Glass Adam (S. FİNALİ)

Bölüm 4 - Kel

Kapıdaki Adam: "Bay Glass kapıyı açar mısınız?"

Kapının deliğinden baktım.

Siyah takım elbiseli siyah güneş gözlüklü bir adam...

Kel kafası loş ışıkta parlıyor.

Bu adam o gözlükle nasıl görüyor?

Kapıyının arkasından adama seslendim: "Neden güneş gözlüğü takıyorsunuz?"

Kapıyı açmadım.

Adam tuhaf gözüküyor.

Soruma karşılık adam şaşırıp kapının deliğine baktı.

Yani gözlükten nereye baktığını göremiyorum ama...

Sanırım baktı.

"Tercih meselesi Bay Glass. Kapıyı açmanızı istiyorum"

Cevap verdim: "Açmam"

Adam şaşırdı.

"Pardon?"

Tekrar ettim: "Açmam"

Adam iki saniye durup dediğim şeyi anlamaya çalıştı.

Sonra kabaca reddettiğimi anlamış olacak ki bıkkınlıkla öfledi.

Bu kılıktaki bir adama kapıyı açmak için aptal olmak gerek.

Adam elini beline attı.

Oh.. olamaz. Bu iyiye işaret değil.

Adam: "O zaman bana başka bir seçenek bırakmadınız Bay Glass"

Kapıdan iki adım uzaklaştım.

ÇİUV! Diye bir ses çıktı ve kapının gözetleme deliği parçalandı.

Adam susturuculu silahla ateş etmişti!

Geri çıkmasam kafam dağılacakmış!

Sessiz adımlarla mutfağa doğru ilerledim.

Birkaç el daha silah sesi geldi.

ÇİUV! ÇİUV! ÇİUV!

Kapı çatırdama sesleri..

Adam kapının kilini parçalamış olmalı

Neden evime giriyorlar?

Bir şey yapmadım ki?

Düşmanım da yok..

Mutfakta çekmeceyi açtım.

Büyük ekmek bıçağını çekmeceden aldım.

Bıçağı alınca bıçak görünmez oldu.

Adam eve girerken: "Bay Glass, sorun çıkarmadan bizimle gelirseniz kimse zarar görmez." dedi.

"Kendinden Biz diye bahsetmeyi kes!" diye bağırdım.

Kapının yanına, duvara yaslanıp adamın mutfağa girmesini beklemeye başladım.