Babür +18

Babür : ''Saldırı''

Bölümü oylamayı unutmayın çiçeklerim

Bölüm Şarkısı: Charlie Puth - Dangerously

''Şey, üstünü niye indiriyorsun?''

Yüzüne o kendinden emin gülümsemelerinden birini yerleştirip bana sundu.

''Modelin olmamı istemedin mi? Görevimi yerine getiriyorum."

Gözleri yine nü eskizlerime kaydığında gözlerim büyüyürek baktım ona.

Elbette sanat için, erkek modellerim olmuştu, nü resim çizmek için ama onu çıplak çizmeyecektim.

Ayrıca nü fotoğraflar için kullanılan mankenler, tamamen soyunmak zorundadır algısı yanlıştı.

Erkekler ve kadınların, kendi fıtratına ait bölgeleri giyinik olurdu.

Kemerini çözdüğünde, yarı alaylı bir şekilde durdurdum onu.

"Portre çizimi deneyeceğiz. Üstünü çıkarmana gerek yok ki."

Yüzünde oluşan alaycı ifade, benim yüzümdeki korkmuş ifade ile daha da genişlerken, elini pantolonunun kemerinden çekti.

"Sanat için soyunmaya hazırdım oysaki. Neyse, bir dahaki sefere."

Alaycı cümlesi ile güldüm. Böyle güldürebilecek mizaçta biri olduğunu tahmin edemezdim. Ne kadar sert duruyordu.

"Yukarıda fotoğraf stüdyom var. Belin tutulana kadar bana modellik yapmak istemiyorsan, net, sabit bir fotoğrafını çekmeliyiz. Sonra onu tutturacağım. Belki evinin baş köşesine asacak kadar önemli bulursun."

Sondaki cümlem ile sesim kısık çıkarken, gözlerimin içine derin bir ifade ile baktı. Dudaklarımı ısırıp, konuşmaya devam ettim.

"Dediğim gibi, dün akşam bana yaptıkların benim için oldukça değerliydi. Benim yüzümden burnuna darbe aldın. Buna rağmen ben istediğim için, beni o adam ile muhattap etmedin. Tekrardan teşekkür ederim."

Gözlerimin yandığını hissediyordum. Ama hayır, ağlamayacaktım.

"Evimin baş köşesine asacağımdan emin ol küçüğüm."

Küçüğüm kelimesi içimde garip bir his oluştururken, kendimi toparlayarak merdivenlere doğru ilerledim.

O da peşimden geliyordu. Üst kata geldiğimizde, yatağı görmüştü Ilgaz.

"Daha önce benim kaldığım yerde de çok kaldın anlaşılan."

Kafamı evet anlamında salladım.

"Zaten genelde atölyede kalırdım. Üst camı eskiden ful cam ile kaplıydı. Gökyüzünü görürdüm. Tabi üç yıl önceydi bunlar. Ben üç yıldır Amerika'dayım."

"Çok uzun bir süre, neden gittin? Okumak için mi?" Gerçekten beni merak ediyordu ve bu hoşuma gitmişti. Birinin beni de merak ediyor oluşu vesaire.

Kafamı evet anlamında salladım ama okumak sonradan planıma dahil edilmişti.

Emir'in yüzüne bir daha bakamaz hale geldiğim, küçümsenme ile karışık reddedildiğim ve bununla psikolojik bir şekilde mücadele edemediğim için gitmiştim.