. Belki de tüm dünya. Tüm spor camiası, magazin ve ILGAZ ATA FANLARI!

"Hey-" Sinirle Ilgaz'a döndüm.

"Bir sus amına koyayım!" Kaşları çatıldı. Alayla bir gülüş belirdi dudaklarında ve derin bir nefes aldı. Benim dediğim şeyden emin olmaya çalışıyordu. İstese biraz daha sanatsal bir şekilde söverek emin olmasını sağlayabilirdim oysa ki.

"Bana küfür mü ettin az önce?"

"Aferin sherlock, doğru bildin!" Diyerek alkışladım ve yapmacık bir şekilde kahkaha attım. Gerçekten alnımda 'Gerizekalılar ile mücadele vakfı' falan mı yazıyordu acaba? Bundan şüpheleniyorum önceden ama artık emin olmaya başlıyordum. Şüphelerim doğru çıkıyordu.

Hayatta bu kadar aksiliğin sadece beni bulması ve bu aksiliklerin garip olması da biraz şovdu bence. Nasıl oluyordu anlamıyordum. Bazen çok şaşırıyordum ama evet, başıma geliyordu bunlar. Ben de alışmaya başlamıştım artık.

Müthiş bir düşman kitlesine sahip olacağımı düşünüyordum doğrusu bu geceden sonra. Kendisini ILGAZ ATA ÖZMEN'İN KARISI ilan eden bir kitleden çok zekice bir şey beklemiyordum ama maruz kalacağım kin ve nefret, tedirgin ediyordu beni.

Bir gece de bu kadar şeye sahip olmak... Bir para bulamamıştı zaten beni anasını satayım. Para ve zenginlikte bu kadar hızlı bulsa ne olurdu sanki? Söz, bugün olanları unuturdum böyle bir şey olursa.

Fotoğrafımızı çeken adam çoktan gitmişti bile. Sinirle parmaklarımı saçlarımdan geçirdim ve olduğum yerde ileri geri yürümeye başladım. İnsanlar bize bakıyor ve ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ilgaz tanıyanlar fısır fısır konuşmaya başlamıştı bile. Farkedilmediysek bile artık kabak gibi ortadaydık ve insanlar bir şeyler döndüğünü anlamıştı.

Tribün Bekçisi •22 Numara•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin