Eski Sevgilim •Texting•

21

Ceyhun kadını görür görmez yüzünde öyle bir ifade olduk ki ben bile yutkunma gereksinimi hissettim.

Biz kadına bakıyorduk kadın bize.

"Ceyhun," Diye fısıldadım gözlerimi donmuş kadından ayırmayarak. "Kim bu kadın." Aslında tanıdık geliyordu ama pek çıkartamıyordum.

"Bu kadın var ya Yaren," Dedi oda benim gibi. "Bu kadın öyle bir kadın ki-"

Kadın yaşadığı şoku atlatmış olacak ki "CEYHUN!" Diye bağırdığında, aynı anda yerimizden sıçradık.

Ceyhun hemen ayaklanıp "Emret Dilek sultan!" Diyerek hazır ola geçti.

Dilek sultan, kimdi bu kadın ya?

"Ceyhun ne bu rezalet?" Dedi kadın bize doğru ilerleyerek. Gözleri saniyeliğine bana değdi ama uzun sürmedi. "Kim bu kız Ceyhun? N'apıyorsunuz siz burada?"

Ceyhun sanki kadının gözlerinden ateş çıkmıyormuş gibi sırıtarak "Gelinin." Dediğinde Dilek hanım anlamayarak bir bana birde Ceyhun'a bakmaya başladı.

"Sevgili mi yaptın?" Dedi önce hiç inanamayarak. Hemen arkasından bana dönüp "Bu pezevenki bırak kızım sen, bir bok olmaz bundan." Dedi çenesiyle Ceyhun'u işaret ederek.

Hop hop hop, teyze yavaş gel.

"Yok benim değil," dedi yine sırıtarak. "Yağız'ın ki."

"Yağız mı?"

Bu sefer 32 diş gülümseyerek bana döndüğünde, bende el mecbur gülümseyerek ayağa kalktım.

"Ben Yaren efendim." Dedim elini öperek.

İlk imajım biraz kötü olsa da önemli olan ikincisiydi.

Dış kapı açılıp içeriyi Yağız'ın sesi doldurdu. "Yaren inşallah düşündüğüm şeyi yapmamışsındır," Diyerek kapıyı kapattı.

Yine ne yapmıştım acaba?

"İnşallah hiç bir yere her organizasyona dansöz ayarlanır yazmamamışsındır."

Allahın hakkı üçtür değil mi ama? Üçüncü imaj en önemlisiydi.

"Ben öyle bir insan mıyım Yağız?" Diye bağırdım, daha karşımızda ki kadını görmediği için her an üçüncü imajımı da zedeleyebilirdi.

"Sen değil miydin telefon numaramla gay sitesine giriş yapan?"

"Değildim," Diyerek inkar ettim, imaj mimaj kalmamıştı artık. İyice boka batıyorduk. "Ceyhun'du o." Dedim üstüne birde Ceyhun'u suçlayarak.

O ise hâlâ bana yaptığım rezillikleri hatırlatma dersindeydi. "Yaren sendin ya-" Diyerek içeri girdiği an önce su birikintisinin üstünde bir kayma yaşamış sonra karşımda duran kadını fark etmişti.

Hepimiz ona döndüğümüzde "Babaanne?" Dedi karşısında ki kadına. Sonra gözleri ıslak olan zemine kaydı. "Ne oldu burada?"

"Şu savaşı yaptık Yağız." Dedim şakasına ama kendileri her şeyi fazla ciddiye aldığı için dehşete düşmüş bir ifadeyle "Su savaşı mı?" Diye sordu.

"Şaka yaptım." Diyerek açıkladığımda kafası daha karışmış bir şekilde Ceyhun'a döndü.

"N'oldu lan burada?"

Bu sefer hepimiz Ceyhun'a döndüğümüzde "Ulan kabak yine benim başıma patladı iyi mi?" Dedi, hemen arkasından sağ eliyle beni işaret ederek. "Hepsi onun başının altından çıktı. Benim bir suçum yok."

"Böyle satıcılık görülmedi." Dedim yüzümü buruşturarak. Bende onu işaret ettim. "Beni tehdit ederek sana söylememi engelledi."

Yağız tabiki ikimizede inanmamıştı. Bakışlarını babaannesine kaydırdı. Kadın sırılsıklam olmuş bir şekilde salonun ortasında dikiliyordu. Sonra yerdeki kovaya baktı, en sonunda da gözlerini bende durdurdu.