En Tatlı Evlilik

Bölüm 93: Rüya Kupası

Çocuk ayağa kalktı ve bir anda yamuk sınıfta ilgi odağı haline geldi. Dış köşeleri yukarı doğru hafif eğimli, bir çift güzel şeftali çiçeği gözü vardı. Adı Wei Chen tarafından söylendiğinde ona kibar bir gülümsemeyle baktı, yanaklarının her iki yanındaki gamzeleri ortaya çıkardı ve zaten yakışıklı olan yüzüne çekicilik kattı.

Çocuk ayağa kalktığında sınıfta bir ünlem sesi çıkmasına şaşmamalı. Yüzü televizyondaki ünlülere göre çok daha çekiciydi.

Elbette Wei Chen yüzeysel davranıp yalnızca görünüşe göre yargılamazdı. Onu şok eden şey, çocuğun sorusuna verdiği cevabın şaşırtıcı derecede mükemmel olmasıydı. O kadar kusursuzdu ki Wei Chen bile birkaç yıllık gelecekten anıları olan biri olarak bunda herhangi bir kusur bulamadı. Cevabın derinliği ya da genişliği olsun, çocuk dış kanıtları birleştirdi ve dünyanın her yerindeki son ekonomik faaliyetlere atıfta bulunarak cevabı çok anlaşılır hale getirdi ve hatta kendi içgörüsünü de ekledi. Wei Chen dinlemeyi canlandırıcı buldu.

Q Üniversitesi gerçekten de gizli ejderha ve çömelmiş kaplanın yeri! Wei Chen içinden haykırdı ve çocuğu alkışlamakta önderlik etti.

Bir an için yamuk sınıfta gürleyen alkışlar yankılandı. Çocuğun yüzünde hiçbir gurur ya da kibir belirtisi yoktu. Kendisini alkışlayanlara teşekkür ederek başını salladı ve ardından yerine oturdu.

Çocuk oturduktan sonra bile insanlar hâlâ fısıldaşıyor ve onun performansını tartışıyorlardı. Bazıları onun görünüşünden, bazıları ise zekasından bahsediyordu. Ancak Wei Chen konuştuğu anda yamuk şeklindeki sınıf hemen sessizleşti.

Bazı insanlar doğal olarak diğerlerinin bilinçsizce otoritelerine meydan okuma konusunda isteksiz olmasına neden olan bir aura yayarlar ve Wei Chen de böyle bir insandı.

Ders hızla sona erdi ve Wei Chen'in dersi şüphesiz büyüleyiciydi. Bittiğinde, bazı insanlar ayrılmak konusunda isteksiz davrandılar ve Wei Chen'e hevesle baktılar, onun başka bir ders vermek için geri geleceğini umuyorlardı. Elbette bu sadece bir dilekti çünkü Wei Chen'in şu anki durumuyla tek bir sınıfın bile ona çok para kazandırabileceğini biliyorlardı. Daha fazla ders vermek için nasıl geri gelebilirdi?

Wei Chen kürsüden indiğinde doktora danışmanı aceleyle yanına geldi ve şöyle dedi: "Daha fazla ders verebilirsen çok iyi olur." Özgür ve değerli, doğal olarak ne kadar çoksa o kadar iyi.

Wei Chen hiçbir şeyi kabul etmedi ve bunun yerine bazı akademik konuları doktora danışmanıyla tartıştı. O anda mükemmel cevabı veren çocuk yanlarından geçerek sınıfın kapısına doğru ilerledi. Wei Chen'in bakışları istemsizce bir anlığına çocuğun üzerinde durdu ve amirinin dikkatini çekti.

"O, İktisat Fakültesi'ndeki birinci sınıf öğrencimiz, bu yıl başkentteki üniversiteye giriş sınavında en yüksek puanı alan isim." Doktora danışmanının ses tonu, yeteneğe değer verildiğini ortaya koyuyordu. O da az önce çocuğun cevabını duymuştu ve tek kelimeyle mükemmeldi, neredeyse Wei Chen'in okula ilk girdiği zamankiyle aynı seviyedeydi.

"Birinci sınıf öğrencisi mi?" Wei Chen biraz şaşırmış bir şekilde kaşını kaldırdı. Çocuğun bilgisi dahilinde en azından üçüncü sınıf öğrencisi olacağını düşünüyordu ama onun sadece lise mezunu olduğu ortaya çıktı.

“Evet, henüz lisenin ilk yılındayken, zaten tanınmış yabancı üniversiteler tarafından takip ediliyordu. O zamanlar okul yöneticileri onu bizim okulumuza getirebilmek için B Üniversitesindekilerle bile tartışıyorlardı.” Bu öğrenciyi işe almak için yapılan rekabeti hatırlayan doktora danışmanı, iç çekmeden edemedi. Ancak gerçek, bu sınıf arkadaşının iş alanında gerçekten bir dahi olduğunu kanıtladı. Wei Chen bundan sonra daha fazla araştırma yapmadı. Dünyada pek çok zeki insan var ve birkaç tanesiyle karşılaşınca şaşırmaya gerek yok.