'ASKERİYE'

45 16 18
                                    

Sabah erkenden kalktım. Kendime güzel bir kahvaltı hazırladım.
Kahvaltımı yaptıktan sonra kapalı olan telefonumu açtım.
Gruplar haricinde mesaj yoktu. Telefonu kapatmak üzereyken bir bildirim geldi. Yabancı numaraydı.
Mesaja tıklayarak girdim.

0536******* :
Merhaba doktor. Bugün beraber gidecez.

Kim olduğu belli oldu. Sohbete böyle bodoslama dalan tek bir kişi olabilir Yüzbaşı Ayaz Karahan...
Peki benim numaramı nerden bulmuştu?
Bunu daha sonra sorabilirdim.

*Numarayı Yüzbaşı'm:) olarak değiştirdiniz.

Yüzbaşı'm:) :
Bugün 15.30 da Askeriye'ye gitmek için hazır olursan iyi olur doktor.

He aynen ben zaten kendim gidemiyorum illa Ayaz gelip beni alıcak yoksa nasıl giderim. Değil mi?

Ben:
Beni almanıza gerek yok yüzbaşı. Ayrıca hastaneye uğramam gerekiyor. Konum atarsanız ben kendim gelebilirim.

Yüzbaşı'm:) :
Bende seninle gitmeye can atmıyorum doktor ışık. Yolu bulabileceğini düşünmüyorum.

Ne demek bulamam tabi ki de bulabilirim. Tam bir mesaj yazmak üzereyken yeni bir mesaj geldi.

Yüzbaşı'm:) :
Eğer hastaneye kuzey için gideceksen boşuna gitme derim doktor. Kuzey çoktan askeriye'ye gitti.

Nerden anlamıştı? Hem kuzey ne zaman taburcu olmuştu?

Ben:
Kuzey ne alaka? Ayrıca kuzey için değil nehir ve hakanı görmek için gidiyorum ben.

Başımı aşağı yukarı sallayarak kendimi buna inandırmıştım. Gayet mantıklıydı bence.

Yüzbaşı'm:) :
Daha mantıklı yalan bulsaydın keşke doktor.

Mantıklıydı zaten nesi vardı ki. Ayrıca yalan da değil zaten nehir ve Hakan'a veda etmeye gidecektim.

Yüzbaşı'm:) :
O zaman ben sana konum atarım.

Ben:
İyi günler yüzbaşı.

Telefonu kenarıya bırakarak üzerimi değiştirmek için odama gittim.
Hızlıca hazırlandım. Sade bir makyaj yaptım.
Valizimi de hazırladım. Bir şey unutmamak için tekrar tekrar etrafa baktım.

Saat 13.52 geçiyordu. Bence gayet güzel bir sürede hazırlanmıştım.
Nehir'e mesaj atarak Hakanla beraber üçümüzün her zamanki gittiğimiz kafeye gelmelerini söyledim.
Nehir'den mesaj gecikmemişti. Yarım saate gelebileceklerini söylemişti.

Hemen çantamı ve arabanın anahtarını alıp evden çıktım.

Trafik olduğu için geç kaldım. En nefret ettiğim şeylerin içinde trafik de yer alıyor.

Bir saat sonra kafeye geldim. Hakan'ı ve Nehir'i görmek beni rahatlattı.
Hemen yanlarına giderek Hakan ve Nehir'e sarıldım.

"Bu trafik benim sonum olucak. Çok bekletmedim değil mi?"

"Hayır bekletmedim. Bizde yeni gelmiştik. Baş hekim salmadı."
Dedi Hakan. Şu an tek sevindiğim şey Baş hekimden kurtuluyor olmadı tabi yerini yüzbaşıyla doldurmuştu.

"Ne zaman gideceksin askeriye'ye?"
Diye sordu Nehir.

"Birazdan yola çıkacağım. Gitmeden sizinle vedalaşmak istedim."

Onları özlicem. Daha çok hakanı özlicem ne de olsa nehir her gün gelicek.
Gelmesini istiyorum ama Ayaz buna ne der hiç bilmiyorum.

"Kızım seni çok özlicem. Eğer yüzbaşı sana sorun çıkarırsa söylemen yeterli senin için onun işini bitirebilirim."

GÖREV İCABI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin