25

13.2K 794 241
                                    

Bölüm çok geç geldi ama bayram telaşından bölüm yazmaya hiç vaktim olmadıı 

"Niye öyle bakıyorsun adama Yağız." Dedim Yağıza fısıldayıp karşımda ki Batuhan'a gülümseyerek. Beyefendi sonunda iyileşmiş bende yeni taşınacağım eve şöyle bir bakmaya gelmiştim. Ama tek değildim.

Yağız ve Ceyhun'da sebepsiz bir şekilde benimle gelip hem evi hemde ev arkadaşımı görmek istemişlerdi.

"Nasıl bakıyormuşum?" Diye sordu benim aksime Batuhanın duyabileceği bir sesle.

Ben ise yine Batuhan'a gülümseyerek fısıltıyla "Yiyecekmiş gibi." Dedim. Üçlü koltukta biz ikimiz otururken Batuhan tam karşımızda teklide oturuyordu, Ceyhun ise yine işe yarayacağı zaman kaybolan eşya gibi ortalıklarda görünmüyordu.

"Normal bakışım o benim." Dedi umursamaz ama yine yüksek bir sesle.

Normal bakışı mıydı? "Normal bakışın mı?" Dedim bu sefer kendi kendime. Bu adam herkese yiyecekmiş gibi mi bakıyordu? 

Artık Batuhan'a gülümsetiyordum, kaşlarımı çatıp "Sen niye herkese yiyecekmiş gibi bakıyorsun Yağız?" Diye sordum.

Hayır yani bunun binlerce anlamı vardı.

Tamam belki sadece iki tane.

Aklıma gelen kötü kötü şeyleri beynimden atmaya çalışarak "Bakma öyle millete yiyecekmiş gibi." Dedim ters bir sesle. 

Yağız ise Batuhan'dan bahsettiğimi sanarak "N'apayım Yaren, gidip adamı alnından mı öpeyim?" Diye sormuştu.

Konu iyice boka batıyordu.

Kafam karıştığı için "Sen niye adamları alnından öpüyorsun Yağız?" Diye sordum. Tamam belki kadınları öpmesinden iyidir de adamları niye öpüyordu?

Ama o yine yanlış anlamıştı. "Adamlar nereden çıktı Yaren? Başka Batuhanlar da mı var?" Dedi bana dönerek.

Hemen arkasından zaten geldiğimizden beri aklında olan şeyi yaparak ayaklandı. "Kalk gidiyoruz." Elimden tutup benide kaldırmıştı ki bende elinden tutup onu geri oturtturdum.

"Yok başka Batuhan'lar." Dedim yine gülümseyerek ama bu daha çok uyarı dolu bir gülümsemeydi 'bir daha kalkarsan beğenmemde beğenmeseydi kalırım' cümlesini içeren bir gülümsemeydi. Uyarımı almış ama hiç bir şey demeyerek sadece ters ters bakıp önüne dönmüştü. 

Batuhan konuşmaya çekindiği için, ben konu açamadığım için Yağızda bugün kötü tarafından uyandığı için kimse konuşmuyordu. Ortamda büyük bir sessizlik olunca, mecburen konu açması için Yağıza döndüm.

Allah'a şükür on parmağımda on marifet vardı ama konu açmak pek bana göre değildi herhalde.

Yoksa kafataslarından girebilirdim.

Mesajımı alan Yağız Batuhan'a döndü. "Eee," dedi istemsiz bir şekilde. "Adın neydi evladım?"

Biraz erken mi yaşlanmıştı sanki?

Bugün bunu beşinci soruşuydu.

"Batuhan efendim." Dedi Batuhan bıkkın bir sesle. Dönüyor dolaşıyor aynı konuya geliyorduk.

Dışarıdan görenler dede torun konuşması sanabilirdi büyük ihtimalle ama Batuhan'la Yağız'ın arasında belki de iki yaş bile yoktu.

"Demek Baydırhan?" Dedi Yağız kafa sallayarak. "Kim koymuş çocuğum adını?" 

Birde her seferinde isim değiştiriyordu, çocuk bir Baydırhan bir Batukan bir Bartuhan oluyordu. 

"Yalnız Baydırhan değil." Diyerek yine kibarca düzeltmeye çalıştı. "Batuhan."

Eski Sevgilim •Texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin