Bazı insanlar vardır. Kopardığı bir dal çiçeğin vicdan azabını çeken. Bazı şeytani insanlar vardır, yakıp kül ettiği ormanlardan mutluluk duyan. Her insanın özgür ve hür iradesi vardır. Allah hepimizi yaratırken vermiş iradeyi. Doğruyu yanlıştan yanlışı doğrudan ayırıp kul hakkına girmeyelim diye.
Fotoğrafına kitlenip kaldığım şeytani varlık da ne Allahtan bir gram korku ne de bir gram vicdan vardı. Öyle ki o yaşta bana öz yeğenine dokunmaya kalkan bu şeytani varlık hiçbir bağı olmayan diğer masumlara neler yapmaz dı ki?
" Nazlı?"
Cenk bana sesleniyordu ama ben mide bulantısından ağzımı açamıyordum. Açarsam suratına kusardım çünkü.
" Nazlı korkutma bemi iyi misin?"
İyi miydim? Bu adinin sıfatını ggören nasıl iyi olabilirdi ki? Kendime gelmeye çalıştım. Yaptıkları aklıma üşüşüyordu. Ne zaman bu anları hatırlasam babam geliyordu aklıma. O olsaydı bunların hiçbiri olmazdı. Ben o pamuk şeker için nazlanmasam bu adamdan böyle midem bulanmayacaktı. Gözlerim doldu. Burnumun direği sızladı.
Babamın özlemi sanki mümkünmüşçesine ezdi yüreğimi." Nazlı sana diyorum duymuyormusun?"
Telefonu cenk e uzatıp, çantamı koluma geçirip ayağa kalktım. Yalnız kalmam gerekiyordu. Çünkü ağlamalıydım.
" bir şey yok. Ben. Benim dersim yok. Sınav için gelmiştim. Bitti sınav gideyim ben hoşçakal."
Cenk in yüzüne bakmadan koşar adım çıktım kantinden.
Yalnız kalacak bir yere ihtiyacım vardı ya da Dilara ya? Okuldan ayrılırken telefonumu çıkarıp Dilara yı aradım. Ama açmadı işi vardır diye tekrar aramadım. Söylesem koşarak gelirdi biliyorum.
Yanağımdan süzülen yaşları hızla silip sahil kenarına doğru yürüdüm. Nefes almak istiyordum. Babamı istiyordum. Sahil kenarına geldiğimde herkesten uzak tenha bir banka çöktüm. Saat öğlen di. Sahil biraz kalabalıktı. Tuttuğuö gözyaşalrımı bıraktım önce sonra içimdeki dinmeyen hıçkırıkları. Annem geldi aklıma babam kaybettikten bir yıl sonrada onu kaybetmiştim. Keşke o da babam gibi ölseydi. Bedeni ölseydi de içimdeki o yeri gitmeseydi. Daha fazla hıçkırmaya başladım.Sonra bir beden hissettim yanımda kim olduğunu biliyordum. Ses çıkarmadım. Cenk te bir şey söylemedi ağlamamın bitmesini bekledi sessizce.
" Nazlı? Güzelim korkutuyorsun beni. Ne oldu birden böyle. O fotoğrafta kimi gördün? Hadi anlat bana. Söz veriyorum sana seni bu denli ağlatan şey her neyse halledicem ben. Yemin ederim."
Geçmişe gidebilir miydi Cenk? Kuratara bilirmiydi babamı? Ya da geri gelir miydi bana inanmayan babamın katili olarak gören annem?
" Cenk " dedim.
Gerisi gelmedi hıçkırarak ağlıyordum. Susmak istiyordum ama Cenk in bana olan acımayla merhamet karışık gözleri müsade etmiyordu.
Bana sarılıp saçlarımı öptü. Cenk ilk defa bana sormadan dokunmuştu. İhtiyacım olduğunu biliyordu çünkü." tamam güzelim tamam. Sakinleş önce derin nefes al burdayım ben"
Sıkıca sarıldım koluna. Cenk bana çok büyük güven veriyordu. Yaklaşımları karşılık beklemeden yapıyordu. Sakinleşmeye başladığımda o şerefsizden Ceren i kurtarmamız gerektiği geldi aklıma. Üzerdi onu çok çok Üzerdi. Herşey bir yana Cenk buma dayanamazdı. Başımı omzundan kaldırıp Cenk in yüzüne baktım.
" Cenk. O adam kötü çok kötü. Ceren i kurtar ondan yaklaşmasına müsade etme."
Cenk hayatımla ilgili pek birşey bilmiyordu. Bu şehirde Dilara dan başka kimseye açmamıştım içimi.
" sen nerden tanıyorsun o adamı? İlk gördüğünde de bir garip olmuştun zaten."
Anlatıp aynı şeyleri yaşamayı daha doğrusu Cenk in gözünde tacize uğramış küçük kız çocuğu olmak istemiyordum.
"boşver nereden tanıdığımı. Tanıyorum biryerlerden işte. Kötü o adam. Hatta insan bile değil şeytan o."
Cenk yüzüma şüpheyle bakıyordu sanki bir şeylerden şüphelenmiş gibi.
" tamam anladım. Yine sır kpü olacaksın. Eyvallah güzelim."
Gözlerine yeri değil der gibi baktım. Öğrenmek istiyordu. Ama eğer şimdi anlatsam bile o öfkeyle Ceren ede zarar verebilirdi. Ki şuan Cerenin en hassas dönemleriydi. Bel kide o şerefsiz onun ilk aşkıydı.
Kestiremiyordum hiçbir şeyi. Telefonum çalınca cebimden çıkarıp baktım. Dilara arıyordu." bebeğim beni aramışsın. Çalışıyordum duymadım."
İçime az da olsa huzur geldiğini hissetim. Dilaram iyi ki vardı.
" yok önemli bir şey. Sadec-"
" burnunumu çektin sen ağlıyor musun yoksa?"
Panikle sorduğu soruya gülümsedim.
" yok hayır ağlamadım".
Eğer evet deseydim nerde olduğumu öğrenip yanıma gelirdi. İşinden alı koymak istemiyordum.
" o zaman hastasın? Çabbbbbuk eve geç geliyorum bende çabbbukkk"
Güzel kzım benim.
Cenk e baktığımda kaşları çatık bir şekilde denizi izlediğini gördüm. Koluna dokunup bana bakmasını sağladım.
" benim eve gitmem lazım Cenk. Teşekkür ederim."
Başını sallayıp ayağa kalktı.
" ne demek üstü kapaklı beni uyardığın için ben teşşekür ederim."
Küsmüştü işte trip atardı artık." cenk gerçek-"
" git Nazlı tamam demedim bir şey ama şunu unutma seni bu denli ağlattığı için o herifi birde gözyaşların için parçalayacağım."
beni arkasında bırakıp hızla arabasına bindi. Arkasına sadece bakakaldım. Şimdi herşey bir yana o adiyle aynı havayı soluduğum için nefes bile almak istemiyordum. Telefonum dan mesaj gelince baktım
Dilaram🌼: nerdesin acaba eve geldim de yoksun çabuk eve gel demedi mmi sana?
Mesajına gülüp telefonu cebime attım bazı insanlar gerçekten iyi ki vardı.
BÖLÜM SONU KIZLAAR..
AY YENİ İŞTEN GELDİM KIZZ..
BİR YORGUNUM.
HADİ SİZDE BİR VOTE ATIN ÖLMEZSİNİZ.
ÖPÜCÜKLENDİNİZZZZZ...
🌼💋
![](https://img.wattpad.com/cover/366257565-288-k20916.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NAZLI
Fiksi Remaja" Hayır hayır ben onun gibi değilim ben yapamam bırakamam olmaz." Gözlerinin içine baktım beni anlaması için. Yalvarıyordum gözlerimle ama asla anlamak istemiyordu. " o benim bebeğim nasıl vazgeçerim ondan? Vazgeçersem ne farkım kalıcak ondan?" "sen...