[25]

214 21 54
                                    

final

"Sınav bitti arkadaşlar. Sınav kitapçıkları sizlerde kalacak. Optiklerinizi verip çıkabilirsiniz" Her zamanki gibi yine en önde oturmuş sınavın bitmesi ile optiğimi son kez kontrol ettikten sonra hocaya uzatmıştım.

Sınav görevlisi orta yaşlı hoş bir kadındı, optik kağıdını gülümseyerek almış ve ikinci kez çıkabileceğimi söylemişti. Onu onaylayıp eşyalarımı topladım ve sınavı olduğum okul binasından çıkmadan önce tanıdık birkaç yüze selam vererek yapamadığım soruların cevaplarını da öğrenerek çıkışa doğru ilerledim.

"Hey Jimin!" Arkamdan birinin bana seslenmesi ile durdum ve sesin geldiği tarafa doğru döndüm. Karşımda yakın olduğum birini görmek beni rahatlatırken hızlı adımlarla ona doğru ilerledim.

"Nasıl geçti?" Diye sorduğum an benden biraz daha kısa olan beden kollarını bana dolamış ve sessiz bir şekilde ağlamaya başlamıştı. Başka bir soru sormak yerine ellerimi onun kahverengi saçlarına getirip nazikçe okşamaya başladım.

"Olmadı...Yapamadım..." Hıçkırıklarının arasından fısıldayarak söylediği şeyler daha çok ağlamasına sebep oluyordu. "Hadi gel dışarı çıkalım, bizimkiler de oradadır" Kollarımdaki bedene daha sıkı sarılıp onu çıkışa doğru yönlendirdim. Yaklaşık bir dakikanın sonunda okul binasının girişinde durarak diğerlerinin nerde olduğuna bakınıyorduk.

"Selam" Gözlerim bahçede dolaşırken bizim gibi binanın girişine gelen ikili ile bakışlarımı onlara çevirdim. Biraz daha büyük olan beden küçüğünü kolunun altına almış, sınav kitapçıklarını da çıktıkları an çöpe basmışlardı. İkisi de aile zoru ile bu sınava girmişlerdi, hayalleri sınav sonucunda kazanılacak bir yer değildi sonuçta.

"Selam" Diye onlara karşılık verip gülümsedim.. Birkaç saniyelik bir sessizliğin ardından küçük olan "Seungmin?" diyerek büyüğünün kollarından kurtulmuş ve bize daha fazla yaklaşmıştı. "Morali biraz bozuk" Onun yerine açıklama yaptığımda Jisung endişeli bakışları eşliğinde başını sallamış ve tekrar sevgilisi Minho'nun kollarına yerleşmişti.

Onların bu haline güldüm, gerçekten bir saniye bile ayrı kalamıyorlardı. "Ee ne yapacaksınız şimdi?" Daha fazla ayakta beklemeyi saçma bularak bahçedeki kamelyalardan birine doğru ilerlerken sessizliği bozmak için konuşmuştum.

"Akşama doğru önce bizim sonra Minho'nun evine gidip ailelerimize sevgili olduğumuzu ve birlikte yurt dışında bir kafe açmak istediğimizi söyleyeceğiz" Jisung güzelce açıkladığında Minho da ona katılmak için başını sallamıştı.

"Peki ailelerinizin onaylayacağını düşünüyor musunuz?" Sorduğum soru ile ikili birbirlerine bakıp iç çekti, homofobik bir ülkede yaşamanın sonuçları bu şekilde karşılarına çıkıyordu. "Onaylamayı bırak evlatlıktan red yiyeceğimi düşünüyorum"

Jisung dudaklarını büzmüş ve bakışlarını kaçırarak konuşmuştu, Minho bunu fark edip sevgilisinin sırtını okşayarak söze daldı. "Bende kabul edeceklerini düşünmüyorum ama onu o kadar çok seviyorum ki ailemde dahil kimsenin ne dediği umrumda bile değil"

Minho biraz eğilip sevgilisinin büzmüş olduğu dudaklarına minik bir öpücük kondurduğunda onlara bakmanın uygun olmayacağını düşünüp hemen yanımda oturan Seungmin'e döndüm. Minsung ikilisi ilk defa yanımda öpüşmüyorlardı ama buna alışmak biraz zor geliyordu. Yine de onlar adına mutluydum, çünkü çok çalıştıklarını biliyordum.

Ben, Taehyung, Jeongin, Hyunjin, Changbin ve Minho aynı mahallede birlikte büyümüştük. Liseye geçince ben ve Taehyung yüksek puanlar aldığımız için onlardan farklı bir okula gitmiştik. Minho, Jisung, Jeongin, Chan ve Seungmin ise aynı liseyi bitirmişlerdi.

bad idea right? ~YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin