7.Bölüm

70 11 2
                                    

Elini kapı kolundan çekti ve kısaca başıyla onayladı.Tekrar elini kapı koluna attığında "Dur." dedim.İlerleyip mutfaktan bahçeye açılan kapıyı açtım.Hiçbir şey söylemeden hızla kapıdan çıktı.Kapıya yöneldiğimde masanın üzerindeki telefonumu gördüm.Lazım olur düşüncesiyle elime aldım ve tekrar kapıya gittim.Umut'un kızmaması için hızlı adımlarla ona yetiştim.

Temkinli adımlarla kimseye görünmeden arabasına ulaştık.Kimseye görünmek istemiyordum.Kimseye bir şey açıklamak istemiyordum.İdil'e deli gibi kızgındım.Tuna'ya da öyle.Defne'ye de.İçimde oradaki herkese karşı bir kin besliyordum şuan.Hiçbiri mutfağa gelmediği için.Benim yokluğunu fark etmedikleri için.Hepsine kızgındım.Bir kişi hariç.

Arabaya bindiğimizde kemerini bağlarken bana bakmadan konuştu."Nereye bırakacağım seni ? "

Düşündüm.Gidecek hiçbir yerim yoktu."Bilmiyorum.Sen nereye gidiyorsan oraya."

Arabayı çalıştırdı ve garajdan çıktı.Gözünü yoldan ayırmadan "Gideceğim yere gelemezsin." dedi kısaca.

"Neden ? " Sesim "Şeker almayacağız." diyen annesine yakınan bir çocuk gibi çıkmıştı.O an pişman oldum ses tonuyla konuştuğum için.

"Gelemezsin diyorsam gelemezsin." dedi ve yoldan ilk kez gözlerini ayırıp bana döndü.Kısa bir bakıştan sonra devam etti."Ben neden söylemem.Sadece yapıp yapmaman gerektiğini bildiririm."

Sinirle önüme döndüm.Yolu izlemeye başladım.Birkaç dakika sonra kırmızı ışıkta durduğumuzda "Eee seçecek misin bir yer ? Yoksa kafama göre bir yerde indireyim mi ? " diye sordu soğukça.

Daha sonra bana donuk donuk bakan gözlerini yan arabadaki kıza çevirdi.Kızla yeşil yanana kadar 'trafik kesişmesi' daha doğrusu 'trafik gözle yiyişmesi' yaşadıktan sonra tekrar arabayı hareket ettirdi ve yine donuk donuk bana döndü.Cevap bekliyordu."Bilmiyorum.Yanımda çantam falan da yok.Geri dönemem yani taksiyle falan." bir süre daha düşündükten sonra "Beni geri götürür müsün ? " diye sordum.

Kafasını biraz geriye yatırdı ve derin bir 'Off !' çekti.Lanet olsun.Gecenin bu saati olmasa veya yanımda cüzdanım olsa şu rezilliğe son verebilirdim.Ne diye çıkmıştım ki ?

"Götüremem.Geç kalırım."

"Nereye ? " Aaaahh ! Again? Ben Meraklı Melahat falan değildim kesinlikle.Ben yürüyen meraktım.Beynim resmen sadece bunun için çalışıyordu.

Bana dönecek sert gözlerden korkarak başımı cama çevirdim.Çalan telefonun sesi kurtarıcım oldu.Elimdeki telefona baktım.Arayanın İdil olduğunu gördüğümde sinirle derin bir nefes aldım.

"Kim o ? " diye sordu Umut bana bakarak.

"İdil." Meşgule attım ve kendi kendime konuşmaya devam ettim."Farketmiş yokluğumu.Hayret ! "

Hala çok sinirliydim.Beni yalnız bırakıp Defne'yle gece boyu eğlenmeseydi asla başıma öyle bir şey gelmeyecekti.Telefonu sinirle kucağıma attım.

"Selin ? "

"Efendim ? " dedim umursamazca.

"Gideceğimiz yerden kimseye bahsetmeyeceğine söz verir misin ? " diye sordu.

"Söz." dedim heyecanla.

"Offf ! Gidecek hiçbir arkadaşın falan yok mu ? " diye bıkkınca homurdanınca gözlerimi devirdim.

"Bir daha gözlerini devirme." diye ekledi gözlerini yoldan ayırmadan.Nasıl görmüştü ? Bana bile bakmıyordu.

"Beni eve bırak diyorum ya işte.Bir tek orası var."

NARSİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin