7- Oyun

2.5K 95 38
                                    

Mutfağa girdim ve anneme kombinimi gösterdim. 

''Nasıl?''

Üzerime beyaz bir crop altıma da kareli kırmızı pijamamı giymiştim.

Kafa salladı. ''On üzerinden bin,'' dediğinde gülümseyerek boynuna kollarımı soladım.

''Hadi ben kaçar. Allah'a emanetsin balım.'' Öpücük attım ve evden çıktım. 

Alta koşar adımlarla indim ve kapının önünde saçlarımı düzeltirken kapı açıldı. Şaşkın ördek yavrusu gibi Ateş'e bakarken saçlarıma bakarak gülümsedi.

''Merhaba Alev hanım.''

Gülümsedim. ''Merhaba Ateş bey.'' 

Bu oyunu seviyordum.

''Ee ayakta mı kalacaksınız efendim? Buyurun lütfen,'' diyerek içeriyi gösterdi.

Saçlarımı savurdum ve kibirli prensesi oynadım. ''Bu ahlaksız teklifinizi bir seferliğine görmezden geliyorum. Yoksa görünmez askerlerim o orantılı iki kaşınızın ortasına kurşun yağdırmışlardı bile.''

Göz devirdi ve güldü. ''Hayde Alev hayde.''

Güldüm. ''Şaka canım şaka.. Alınma hemen.''

İçeriye geçtim ve ayakkabılarımı çıkartıp portmantoya koydum.

''Hoşgeldin.''

''Hoşbuldum.''

İşaret ettiği yere ilerlediğimde buranın salon olduğunu anladım. Gri bir koltuk takımı ve iki sandalyeyle masa vardı.

Televizyonda spotify açıktı. Kumandayı eline aldı ve Reymen'in Renklensin şarkısını açtı. 

Sesi elliye getirdi. ''Ne içersin?''

Dudaklarımı büktüm ve koltuğa oturup bağdaş kurdum.

''Sen ne içersen ondan içerim bende.'' 

Kafa salladı. ''O zaman bir beş dakika bekleteceğim seni.''

''Sorun yok. Oturuyorum zaten ben acele etme.''

''Tamamdır.''

Ateş odadan çıktığı an kumandayı aldım ve arama kısmına cart curt yazıp sesi yüze getirdim. Ayağa kalkıp oynamaya başladım. 

Elinde kaşıkla salonun kapısına yaslanıp kollarını önünde bağladı ve beni izledi. 

''Benim kocam, makas atar!''

Kahkaha attığımda o da gülmeden duramadı. Kollarımı havaya kaldırdım ve kalçalarımı oynattım. Etrafımda dönüp kendi kendime oynamaya çalıştım. 

Nefes nefese yere oturdum ve alttan Ateş'in yüzüne baktım. ''Hiç mi roman havası oynayan kadın görmedin ya?''

Güldü. ''Gördüm ama senin kadar mükemmel oynayanı görmemiştim,'' ben ciddi söylediğini sanıp teşekkür edecekken kahkaha atmaya başlayınca dalga geçtiğini fark ettim. Yanda ki yastığı suratına attığımda yastığı eliyle tuttu.

''Çok kötüsün Ateş!''

Göz kırpıp mutfağa geçtiğinde içim yine kıpır kıpır olmuştu. Şarkıyı durdurup başka bir şey açtım ve sesini kıstım. 

''Oyun oynayalım mı?'' 

''Şişe çevirmeceye var mısınız Alev hanım?''

''Olur!'' diye seslendim mutfakta ki Ateş'e.

Elinde tepsiyle içeri girdiğinde patlamış mısır, kola ve bir tane de boş bira şişesi vardı tepside.

''Al bakalım bu senin.''

Kolamı bana uzattığında teşekkür ederek aldım. ''Bir şey değil komşu kızı. Hadi çevir bakalım.''

Şişeyi aldım ve halının üzerine koyup döndürdüm.

''Sen soruyorsun bana,'' dedim Ateş' e bakıp.

Kolasından bir yudum aldı. ''Hmm... Doğruluk mu cesaretlik mi?''

Dudağımı sarkıttım. ''Doğruluk.''

''Benimle ilgili ne düşünüyorsun?''

Gözlerim açıldı ve sertçe yutkundum. ''Hızlı söyledin baya,'' dedim gülerek.

''Dinliyorum.'' Göz devirdim ve ne diyeceğimi düşündüm.

''İyi birisin. Anlayışlısın, komiksin ve eğlencelisin.''

Kafa salladı. ''Tamam çevir bakalım tekrar.''

Beni zorlamaması hoşuma gitmişti.

Şişeyi çevirdiğimde yine o soruyordu.

''Doğruluk,'' dedim direk.

''Fiziksel özelliklerimle ilgili ne düşünüyorsun?''

Dudaklarımı ıslattım. ''Yani yakışıklısın işte.''

''İçinden geçen cevapla bunun alakası yok biliyorum ama neyse. Zorlama yok söylemek istersen söylersin.''

Şişeyi çevirdiğinde sıra bendeydi. Ben ona soruyordum.

''Doğruluk mu cesaret mi?''

''Hmm... Doğruluk.''

''Bedenimde en beğendiğin şey ne?''

Hiç düşünmeden cevapladı. ''Gülüşün.''

İstemsizce gülümsedim ve önüme gelen saçı kulağımın arkasına sıkıştırdım.

Tekrar çevirdiğimde sıra yine bendeydi.

''D mi c mi?''

''Doğruluk diyeyim gene ya riske atmayayım.'' Güldüm.

''Beni ilk gördüğünde ne düşündün?''

Gülümsedi ve o anı hayal etti büyük ihtimalle.

''Sakar olduğunu, samimi ve içten bir yapın olduğunu düşündüm.''

Kafa salladım. ''Çok makul bir cevap.''

Ateş çevirdiğinde sıra ondaydı. 

''Cesaret demek zorundasın.'' deyip sırıttı.

''O zaman cesaret.''

Ayağa kalktı ve elini uzattı. ''Gel benimle...''


_____________________________________________

Azıcık merak iyidir djkscmlkscmlcm

Kızmayın bölüm biraz az oldu evet biliyoruuumm

sizi seviyore yarın da yazmaya çalışacağımm 

BAY. aksdnksjcncjkcc

Alt KomşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin