23

14.1K 844 188
                                    

Karşımda masalarda oturup gülen insanlara boş boş bakarken, tam şu an her şeye üşeniyordum.

Hatta nefes almaya bile üşeniyordum.

Ama her şeye üşensemde ayran içmeye hiç bir zaman üşenmediğim için ayranım baş ucumdaydı.

Dün Yağız'ın babaannesinden geç saatte geldiğimiz için herkes kendi tarafına çekilip uyumuş, sabahta kahvaltıdan sonra beni buraya bırakıp şirkete geçmişlerdi.

Esat iti yanıma gelip tepsisini bıraktı. "Eee," dedi sırıtarak. "Eniştemle nasıl gidiyor?" Küçük sevgililik sırrımızı sadece ben, Ceyhun ve Yağız'ın bildiği için Esat beni gerçekten Yağız Çeliğin sevgilisi sanıyordu.

Türkiye'nin bütün kalanı gibi.

Omuz silkerek "Kendimi yanlışlıkla tanımış bulunduğum bir adamın yüzsüzce evine yerleşmiş gibi hissediyorum." Dedim, ruhsuz bir sesle. Nasıl tanıştığımızı bu sahte sevgililik meselesi çıkmadan önce söylemiştim. Bizi kitaplarda olduğu gibi yanlış numaraya denk gelip birbirimizi tanıdıktan sonra sevgili olduk sanıyordu. 

Esat ise kaşlarını çatmış bu halime bir anlam vermeye çalışıyordu sanırım. Genelde hep eğlenceli, güleç, pozitif enerji yayan bir insan olduğum için bu halim ona da garip gelmişti.

Aklına Yağız'ın beni evden kovduğu düşüncesi gelmiş olacak ki "Bir şey mi dedi o şebek maymunu?" Diyerek abi moduna girdi. Kendileri olmayan abimin yokluğunu hiç hissettirmiyordu sağolsundu. 

Derin bir nefes alarak. "Görünen köy kılavuz istemiyor be Esat." Dedim.

Böyle olmamın gerçek sebebi ise, sadece uykusuz olmamdı. Ceyhun'la Yağız rüyadan rüyaya atlarken, ben yaptığım bütün rezillikler bir bir zihnime düştüğü için uyuyamamış, gecenin bir yarısına kadar kitap okumuştum.

(Tanıdık geldi mi)

"Doğru söyle Yaren," Dedi Esat. "Bir şey mi dedi de moralin bozuldu böyle?"

"Hayır demedi Esat."

"Yemin et."

"Yemin ederim demedi."

"Ekmek kuran çarpsın."

"Ekmek kuran çarpsın demedi."

"Ayranların üstüne yemin et."

 "Ayranlarımın üstüne yemin ederim lan." Dedim kafamı kaldırarak. Bu pislik sanki dört lafımdan beşi yalanmış yada her zaman şaka yapıyormuşum gibi davranıyordu.

Yağız'ın bir şey demediğine emin olunca "Ay ben sana şey diyecektim unuttum." Diyerek konuşmaya başladı. "Benim bir arkadaş kendine ev arkadaşı arıyordu. Dur numarasını göndereyim."

Baba tarafı akrabaları hâlâ gitmemişlerdi. Adamlar benden çok kalmıştı Esatın evinde.

Kaşlarını çatma sırası bendeydi. "Senin ne zamandır kız arkadaşların var?" Diyerek görümceliğimi ortaya koydum.

"Kız değil arkadaşım," Dedi telefonunu çıkararak. "Erkek."

...

"Bir taraflarına kına yak Ceyhun." Dedim sırıtarak. "Ev yine sana kaldı." İşleri erken bittiği için beni restorandan almaya gelmişlerdi, şimdi ise arabada eve gidiyorduk.

İkiside şaka yaptığımı sandıkları için ciddiye almamışlardı. Hatta Ceyhun gözleri telefonundayken "Benim o güzel günleri görmeye ömrüm yeter mi bilemiyorum." Diyerekten inanmadığını belirtmişti.

"Yakında göreceksin merak etme," Dedim sırıtarak. Aslında içim gidiyordu o evi Ceyhun itine bırakmaya ama işte, sığıntı gibi yaşamakta istemiyordum. 

Eski Sevgilim •Texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin