Prolog

967 50 10
                                    

Bölüm şarkısı: Teoman : Napim tabiatım böyle..

Karanlık bir geceydi, sokak lambaları bile bu kasvetli atmosferi aydınlatmaya yetmiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Karanlık bir geceydi, sokak lambaları bile bu kasvetli atmosferi aydınlatmaya yetmiyordu. Adam, sessizce ve kararlı adımlarla ilerliyordu; her adımında cebindeki ağırlık hissediliyordu.

Araba, sokak kenarında yalnızca park halinde duruyordu, sahibinin dönüşünü beklercesine. Adam, etrafına kimsenin olmadığından emin olduktan sonra, cebinden çıkardığı nesneyi sıkıca kavradı. Bir an için duraksadı, sonra elindeki silahı arabaya doğrulttu ve tetiği çekti. Ses, geceye hükmeden sessizliği paramparça etti.

Mermiler, metal yüzeyde dans edercesine izler bıraktı. Adam, işini bitirdiğini bilerek, yavaşça geri çekildi ve karanlığa karıştı.

***

Odaya girdiğinde, her adımında tereddüt vardı. Gözleri, yaşlarla dolu ve korkuyla genişlemişti. Elleri titriyordu, kağıda dokunduğunda parmak izlerini bırakacak kadar nemliydi. Polis memuru, ona nazik bir ses tonuyla sorular sormaya başladı. Kadın, derin bir nefes aldı ve konuşmaya çalıştı, ama sesi boğuk çıktı.

"Ben... ben arabamı park etmiştim, ve sonra..." diye başladı, ama kelimeler boğazında düğümlendi.

Polis memuru, ona anlayışla baktı ve tekrar denemesini söyledi. Kadın, yavaşça başını kaldırdı ve olayı anlatmaya başladı.

"Bir adam vardı, yüzünü göremedim, ama... ama silahı gördüm. Arabama doğru yürüdü ve ateş etmeye başladı."

İfade verirken, o anı tekrar yaşıyor gibiydi; her kurşun sesi, kalbinde yankılanıyordu. Polis memuru, notlarını aldı ve kadına, onu bulmaları için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Kadın, bir nebze olsun rahatlamış gibi görünüyordu, ama gözlerindeki korku hala silinmemişti.

Polis memuru tekrar yerine oturup, sakinleşmesini bekliyor gibiydi ifade alabilmek için kadının. Elleri ile oynamaya başlamıştı.

Gözyaşları, kadının yüzünden süzülürken, kendini teselli etmeye zorladı ama korkunç bir gece geçirmişti bu gece. Kapı hızla açıldı ve içeriye bir adam girdi. Kafasını kaldırmamıştı. Endişeyle dolu gözlerle parkelere bakındı, adam ise polis memuruna seslendi. "Kardeşim nerede?" diye sordu, sesindeki telaşı herkese belli ediyordu.

Polis memuru, sakin bir şekilde adamı odanın köşesine doğru yönlendirdi. "Burada," dedi, "merak etmeyin, güvende."

Kadın, abisinin sesini duyar duymaz, korku dolu gözlerini ona çevirdi ve ona doğru koştu. Abisi, onu güçlü kollarına aldı ve sıkıca sarıldı. Kadın, abisinin omzuna başını yasladı ve gözyaşlarına hakim olamadı. Abisi, onu teselli etmeye çalıştı, "Her şey yoluna girecek," diye fısıldadı. "Korkma güzelim."

Kadının yüzündeki korku yavaşça yerini güvene bıraktı. Abisinin varlığı, ona güç veriyordu. Birlikte, bu zor zamanın üstesinden geleceklerdi. Umarım. Nasıl atlatacaktı bilmiyordu ama.

"Her şey yoluna girecek," diye fısıldadı.

Polis memuru, onların bu duygusal anını bölmek istemeyerek bir süre sessiz kaldı. Sonra, abisinin yanına yaklaştı ve ona olayı anlatmaya başladı. "Kardeşinizin arabasına bir saldırı düzenlendi," dedi, "ve bu, daha önce yaşadığınız bir olayla bağlantılı olabilir."

Abisi, şaşkınlıkla polis memuruna baktı. "Ne demek istiyorsunuz?" diye sordu. Polis memuru, tereddüt ederek devam etti. "Geçen hafta size silahlı bir saldırı oldu. Bu, o saldırganın işi olabilir mi? Düşmanınız olabilir mi?"

Bu düşünce, kadının aklına bile gelmemişti. İstanbul'a geldiği ilk gün böyle bir şey yaşaması, onun için tam bir kabustu. Korkudan titreyen elleriyle abisinin ceketini sımsıkı tuttu. Abisi, kararlı bir ifadeyle polis memuruna baktı. "Bunu çözeceğiz," dedi. "Bilmiyorum. Ama ne gerekiyorsa yapacağız."

Fısıltılı ve güçsüz çıkmıştı abisinin sesi. Sanki yemin eder gibiydi.

Umarım bu kurgumu da beğenirsiniz bebeklerim.

Hepinizi çok seviyorum ❤️<3

Babür +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin