27

11.7K 753 112
                                    

Ne ağlaması canım? Gözüme mizahta birinci sıra kaçtı.

Umursamaz bir şekilde. "Tanımazsın." Dediğinde kaşlarım istemsizce çatıldı. 

Gerçekten birine aşıktı yani. 

"Anladım." Diyerek önüme döndüm. Sebepsizce kötü hissetmiştim. Ne merakım kalmıştı, nede Yağızları izleyesim.

Eve gidip İncir Reçeli ya da Selvi boylum al yazmalım izlemek istiyordum. 

Nede olsa, kalbinde biri varsa başka biriyle bir şeyler yapacak değildi herhalde. Hem bana neydi ki zaten? 

Ben kimdim onun için?

"Sana diyorum Yaren." Diyen Ceyhun'la düşüncelerimden sıyrıldım. "Ne yapayım açayım mı?"

"Aç." Dedim omuz silkerek. "Aç ama burada olduğumuzu belli etme." Bir günümü de rezil olmadan tamamlamak istiyordum. Ama buna kendim bile inanmıyordum. Rezillik paratoneri gibi bir şeydim. Rezil olmadığım gün yoktu Allah'a şükür.

Ceyhun kafa sallayıp telefon ekranıyla bakışmaya başladı. Sanki lise aşkıyla konuşacakmış gibi sebepsiz bir şekilde heyecanlıydı. Öyle ki bana dönüp "Nasılım?" Diye bile sormuştu.

Ben ise gayet doğal bir şekilde "Görüntülü mü arıyor?" Diye sormuştum, niye nasıl göründüğünü soruyordu ki?

"Yoo." 

"Niye görüntünü soruyorsun o zaman?" Dedim. "Sesim nasıl diye sorsana."

Bu sefer bakışları hâlâ ekrandayken "Sesim nasıl?" Diye sordu.

Ciddi miydi?

Yağızda 'açmıyor kapatayım bari' demiyordu. Israrla arıyordu.

Hâlâ telefona garip bir şekilde bakıyor açacak gibi durmuyordu. Açmayacağını anladığım da daha fazla dikkat çekmemek için açıp kulağına tutmaya başladım.

Bir daha Ceyhun'la bir işe kalkışmadan önce iki kere düşünecektim.

"Alo Yağız?" Bu salağın niye sesi titriyordu şimdi?

"Ceyhun," diye fısıldadım. "Kendine gel salak yerimizi belli edeceksin."

Hızla kafa sallayıp telefonu elimden aldı. "Nerede miyim?" Diyerek etrafına bakmaya başladı. "Vallaha bizim otelin restoranı hariç her yerde olabilirim."

Uyarı amaçlı bacağını çimdiklediğimde yüzünü buruşturup "Yani evdeyim." Diyerek düzeltti.

Arada beynini kullansaydı keşke.

"Niye mi sessiz konuşuyorum?" Diye sordu bu sefer. Hemen arkasından da gayet normal, doğal bir şekilde "Sen bizi duyma diye." Dediğinde ben ciddi ciddi beyninin varlığını sorguluyordum.

Ağızı beyninden önce çalışıyordu.

Bu sefer ben uyarmadan önce dediğini fark edip düzeltmişti. "Yani Yaren duymasın diye demek istedim." En azından çalışmıştı.

Ama yani ben ne alakaydım şimdi? Zaten batacağı kadar batmıştı, beni niye yanına çekiyordu. "Saklambaç oynuyorduk o yüzden."

Haah karizmamın da içine sıçtığına göre gece rahat uyuyabilirdi.

Daha fazla saçmalıklarını duymak istemediğim için Ceyhun'a dönüp 'ben gidiyorum' işareti yapıp ayaklandım.

Ceyhun kolumdan tutup "Nereye?" Diye sordu. Ama bu geri zekalının unuttuğu ufak bir detay vardı. 

Yağızla konuştuğunu unutmuştu.

"Sana demedim Yağız." Dedi bu sefer telefonda konuştuğu Yağıza. "Sen nereye?" Diye sordu tekrar aynı ses tonuyla.

Eski Sevgilim •Texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin