Beynim 'Yalan bulma tarayıcı'sını çalıştırırken sessiz kalmayı tercih ettim.Arkamdan gelen kapı kapanma sesiyle bunu bekliyormuşcasına arkama döndüm.Umut'un az önceki manyak tavırlarının aksine gülümsediğini gördüm.Dolaşıp yanımıza geldiğinde benim yanımda durdu.Tuna'ya dönüp "Erken dönmüşsünüz.Ben de sizin yanınıza tekrar gelmeyi planlıyordum." dedi.
Tuna gözlerini benden ayırmadan konuştu."İdil,Selin'i merak edince erken döndük." Bu kez Umut'a döndü ve "Eee siz ne yapıyordunuz ? " diye sordu ciddiyetini korurken.
Ben topu tamamen Umut'a atmıştım artık.Ağzımı bile açmıyordum. "Telefonunu dün gece arabada düşürmüş de onu vermeye gelmiştim." dedi gülerek.Ardından telefonu tuttuğum elimi havaya kaldırdı ve Tuna'ya gösterdi.İyi ki elime almıştım."Dimi Sevde ? "dedi şakalaşır gibi.Tuna'yı ikna etmek için de olsa benimle şakalaşması hoşuma gitmişti.
Ben de oyunu devam ettirmek adına "Evet öyle oldu." dedim yalancı bir gülümsemeyle.
"Dün neredeydiniz peki ? " Bu defa İdil daldı.
"Dün de canımız sıkıldı o ortamdan ve mutfakta konuşup çıkmaya karar verdik. " dedi Umut.
"Nereye gittiniz ? " Bu defa ki Tuna'ydı.İyi idare ediyorduk ikisine karşı.Daha doğrusu Umut iyi idare ediyordu.
Ve idare etmeye de devam etti. "Kahve içmeye.Selin biraz fazla içki içmişti de." O kadar iyi rol yapıyordu ki ben bile bir an inanacaktım.
"Sen ? Sarhoş bir kızı ayılsın diye kahve içmeye götürdün ? " dedi inanmayarak Tuna."Eve götürmek yerine ? " diye eklediğinde konunun aynı yere gelmesinin verdiği rahatsızlıkla nefesimi verdim.
"Yapamaz mıyım ? Sapık mıyım ben Tuna ? " dedi ciddileşerek.
" Değil misin ? " dedi ciddiyetine alay katarak.
" Sicilim pek temiz olmayabilir.Ama en yakın arkadaşımın kardeşi sayılan birine de yapmam öyle bir şeyi." dediğinde Tuna ikna olmuş gibi gözüküyordu. "Ayrıca gayet de iyi arkadaş olduk." dedi bana dönüp alayla bakarak.
"Arkadaş ? " deyince yanlış bir şeyi düzeltircesine "Ah,özür dilerim.Arkadaş biraz az oldu.Dost demek daha doğru olur.Bu aralar çabuk dostluklar moda nasılsa." dedi İdil'e bakarak.Defne meselesine gönderme yaptığını anladığımda gülme isteğimi tuttum ama gülümsememe engel olamadım.
" Tamam,dost. " dedim hala gülümserken.
Tuna araya girerek "Hadi girelim artık.Geç oldu." dedi ve önden yürümeye başladı.İdil de onu takip etti.Ben de İdil'in arkasından gitmek için adım attığımda kolumdaki el beni durdurdu.Ardından sebebini sormaya vaktim bile olmadan İdil'lerin de duyabileceği ses tonuyla konuştu."Anlaştığımız gibi,yarın buluşuyoruz değil mi ?"
İdil ve Tuna duymuştu fakat dönmediler."Ne anlaşması ?" dedim kolumu ondan kurtarırken fısıldayarak.
"Kes sesini.İnandırıcı olsun.Yarın 'İşi varmış,buluşamayacağız'. dersin." dedi sinirle fısıldayarak. " Anlaşmamızı unutma." diye de ekledikten sonra hızla arabaya tekrar bindi ve gitti.
Eve girip direk odama gittim.İdil yatağa oturmuş topuklu ayakkabılarını çıkarmakla meşguldü. Ceketimi çıkarıp ben de yatağa oturdum. İdil'e dönmeden "Eee,ne yaptınız bugün ?" diye sordum.
Bunu bekliyormuş gibi hevesle bana dönüp bağdaş kurdu."Hiçbir şey.Aklım sendeydi." dediğinde gülümsedim.
"Ben sıkıntıdan patladım evde tek başıma."
"İnat etmeseydin ikimiz de eğlenebilirdik." dedi mızırdanarak.
"İnat etmiyordum,gerçekten.Keyfim yoktu." diye kendimi savundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NARSİST
RomanceBen kaybetmezdim. Ben kaybedemezdim. Çünkü ben Umut Aras'tım. Her zaman kazanırdım.