Telefonu kapattım ve masamın üzerine koyup aynadan yüzüme baktım. Ne giyecektim ki?
Dolabımı açtım ve tüm dolabımda ki elbiseleri çıkartıp hepsini tek tek inceledim. Yeşil, yırtmaçlı elbisemle bakışıyordum ama onu giyinmek istediğimden de emin değildim. Ateş'in aldığı elbiseye kaydı gözlerim.
Onu da giyinmek istemiyordum. Onu çok farklı bir anda giyinmek istiyordum.
''Delireceğim şimdi. Ne giyeceğim ben?''
Elbiselerimin üzerine oturdum ve kollarımı bacaklarıma yaslayıp çenemi avucuma bastırdım.
Sen giyinmedin mi hala? Çocuk gelecek kızım birazdan.''
Omuz silktim. ''Anne ben bunların hiç birini giyinmek istemiyorum. İçim sinmiyor nedense.''
Annemin sanki aklına bir şey gelmiş gibi gözleri büyüdü. ''Doğum günü hediyeni erken almaya ne dersin?''
Kaşlarım çatıldığında odasına gitti bende peşinden koşturdum. Yatağının altını açtı ve hediye paketini bana uzattı.
''Yani daha bir ay var diye vermiyordum ama şuan ihtiyacın varmış gibi.''
Hediye paketini yırtmadan açtım ve içinden çıkan mükemmel şeyle ağzım açıldı. ''Anne bu çok güzel!''