En Tatlı Evlilik

Bölüm 83: Kötü Adamın Hırsı

Başkan bunu söylediğinde, konferans odasındaki insanlar birbirlerine baktılar, görünüşe göre ilk konuşan olmak konusunda isteksizdiler.

Zhou Tongpeng, konuşmaya niyeti olmadığını göstererek yönetici koltuğunda zayıf bir şekilde arkasına yaslandı. Zaten bu konuda sesini daha önce kaybetmişti. Ancak kendi grubunu temsil eden tek kişi Zhou Tongpeng değildi. Onun sessiz kalması kimsenin onun adına konuşmayacağı anlamına gelmiyordu.

Zhuge Feng de sessizce oturdu, sanki uyukluyormuş gibi görünüyordu. Geçtiğimiz ay genel müdür yardımcısı pozisyonuna ilgi gösterdiği ve pozisyonu güvence altına almak için yüzde otuz büyüme oranı teklif ettiği göz önüne alındığında bu beklenmedik bir durumdu. Nasıl oldu da sadece bir ay sonra şimdi ilgisiz görünüyordu?

Zhuge Feng'in davranışı kafa karıştırıcıydı. Zhuge Feng ile aynı çizgide olan direktörler de benzer bir tavır sergilediler ve görünüşe göre genel müdür yardımcısı pozisyonuyla ilgilenmiyorlardı.

Zhou Tongpeng gözlerini kısarak Zhuge Feng'in ifadesini ve onunla aynı hizada olanların ifadelerini gözlemledi. Gözlerinde bir anlayış parıltısı vardı ama çoğunlukla kafa karışıklığı vardı. Bu durum onun için biraz beklenmedikti.

Zhou Tongpeng'in grubunun üyeleri huzursuz olmaya başladı. Sonuçta genel müdür yardımcılığı pozisyonu oldukça önemliydi çünkü onlar için hayati önem taşıyan birçok karmaşık konuyu kapsayan pazarlama departmanı ve satış departmanını yönetiyordu.

Bu yönetmenler, kurnazca başını sallayan Zhou Tongpeng'e baktılar. Zhuge Feng'in hangi oyunların peşinde olduğunu bilmiyordu ama Zhuge Feng bu pozisyonla hiç ilgilenmediğinden, inisiyatif aldığı için Zhou Tongpeng'i suçlayamazdı.

Zhou Tongpeng'in sinyalini alan direktörlerden biri, kısa süre önce Zhou Tongpeng tarafından terfi ettirilen aynı asistan olan genel müdür adayını hemen önerdi.

Bir kişi konuştuğunda doğal olarak daha fazla kişi aynı şeyi yaptı. Hepsi aynı duyguyu tekrarlayarak Zhou Tongpeng'in asistanını onayladılar.

Zhou Tongpeng'le aynı çizgide olan herkes konuştuktan sonra, birkaç tarafsız yönetici de diğer departmanlardan seçkin kişileri önererek önerilerini dile getirdi. Hatta bir iki kişi Wei Chen'den bahsetti. Wei Chen şirkete yakın zamanda katılmış olmasına rağmen önceki savaştaki performansı etkileyiciydi ve genel müdür yardımcılığına terfi etme potansiyelini kanıtlıyordu.

Başkan süreç boyunca dikkatle dinledi ve sonunda Zhuge Feng'in fikrini sordu. "Genel Müdür Zhuge, aklınızda herhangi bir aday var mı?"

Başkanın sözleri düşerken herkesin bakışları Zhuge Feng'e döndü. Önemli bir kısmı Zhuge Feng'in Wei Chen'i bizzat getirdiğini ve son savaşta etkileyici performansına tanık olduğunu göz önünde bulundurarak tavsiye edeceğini biliyordu.

"Benim herhangi bir adayım yok. Neden Başkan Yardımcısı Zhou'ya sormuyorsunuz?" beklenmedik bir şekilde Zhuge Feng'i yanıtlayarak herkesi şaşırttı.

Artık herkes Zhuge Feng'in neyin peşinde olduğu konusunda daha da emin değildi. Zhou Tongpeng sanki düşüncelerini yüzünden okumaya çalışıyormuş gibi Zhuge Feng'e zayıf bir şekilde bakmaya devam etti. Şu anda Zhou Tongpeng, Zhuge Feng'in zihnine girip onun gerçekte ne düşündüğünü görmeyi diledi.

"Ya sen Başkan Yardımcısı Zhou?" Başkan soruyu Zhou Tongpeng'e yöneltti.

Zhou Tongpeng içini çekti ve yönetici koltuğuna çöktü, konuşamayacak kadar zayıf görünüyordu.

"Sizin için ambulans çağırmamı ister misiniz, Başkan Yardımcısı Zhou?" Zhuge Feng kaşını kaldırdı ve sordu.

Zhou Tongpeng elini salladı ve şöyle dedi: "Ben... ben... dayanabilirim." Solgun ve son derece zayıf görünüyordu.