HeartBreak | Hyunlix

15.

Oy vermeyi unutmayın 🫶🏻
İyi okumalar 🎀
-

"M: Annen beni öldürmeden, eve bir uğra lix."

Göz devirdim. Sürekli jisunglarda kaldığım için annem bu duruma sinirlenmişti bu yüzden minho ve jisung'u azarlıyordu.

"F: Elbet bir gün uğrarım."

Han etrafı toplarken, minho ve ben masada oturmuşuz portakal sularımızı içip sohbet ediyorduk.

"H: Sohbetinizi bölmek istemem ama bir sürü işi bana bıraktınız!"

Kıkırdadım. Minho han'ın yanına gidip yanağından öpünce yüzümü buruşturdum.

Minho tepkimi görünce, bana bakıp dil çıkardı.

"M: Kıskanma."

Göz devirdim.

"F: Hızlı olunda okula geç kalmayalım."

"H: Yardım et de geç kalmayalım Lee felix!"

Dudaklarımı birbirine bastırdım, yerimden kalkıp kirli tabakları bulaşık makinesine yerleştirmeye başladım.

Minho halime güldüğün de bu sefer ben ona dil çıkarmıştım.

İşlerimiz bitince, hemen üst katta çıkıp çillerimi kapattım. Şu sıralar çillerimi kapatma isteğim çok oluyordu, neden bilmiyordum.

Aynadan kendime burukça gülümsedim.

Aşağıya inip ayakkabılarımı giydim ve evden çıkıp okula doğru yürümeye başladık.

"H: Çillerini neden kapatıyorsun sen?"

Sakin bir nefes verdim.

"F: Böyle daha hoş oluyor."

Han omzuma acıtmayacak şekilde vurunca, acımış gibi yapıp omzumu ovuşturdum.

"H: Saçmalamayı kes, böyle daha boktan oluyor."

Hiç bir şey demeden yürümeye devam ettim.
*
Okulun içine girdiğimiz de, han ve minho ile konuşmaya daldığımdan dolayı herkesin gözü benim üzerimde olduğunu farketmemiştim.

Konuşmayı kesip etrafa bakındım. Anlamadığım şekilde Herkes bana bakıyordu.

Durumdan rahatsız olup kafamı aşağıya doğru eğdim ve kapşonumu hemen kafama geçirdim.

Ne vardı da böyle bakıyorlardı?

Derin bir iç çekip sınıfa doğru ilerlemeye başladım. Yanımda han ve minho'yu göremeyince durdum ve arkamı döndüm.

İkisi de öylece durmuş telefona bakıyorlardı.

Kaşlarımı çatıp, adımlarımı yanlarına doğru ilerlettim.

"F: Öyle donmuş neye bakıyorsunuz?"

Han etkisinde olduğu şey de hemen kafasını telefondan kaldırıp bana baktı, ardından telefonu kapattı.

"H: H-hiç bir şey."

Şüpheli bakışlarla onlara baktım.