KALBİMDE SÜZÜLEREK

5. BÖLÜM

Selamm!!

Nasılsınız?

Bugün geçmişe gideceğiz. Bakalım beğenecek misiniz? Ben bomba bir bölüm olduğunu düşünüyorum. Umarım beğenirsiniz!

Yorum yapıp, yıldız atmayı unutmayın!!

Minik bir not ekliyorum bu hikaye boyunca geçen her şey hayal ürünüdür!!

İyi okumalar!!

***

... Kendime gelmeye çalıştım. Sandalyeye geri oturdum ve düşündüm.
Kafamda çok fazla soru vardı.
Günay neden geldi? Neden Pars'ı aradı?
Neden sadece Pars'a söyledi geldiğini ve gelmemizi istediğini? Neden gelmemizi istedi?
Ve asıl soru bizim varlığımız onun aklına hatta Türkiye'ye gelmek nasıl aklına gelmişti?
Kaner kiminle randevuya gitti? Doktor randevusu muydu acaba? Ya bir kız ile randevuya çıktıysa? Bu kolyeyi neden bana aldı? Neden ona çok yakın hissediyorum? Ona sarılmak istiyorum ama neden?

Oflayarak kafamı onaylamaz şekilde iki yana salladım. Derin nefesler almaya devam ettim. Bugün kaçıncı kere derin nefesler aldım...
Elim kolyeye gitti. Parmaklarım zarif duran ay ve ayın kenarlarından sarkan yıldızlara gitti. Tam o kolyemle duygusal anlar yaşayacakken biri omzuma elini koydu. Arkamdaydı. Tanıdık bir el. Hareket edemedim. Donmuş gibiydim. Ardından nefesini de hissettim. Ensem ve kulağımda nefesi ile teması vardı.

- Ben geldim sevgilim, beni özledin mi ?

***

16 Şubat 2022

Dilay ve Gökalp okuldan çıkmış el ele tutuşmuş, soğuk havada bile donarak da olsa birbirlerini ısıtarak geziyorlardı.

- Aşkım ben bugün Sarp ile buluşmam lazım.

- Yine mi Bade ?

- Aşkım biliyorsun kaç haftadır hastanedeydim. Bizim sınıfta tek çalışkan bir benim birde Sarp zaten. Notları almam lazım.

- Sahiden senin bu devamsızlık işin ne oldu ?

- Babamla konuştum, özürlü olarak işlenmesi için idare ile görüşecekmiş.

- Hımm. Sarp'tan notları senin yerine ben isteyeyim. Sana hemen get-

Dilay, Gökalp'i dinlemeden yanağına bir öpücük bıraktı.

- Ben hallederim. Hem Sarp benim arkadaşım. Yazarım sana!

Gökalp başını iki yana onaylamaz şekilde sallayıp "Ben de seninle geleceğim." diyecekti ki, Dilay çoktan arkasını dönmüş, hızlı hızlı tek başına yoluna devam ediyordu. Gökalp Sarp'ı sevmiyordu. Lisenin başından beri Gökalp Dilay'dan hoşlanıyordu ve yeni öğrendiği bilgi ile Dilay'la sevgili olmasını sağlayan kız aslında Dilay'ın düşmanıydı. Dilay'ın çevresine bu kız ile girmiş, arkadaşlarını tanımıştı. Sadece iki kişiyi sevememişti. Biri ergen Günay diğeri Sarp. İkisinin de amaçsız olan davranışları, Dilay ve ilişkisinin etkileneceğini düşünüyordu. Zaten Dilay'ın düşmanı olan kız ondan sadece tek bir şey istemişti. O ise gayet sorunsuz bir şekilde isteği yerine getirmişti. Bu sayede oldukça saçma bir dedikodu ile sevgili olmuşlardı. Düşman kız Duru'ydu. Eğer bunlar açığa çıkarsa Dilay Gökalp'ten ayrılırdı. Gökalp bunları düşündükçe dayanamayıp, Dilay'ın gittiği yoldan ilerlemeye başladı. Nerede buluşacaklarını biliyordu. Okul ile arasında iki metre olan boş depo. Büyüktü. Eskiden bomboştu ve pisti. Ama şimdi okuldakiler o depoyu paralarını harcayıp, renklendirmiş, süslemiş; eğlence, kafa dağıtmak için kullanıyorlardı.