Cinsel içerik bulunmaktadır. İftardan sonra okumanız tavsiye edilir.
Ha ben şimdi de okurum, beni etkilemez kardeş derseniz buyrun gacılar.
Yıldıza basıp bölüme geçebilirsiniz.
.....
Camdan gelen rüzgar saçlarımdan akıp giderken bacağımdaki elin varlığı içimi gıdıklıyordu. Kafamı camdan Zeytine çevirdiğimde derin bakışları ile göz göze geldim. Hafifçe gülümseyip elinin üstüne elimi koydum. İstediği şeyi biliyordum ancak taksideydik. O da bunun farkına varmalıydı.
Taksici adam iki de bir arkaya bakıyordu. Zeytin onu umursamadan diz kapağımı okşamaya başladığında bakışlarımı dikiz aynasına çevirdim. Adam ile göz göze geldiğimiz an bakışlarını geri çevirdi. "Henri," diye bana seslenen Zeytine döndüm, seslenmiş ve susmuştu. "Efendim?" diye sorsam da konuşmadı. Bakışları hala üstümdeydi.
"Dışarıyı izlesene, neler olduğunu merak etmiyor musun?" Gözleri hafifçe kısılıp yüzümü süzdüğünde bu bakışlar altında yutkunmak zorunda kaldım.
"Merak ettiğim şeyi izliyorum zaten." dediğinde tırnaklarım eline battı.
Sakin ol Henri, taksidesiniz.
Taksici adamın bakışlarının tekrar bize döndüğünü hissetsem de bakmadım.
"Eve gidince konuşalım." dediğimde yaptığım imayı anlamış olmalı ki dudağı yanağına doğru çekildi ve çekici sırıtışı ortaya çıktı. "Evimize gidince konuşalım." diye fısıldadı.
Derin bir nefes alıp yola baktığımda evin olduğu patikaya girdiğimizi gördüm. Kısa süre içinde evin bahçe kapısında duran taksiden inmiştik. İnerken adama bahşişte vermiş ve öyle göndermiştim.
Ayaklarımın altındaki acıdan dolayı yavaşça yürümeye başlayacağım esnada Zeytin önümde hafifçe eğilmiş ve dizlerimin arkasından kavrayıp kucağına almıştı. "Lan!" diye aradaki tüm romantizmi söndürürken Zeytinden bir kahkaha koptu. "Sakin ol, yalnızca kucakladım." Gülerken söylediği sözler ile alt dudağımı ısırıp yakışıklı yüzüne baktım.
Gülen gözleri az öncekinin aksine puslu değil parlaktı. Göz bebeklerinin içi bile ışıldıyordu. Böylesine temiz gözlere sahip bir adam, nasıl katil olabilirdi ki? Katil olmamalıydı.
Ona, bir insanı öldürmek yakışmıyordu.
Elimi yanaklarına attığımda kapı önüne gelmiştik ve öylece bekliyorduk çünkü anahtar bendeydi. Kucağımdaki kutudan anahtarı alıp kapıyı açtığımda, kucağındayken kapıdan içeriye girdik ve ayağı ile kapıyı kapattı.
Kutuyu Zeytinin kucağındandan inmeden kenara doğru bıraktığımda, yüksekten düşen kutunun altından 'lap' diye bir ses geldi.
Koltuğa doğru yürüyen bedenin kucağında, omuzlarını okşamaya başladım. Parlak gözler, gözlerime bakarken kara bulutlar tarafından sarıldığını gördüm. Puslu bakışlar yerini alırken ellerim ensesine doğru kaydı. O esnada koltuğun ucuna gelmiştik ve Zeytin beni koltuğun köşesine bıraktı.
"Beni burada bekle. Krem alıp geleceğim." dediğinde kafamı salladım ve hızla aşağı kattaki banyoya gitti. Büyük ihtimalle ilk yardım çantasını o banyoya koymuştu.
Saat akşam olmak üzereydi ve sabahtan beri ayaktaydım. Yorulmuştum ve dinlenmek istiyordum ancak Zeytinsiz gözlerimi kapatmak istemiyordum.
Zeytinin ayak sesleri geldiğinde bakışlarımı arkaya doğru döndersem de çoktan yanıma gelip oturmuştu. Bu kadar hızlı olması ile irkilsem de bir şey söylemedim. Ayağımdaki ayakkabıları çıkarıp yere attığında gözlerim hareketlerini takip ediyordu. Bez bebekten, insana dönüşmüştü. Ve ben buna çok çabuk adepte olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEZ BEBEK |B×B| +18
HorrorBekar bir adam, yaşadığı travmatik yangından sonra tüm ailesini kaybeder. Enkazdan elinde tek kalan ise büyük babasının gözü gibi baktığı bir oyuncak bebektir. Bez bebekle birlikte, büyük babasından kalan ücra bir malikaneye taşınır ve yıllarca ora...