Selamlar! Fazla uzun olmayan bir bölümle geldim.Keyifli okumalar!
&&&&
Saçıma hafifçe dokunulduğunu hissettiğimde irkilerek gözlerimi açtım. Direkt olarak onun yeşilleriyle göz göze gelmiştim. Mahcup bakışlarla bakıyordu. Bense ayılmaya çalışıyordum. Yavaş hareketlerle uzandığım sıradan kalkarken uyuştuğumu fark ettim. Omuzlarımdaki ceketini alırken konuştu. "Kusura bakma korkuttuğum için. Saçındaki tüyü almaya çalışıyordum."
"Sorun yok. Saat kaç?" Derken uyuşmuş olan vücudumu esnetmeye çalışıyordum. Bedenimi önce hafifçe sağa çevirdim. Sola çevirdiğim esnada göz göze geldik. Soruma cevap alamadığım için kaşlarımı kaldırdım. O da kendine gelmiş gibi silkelendi. "Öğle arasına yeni girdik. Uyandırmamı istemiştin?" Dedi ve meraklı gözlerle baktı.
"Konuşmak istiyorum. Kantine çıkabilir miyiz?" Biraz hareket etmem gerekiyordu. Ayrıca bazı soruların cevabını hâlâ alamamıştım.
Başını onaylar anlamda salladı. Bunu sormama sevinmiş gibiydi ancak mimiklerinden konuşmak için fazla istekli olmadığı anlaşılıyordu. Anlamıştı ne için konuşmak istediğimi. Soracağım soruları tahmin edebiliyor olmalıydı.
Ayağa kalktı. Ardından ben de kalktım ve yan yana yürümeye başladık. Kantine varana kadar sessizliğimizi korumuştuk. Düşünceli görünüyordu. Ne düşündüğünü anlayamasam da sorabileceğim muhtemel sorulara vereceği cevapları hazırladığını tahmin ettim.
Kantine vardığımızda köşedeki boş masaya karşılıklı olacak şekilde oturduk. Pek kalabalık değildi. Gürültü kirliliği olmadığı için daha rahat konuşabilirdik. Derin bir nefes verip masada olan bakışlarımı yeşillerine çıkardım, anında göz göze gelmiştik. Boğazımı temizledim ve zihnimde dört dönen soruları sormaya başladım.
"Pek istekli olmadığını görebiliyorum. Ancak belirsizliklerden nefret ederim. Öncelikle, numaramı nereden buldun?"
Diliyle dudaklarını ıslattı ve etrafa kısaca göz gezdirdikten sonra gözlerime baktı. Israrcı bakışlarımı gördüğünde oyalanmadan konuşmaya başladı. "Sınıf grubundan. Bildiğin gibi sizin sınıfınızda değildim bu yüzden bir arkadaştan rica ettim." Sessizce dinledim, tahmin ettiğim gibiydi.
"Beni tanıyorsun, alışkanlıklarımı biliyorsun, benim için endişeleniyorsun, beni düşünüyorsun. Seni birkaç gündür tanıyorum ama bu kısa süre içinde benim için yaptıkların o kadar fazla ki," derin bir nefes aldım ve geri bırakırken devam ettim, "her neyse, bütün bunların sebebini merak ediyorum. 'Birini karşılık bekleyerek düşünmezsin veya birine karşılık bekleyerek iyilik yapmazsın.' demiştin. Düşüncelerine katılmıyorum. Şimdi bana bir sebep söyle ve bu belirsizlik sona ersin. Düşünmekten yoruldum."
Konuştuğum süre boyunca gözleri gözlerimden ayrılmamıştı. Tüm dikkatini bana vermiş gibiydi. Yaklaşık on saniye kadar arkamdaki duvara odaklandı. Sanırım söyleyeceği şeyleri düşünüyordu. Yeniden gözlerime baktığında konuşmaya başladı.
"Uzun zamandır seni düşünüyorum ve bu isteyerek yaptığım bir şey değil. Denedim, düşünmeyi bırakmayı çok kez denedim. Olmadı. Düşüncelerimi bu denli istila eden birini tanımak istedim. Önce adını öğrendim. Zaten başkalarının senin hakkında bildikleri şey sadece adındı. Sonra sana baktım; görmek için baktım, seni tanımak için." Konuşmasına ara verdi ve gözlerime derince baktı. Bense düşünemiyordum. Konuşmasının bitmesini bekliyordum sadece.
"Bu yüzden hakkında bu kadar şey biliyorum. Mantığım ve duygularımın kontrolünü ele almıştın. Başlarda engellemek istedim, olmadı. Ne olursa olsun iyi ki engelleyememişim. Seni gözlemledim, kimseyle konuşmuyordun. Haliyle yanına yaklaşmaya çekiniyordum ancak son zamanlarda yanında olmak için çok güçlü bir istek duyuyordum. Cesaretimi toplamam biraz zaman alsa da şu an karşındayım."
![](https://img.wattpad.com/cover/362123166-288-k137199.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Kimsem
Genç Kurgu"Biraz kendinden bahsetsene." Sesiyle ona baktım. Beni tanıyormuşçasına parlayan gözlerine baktım. Anlamadığımı sanıyordu. "Beni zaten tanıyorsun anladığım kadarıyla?" Şaşırdı, ancak bu kısa sürdü. Etrafa kısa bir bakış attıktan sonra gözlerimizi b...