☆
"Sen nasıl...Yani...Nerden buldun..." Cümlemi toparlayamadığım için sinirlenmiş ve gözlerimi kapatıp derin bir nefes vererek baştan söylemiştim. "Sen burayı nasıl buldun?"
Yoongi gülerek başımı eğdiğim için saçlarıma minik bir öpücük kondurdu. "Sevgilimi tanıyamayacak kadar salak değilim" Dünden bahsettiğini hatırlayıp utanırken Yoongi bunu fark etmiş ve birkaç öpücük daha bırakmıştı sarı saçlarıma.
Bir süre rahatlamamı beklemiş ardından merak ettiği soruyu yöneltmişti. "Dün neden öyle davrandın?" Bakışlarımı gözlerine çıkarttığımda cevabımı beklediğini gördüm, ellerimle oynamaya başlarken konuşmak için dudaklarımı araladım.
"Şeyy...bilmiyorum işte bi an..evine öyle kurye şeklinde girmek istemedim" Elindeki köpüklü tabağı bırakıp kendi ellerindeki köpüklere aldırmadan ellerimi kavradı. "Güzelim saçmalama lütfen. Kendini bana gösterseydin ben çok mutlu olurdum"
Benden biraz uzun olduğu için alttan gözlerine bakarken konuşma sırası bana geldiğinde bakışlarımı Yoongi'nin arkasında duran tabloya çevirdim. "Bilmiyorum işte...bir an utandım"
Islak ellerinden biri ile çenemi tutup gözlerimin tekrar onunkileri bulmasını sağlarken net bir şekilde konuştu. "Bir daha duymayacağım böyle bir şey. Yaptığın iş çok güzel ve seni o şekilde gördüğümde düşüneceğim şey sevgilim ile ne kadar gurur duyduğum oldu"
"Gurur mu duydun benimle?" Sorduğum soru ile gülümseyip başını sallamıştı. Bu his çok güzeldi... Sevgilinin seninle gurur duyması yani.
"Tabii ki gurur duydum bebeğim" Son bir öpücük verip bıraktığı tabağı yıkamak için tekrar aldı. Ben ise söylediği şeyden dolayı yaşadığım heyecan ile birkaç saniye içimdeki çığlıkların geçmesini bekledim.
Sonra Yoongi'nin yanına geçerek bende bulaşıkları yıkamakta ona yardım etmeye başladım. Yaklaşık yarım saatin sonunda tüm bulaşıkları halletmiştik, bu sırada Hoseok da siparişleri bıraktığı yerden dönmüştü.
Mutfağa girdiği anda Yoongi'yi görmesi ile bir an şaşırmıştı, ona nasıl açıklayacağımı bilememiştim o an. Yoongi olayı devralarak elini uzattı ve kendini tanıttı. "Yoongi ben, Jimin'in arkadaşıyım"
Hoseok'un gözleri bir bende bir Yoongi'de giderken uzattığı elini sıktı. "Hoseok bende, memnun oldum" Sessiz bir şekilde onları izlerken Yoongi bana dönüp gülümsemiş ve hemen arkamda asılı olan garson önlüklerinden birini alarak beline bağlamıştı.
"10 numaralı masaya yeni müşteriler geldi, ben onlara bakayım" Deyip mutfaktan çıkarken bende koşarak peşinden ilerledim. "Yoongi yeterince yardım ettin zaten, buna gerek yok"
Onu durdurmak için yeltensem de beni umursamayarak masaya doğru gitmeye devam etmişti. "Sana yardım etmek istiyorum" Demesiyle mutlu olsam da bir yanım onu yorduğum için rahat etmeyecekti.
"Yoongi gerçekten gerek-"
"Hoşgeldiniiizzz"
Gelen dört kişilik kız grubu Yoongi'nin sıcak karşılamasına gülmüşlerdi.
"Buyurun efendim menünüz"
Herkese tek tek menüleri uzatırken ben birkaç adım gerisinde sadece izleyebiliyordum. Menüleri bırakıp ellerini önüne koyarak geri geri yanıma adımladı.
Gözlerim Yoongi'yi izlemekte olan bir kıza kaydığında kanımın sinirden kaynadığını hissettim. Kız dudaklarını ısırarak Yoongi'yi baştan aşağı süzüyordu ve bu beni deli ediyordu şu an.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bad idea right? ~Yoonmin
Fanfictionbu gece görüşürüz kötü bir fikir değil mi? bu gece görüşürüz siktir et, sorun değil ~öğretmenine aşık olmak ne kadar doğru olurdu ki? ☆☆☆ Yoonmin _____♡