GÖREV İCABI

'BAŞLANGIÇ'

Yeni bir ameliyattan çıkmıştım. Bugün son derece yorucu geçiyordu. Üst üste üç ameliyata girmiştim ve bol sütlü bi kahveyi hak ettiğimi düşünüyorum.

Bugünün bir an önce bitmesini ve eve gidip 72547153. Kez baştan başladığım 'son yaz ' dizisini izlemek istiyorum.
Tabi ki en sevdiğim karakter Akgün Gökalp taşkın.
Adamın ayrı bir karizması var yaa...

"Oofff gerçekten çok yorulduuumm!!"

"Hepimiz çok yorulduk ışık ama hakkını vermeliyim bugün harikaydın."

Harika olmak zorundaydım zaten. Her gün bunun için çalışıyorum.

"Gerçekten ışık çok iyiydin. Baş hekim'in gözüne giriceksin gibi duruyor."

Nehir benim en yakın arkadaşım. Onunla üniversiteden beri arkadaşız ve hiç bir zaman birbirimizin başarısını kıskanmadık aksine gurur duyuyoruz.

Ah bi de şu baş hekim var tam bir buz kütlesi. Adamı ne yaparsak yapalım mutlu edemiyoruz.
Bugünkü performansımı beğenmiş olmasını umuyorum çünkü eğer beğenirse bu hastanede daha iyi yerlere gelebilirim.

"Işık!!!"

Hakan'ın sesini duyar duymaz o tarafa döndüm.
Hakanla bu hastanede tanışmıştık. Burda en iyi anlaştığım daha doğrusu dedikodu yaptığım arkadaşım.

"Efendim Hakan. Ne bu halin?"

"Baş hekim seni çağırıyor. Önemliymiş."

Kahve bardağım havada kaldı. Öylece hakan'a baktım. Önemli miymiş?
Yutkunarak elimdeki kahveyi masaya bıraktım ve ayağa kalktım.

"Hadi kızım! Güzel haberlerle gel."

Nehire bakıp öpücük attıktan sonra doktor odasından çıktım ve baş hekim'in odasına yöneldim.
Odanın tam önünde durdum kapıyı tıklayacağım sırada elim havada kaldı.
Cesaretimi toplayarak kapıyı tıkladım ve içeri girdim.

"Beni çağırmışsınız Baş hekimim."

"Evet ışık gel otur bakalım."

Baş hekim'in karşısına oturdum. Fakat odada yalnız değildik. Pencereden dışarıyı izleyen birisi vardı.
Pek dikattimi çekmediği için yeniden baş hekime döndüm.

"Seni buraya çağırma nedenim bu günkü performansın. Bugün üç Zorlu ameliyattan olumlu sonuçlarla çıktın. Ne desem boş şu an. Beni gerçekten etkiledin Clark. Her ne yapıyorsan onu yapmaya devam et. Bu işte iyisin."

"Çok teşekkür ederim. Bu benim görevim."

"Evet görevin ve bu görevi hakkıyla yerine getiriyorsun. Doktorluk yüce bir görevdir Clark.
Senden bir şey istiyorum ışık. Önemli bir şey."

"Nedir?"

"Askeriye de doktor eksiği var. Oraya doktor gitmek istemiyor bunun haklı yönleri de var orası çok zor bir yer. Savaşın ortasında görevini yapmaya çalışan ve bu uğurda şehit olan çok doktorumuz var."

Baş hekim'in dedikleri yutkunmama sebep oldu.

"Peki benden ne istiyorsunuz?"

"Sen bu görevde çok iyisin. Doktorluk senin hayatın olmuş. Senden askeriyede çalışmanı istiyorum.
Orda vatan uğruna savaşan askerlerimizin yanında olmanı istiyorum.
Bunu bu hastanede sadece sen başarabilirsin ışık.
Lütfen bunu düşün. Düşünmek için yarına kadar zamanın var. Şimdi çıkabilirsin."

Ayağa kalktım ve pencere kenarında duran ve tüm konuşmaları duyan kişiye baktım.
Hâlâ aynı yerde duruyordu. Hiç kıpırdamamıştı sanki.
Baş hekim'e başımla selam verip odadan çıktım.