En Tatlı Evlilik

Bölüm 96: Departmanların Bütünleştirilmesi

Lin Xin'in sözlerinin düşmesiyle sanki tüm gücü tükenmiş gibi hissetti. Yönetici koltuğuna çöktü, yüzü solgun ve mağluptu.

Otuz yılı aşkın süredir Changfeng'de mücadele etmiş, sınırlarını zorlamış ve merdivenleri tırmanmıştı. Sonunda Zhou Tongpeng ile bir ilişki kurmayı başardı ve onun sağ kolu oldu, ardından Changfeng Grubunun Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Hayatında başarıya ulaştığını düşünüyordu. Ancak sadece iki ay gibi kısa bir süre içinde kaderin ona acımasız bir şaka yaptığını ve onu bulunduğu yerden düşürdüğünü bilmiyordu.

Ne kadar yükseğe tırmanırsanız, o kadar sert düşersiniz. Artık bu cümlenin anlamını çok iyi anlamıştı. Nasıl acıtmazdı? Ulaşılamaz olduğuna inandığı konum buydu ama yine de bunu elde etti. Ancak ne tepeden manzaranın keyfini çıkarabilmiş, ne de yüksek yerlerde olmanın getirdiği ürpertici ıssızlığı deneyimlemişti. O da öylece yere düştü, geriye parçalanmış kalıntılardan ve ruhunu delen bir kalp ağrısından başka bir şey kalmadı.

Lin Xin'in bu durumda olduğunu gören Başkan Sheng artık tartışmayı umursamadı. Emri alan ve başkanın hazırladığı personel transferini İK departmanına ileten asistanına bakmakla yetindi.

Bu personel transferi zaten yönetim kurulunu temsil eden mühürle damgalanmıştı. Changfeng Grubu Genel Müdür Yardımcısı olarak koltuğuna zar zor ısınan Lin Xin, şimdi aniden görevden alınıyordu. Lin Xin'in Changfeng Grubu tarihinde Genel Müdür Yardımcısı olarak en kısa görev süresine sahip olduğu söylenebilir.

Lin Xin'le ilgilendikten sonra sıradaki konu, Lin Xin ve ekibinin karıştırdığı karmaşanın nasıl ele alınacağıydı. Başkan Wei Chen'e baktı ve sordu: "Direktör Wei, bu dönemde performansı izliyor olmalısınız. Herhangi bir çözümünüz var mı?”

Wei Chen ifadesiz bir şekilde yanıtladı: "Bizimle olan sözleşmelerini önceden feshetmek isteyen otomotiv şirketlerinin sorumlu kişileri ile zaten temasa geçtim. Onlara Changfeng'in gelecekteki gelişiminin imza sırasında vaat edilenlerle kesinlikle uyumlu olacağına dair güvence verdim. Onları yatıştırmayı başardım."

Başkanın yüzü bir gülümsemeyle aydınlandı ve bir kez daha nazik tavrını benimsedi. Sonuç olarak tüm konferans salonundaki atmosfer rahatladı.

"Çok güzel. Changfeng'e karşı yenilenen güvenlerini kazanabilmek aynı zamanda şirketimizin itibarını korumak olarak da değerlendirilebilir. Direktör Wei, gelecekte onlarla hoş bir işbirliği yapıp yapamayacağımız pazarlama departmanınıza bağlı!" Başkanın sözleri Wei Chen'in pazarlama departmanındaki otoritesini zahmetsizce geri getirdi.

Wei Chen bu dönemde karşılaştığı herhangi bir zorluktan bahsetmeden başını salladı. Başkandan övgü aldıktan sonra bile hiçbir gurur belirtisi göstermedi. Soğukkanlılığıyla Lin Xin'in tavrıyla keskin bir tezat oluşturdu.

“Bu sadece bir yönü. Direktör Wei, performansı artırmak için başka önlemleriniz var mı?” Başkan sordu, gözleri bir gülümsemeyle doldu ve Wei Chen'e odaklandı.

Wei Chen tereddüt etmeden "Bölüm entegrasyonu" diye yanıtladı.

Ancak bu açıklama birdenbire ortaya çıkan bir yıldırım gibiydi ve tüm konferans salonunun patlamasına neden oldu. Herkes başkanı görmezden geldi ve Wei Chen'in hangi iki departmanı birleştirmeyi planladığı hakkında fısıldaşmaya ve spekülasyon yapmaya başladı.

Zhou Tongpeng'in sakin ifadesi kayboldu ve aniden başını kaldırıp bakışlarını Wei Chen'e sabitledi. İçinde kötü bir his vardı ve kaşları istemsizce çatılmıştı. Sonunda bakışları yüzünde ışıltılı bir gülümseme olan başkana kaydı. Zhou Tongpeng aniden bir şeyin farkına vardı.