Alt Komşum

8- Ufak Bir Kıvılcım

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınnnn

Keyifli okumalar!

_________________________________________

''Nereye gidiyoruz ki?'' 

Elimi tuttu ve sırıtarak mutfağa soktu beni. Elimi bıraktı ve buzdolabını açıp içinden yumurta çıkartıp tezgaha koydu. Üstte ki dolaptan da bardak çıkarttığında ne yapmaya çalıştığını çözemiyordum.

Yumurtayı bardağa kırdı ve kabuklarını çöpe attı. ''Evet, hazır!''

Bardağı bana uzattığında şaşkınlıkla bir eline bir yüzüne bakıyordum. ''Ne sandın komşu kızı? Tabii benimle gel deyince sende hemen fesatça anladın.''

Yavaşça kafamı salladım. ''Yani ne yalan söyleyeyim.'' Gülüştüğümüz de bardağı elinden aldım.

''Senin rızanı almadan asla böyle klişe bir oyunda seni öpmem.''

Gülümsedim ve bardağın içinde ki çiğ yumurtaya baktım. Yüzümü buruşturdum. 

''Yok vazgeçtim içme, boşver. Geçelim bu sırayı,'' deyip elimden bardağı almaya çalışınca geri çektim.

''Neden ki?''

''Kıyamadım kızım. Kötüdür onun tadı, boşver içme.''

Bardağı dikledim ve tekte yuttum. Yüzüme alık alık bakarken yüzümü buruşturmamak için zor duruyordum.

''Güzelmiş bence sende denemelisin.'' 

''Burnun uzadı pinokyo,''deyip burnumun ucuna işaret parmağıyla vurdu. 

''Tamam tamam şaka yaptım. Rafadan olunca güzel de çiğ pek güzel değil.''

Kafa salladı ve bardağı elimden alıp tezgaha koydu.

''Yemek yapalım mı?''

''Ay olur. Çok severim. Pizza alırım demiştin, aldın mı?''

Gülümsedi ve buzlukta ki pizza paketini çıkarttı. ''İşte burada.'' 

Pizzayı fırınlarken o kadar eğlenmiştik ki gülmekten bir ara gözlerimden yaş gelmişti. Hatta Ateş dolaptan un çıkartıp burnuma sürmüştü. Ama ben hızımı alamayıp tüm yüzüne boca etmiştim ve şuan da yıkadığı yüzünü havluyla silme görevi bana kalmıştı.

Yüzünü uzattığında yanaklarına yavaşça sürdüm alimde ki havluyu. Yüzüme bakarken derin bir okyanustaymış gibiydi.

Gülümsedim ve hafif ıslanmış saçlarının önlerini de kuruttum havluyla. 

Kafamı kaldırdım ve yüzüne baktım. Ne ara yakınlaşmıştık birbirimize? 

Kalbimin derinliklerine sakladığım hislerim belirginleştiğinde hafifçe geriye çekildim ve derin bir nefes aldım. 

''Pişmiştir, ben ona bakayım,'' dedim ve saçımı kulağımın arkasına koyup yanından kaçarcasına uzaklaştım. 

Fırını açtım ve pişen pizzayı dilimleyip tabaklara koydum. Dolapta ki kolayı çıkartıp bardaklara doldurdum. 

''Ateş!''

''Geldim.''

Sandalyeye oturdum ve onun tabağını önüne çektim. Paketli ketçap mayonezden üzerlerine döktüm. ''Sever misin?'' 

Kafasını iki yana salladı. ''Mayonez biraz seviyorum da ketçapa alışamadım.'' 

''Damak zevki.''