Babür : "Bir Koruma Meselesi"

602 40 8
                                    

Kadının zihninde, takım elbiseli adamların varlığı bir yabancılaşma hissi uyandırıyordu. Her biri, güç ve otorite sembolü olarak orada dururken, onun özgür ruhu sanki bir kafese kapatılmış gibi hissediyordu. Bu korumalar, onun etrafında dönen dünyayı daha da karmaşık hale getiriyordu.

Kız kardeşinin masum hayranlığı ve seçim yapma özgürlüğüne dair şakacı yorumları, onun içindeki çatışmayı daha da derinleştiriyordu. Evet, güvenlik önemliydi, ama bu, onun kişisel alanına yapılan bir müdahale gibiydi. Kendi hayatını kontrol edebilme yetisi, bu adamların gölgesinde kayboluyordu.

Çok korkunç şeyler yaşamıştım keza, ben yaşamıştım. Ben de yeniden aynı korkuyu yaşamak istemiyordum ama, bu çok farklı bir olaydı. Ne kadar ikna etmeye çalışırsam çalışayım, asla yanımdaki korumalar ile yetinmeyecekti. Üzerime daha fazla titrerken, beni de hep kısıtlamak zorunda kalacaktı.

Zaten bu olay yüzünden Amerika'dan dönmek zorunda kalmıştım. Ailemin iyi olup olmadığını görmek için. Bana saldırılmadan bir hafta önce, abimin arabasına saldırı yapılmıştı ve ben elim ayağım titreyerek tekrar ülkeme dönmüştüm. Şimdi ise o korkuyu hala iliklerime kadar yaşıyordum. Üzerinden tam bir hafta geçmesine rağmen.

Hala aranmaktaydı, polis memurları tarafından ama sanki gölge gibiydi adam. Gerçi erkek olduğundan bile emin değildim. O kadar iri cüsseli olduğundan dolayı erkek olduğu çıkarımına varıyordum.

Abim kesinlikle kendi güvendiği birine yakın korumalığımı yaptıracaktı. Zaten beni çağırmamasından bunu çıkarıyordum. Önümdeki meyve suyunu dudağıma götürdüm.

Bir yandan da adamların gidişini izliyordum. Ta ki yakın takip korumaların, aralarında oldukça sırıtan adamı görmem ile şaşırdım.

Fazla iri cüsseliydi. Bu adam nasıl şimdi korumaydı, adam manken ajansından çıkmış gibiydi. Ya da İtalyan mankeni gibi.

Gözleri, üzerinde gözler hissetmiş gibi gözlerime baktığında, direkt olarak gözlerimiz buluştu. Kahve gözleri, sıradan olması gerekirken onu oldukça yakışıklı kılmıştı. Ne yapıyordum ya ben?

Bana bakmadığına emin olduktan sonra tekrar adama baktım. Yüzünde kibirli, kendinden emin bir ifade vardı şimdi. Dudağının kenarı ise yukarı kıvrılmıştı.

Bu adamdan aşırı garip bir enerji almıştım. Umarım bunu seçmezdi abim.

Hemen gözlerimi yine kaçırdım. Kız kardeşime çevirdim bakışlarımı. Su ise adamlarda dolaştırıyordu gözlerini. Ardından çocuksu bir heyecanla bana bakıp, yerinden kalktı.

"Bana da yakın koruma tahsis edilecek, gidip bir bakayım değil mi ablacığım?"

Şımarık bir şekilde bunu söylerken, göz devirerek baktım ona. O ise içeri doğru girmeye başlamıştı çoktan. Deliydi ya bu adam.

***

Abim genç ve başarılı bir avukattı. Ancak son zamanlarda aldığı yüksek profilli bir dava nedeniyle tehditler almaya başlamıştı. Aslında, ona silahlı saldırı düzenlendiğinde farkına varmıştı ne kadar ciddi olduğunu, bu durumun. Abim asla bu tehditleri yabana atacak biri olmamıştı fakat, kimseye de pabuç bırakacak değildi. Öyle

Abim benim, bu tehditler karşısında yalnız kalmamı istemiyordu. Bu yüzden, güvenilir bir koruma bulmak için derin bir araştırma yapmıştı bu bir haftada.

Korumayı seçerken, onun özgeçmişini, referanslarını ve geçmiş deneyimlerini dikkatle inceleyeceğinden emindi.

Babür +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin