10.Bölüm

87 7 1
                                    

"Anladın mı ? Bak- " Onuncu kez anlatmasına engel oldum ve kendim konuşmaya başladım.

"Salak değilim,anladım." dedim tekrar arabaya binmek için kapıya yönelirken. "Sen sabaha kadar halledebilecek birini arayacaksın.Ben de Tuna'yı oyalayacağım ve arabaya gitmesine engel olacağım."

Ardından cevap vermesini beklemeden arabaya bindim.Burası ürkütücü gelmişti.Hasarın ne kadar olduğuna bakmak ve ne yapacağımıza karar vermek için buraya gelmiştik.Normalde çok ıssız bir yer sayılmazdı ama bu saatte ürkütücülüğü normaldi.Arkamdan o da bindi ve arabayı çalıştırırken nefesini sıkıntıyla bırakarak "Umarım anlamışsındır." diye mırıldandı.

İmasına cevap olarak gözlerimi devirdim ama hesaba katmadığım tepkisi gecikmedi.Yine aynı tonda "Gözlerini devirme." dedi gözlerini yoldan ayırmayarak.Nasıl görüyordu anlamıyorum.Yaparken bana bakmıyordu bile.Bir an sırf sinirlendirmek için tekrar göz devirmeyi düşünsem de hemen vazgeçtim.Yeteri kadar sinirliydi zaten araba meselesine.

Eve geldiğimde Tuna'nın gelmemiş olması için dua ederek eve bakındım.Şükürler olsun ki gelmemişti.Salondaki birkaç çekmeceyi alt üst ettikten sonra aradığımı buldum ve bahçeye çıkıp garaj kapısını kumandayla kapattım.Ürkütücü karanlıktan kendimi kurtarıp tekrar salona girdim.Televizyonu açıp Tuna'nın gelişini beklemeye başladım.Aslında izlemiyordum bile ama boş boş oturup beklemekten daha cazipti.Bir saatin sonunda geleceğinden ümidi kesmiştim ve birkaç dakika içinde odama çıkmayı planlıyordum ki kapı hafif bir gıcırtıyla açıldı.Tuna yavaş adımlarla kimsenin duymaması için çabalarcasına içeriye doğru yürümeye başladı.Beni farkettiğinde şaşkınlığını gizleme ihtiyacı duymadan "Selin ? " dedi ve devam etti. "Miden çok mu kötü ? Uyuyamadın mı ? Hadi hastaneye gidelim."

Sesinden anladığım kadarıyla sarhoş sayılırdı.Yani öyle zil zurna sarhoş falan değildi ama sözcükleri bayık bayık söylüyordu ve bazı yerlerde gereksiz uzatmalar yapıyordu."Hayır.İyiyim.Sadece biraz uykum kaçtı." dedim gülümseyerek."Sen sarhoş musun ? "

"Hayır.Yani evet.Biraz fazla kaçırdık ama iyiyim." diye geveledi.

"Odana çıkmana yardımcı olmamı ister misin ? "

"Olur." dedi kısaca ve sanki bunu sormamı bekliyormuş gibi kolunu omzuma attı.Bir anda ağırlığı üzerime çökünce dengemi kurmak için birkaç saniye duraksadım.Tuna'yı üst kattaki odasına getirip ağırlığı üzerimden atmak adına yatağa resmen fırlattım.

Odadan çıkarken Tuna'nın sesiyle tekrar döndüm."Kahve yapar mısın ? "

"Yaparım da sızmadan bekleyebilecek misin ? "

"Beklerim.O kadar sarhoş değilim." dedi ve doğruldu.

Cevap vermeden tekrar kapıya yöneldim.Merdivenlerden inerken telefonumun sesiyle salona yöneldim.

"Ne yaptın ? " diye direk konuya daldı Umut.Gerçi şu durumda hal hatır sormayla başlaması garip olurdu ya neyse.

"Tuna geldi de biraz kafası güzel geldi." dedim mutfağa girerken.

"Arabayı sordu mu ? " Sesi zar zor anlaşılıyordu.Arkadan gelen mekanik sesleri konuşmamıza üçüncü bir kişi gibi dahil oluyordu.

"Hayır,sormadı daha.Kahve istedi onu yapıyorum." dedim kahveyi ocağa koyarken."Sen neredesin ? Seslere bakılırsa bulmuşsun bir yer."

"Evet,buldum." dedi ve düşündüğünü belli edercesine bir süre sustu."Selin,salona git."

"Niye ? " dedim anlamadığımı belli ederek.

"Sen git." demesiyle salona gittim."Televizyonun sol-altındaki üçüncü çekmeceyi aç."

Tarif ettiği çekmeceyi birkaç saniye aradım ve bulunca açtığımı bildirdim."Evet,açtım."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 07, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NARSİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin